Enerji piyasaları çalışanları için 2013 yılından beri her yıl sonunda bir sonraki yıl için tahminlerde bulunurum. Burada yazılanlar tamamen yazarınızın kişisel görüşleridir.
Biz analistlerden her yıl sonu, bir sonraki yıl için öngörüler, (tahminler) yapmaları beklenir. Ekonomistler tahmin yapar, sosyal bilimciler siyasi tahminler yapar, biz enerji analistleri tahminler yaparız. Bu öngörülerin bir kısmı tutar, çoğu kısmı tutmaz.
Yıl içinde piyasaları etkileyen çok şeyler olur. Siyasi yönetimin politik tercihleri değişir. Seçim yaklaşıyorsa, seçim öncesi iyimser ekonomik finansal siyasi politikalar devreye girer, sonunda iç ve dış siyaset ister istemez ekonomik olaylara farklı yönler verir.
Öyle ya da böyle hepimiz işimizi işyerimizi yönetmek, yatırımlara yön vermek için kısa -orta- uzun dönem tahminler yapmak gerekir. Bizler beraber önümüzdeki yıl için bir tahmin yani öngörü çizeriz, sonra yıl içinde gelişen olaylara göre tahminlerde/öngörülerimizde düzeltmeler yaparız.
Aslında her yıl bu konuda bir makale yazdığımı söylesem de bu kez yazma konusunda çok düşündüm. Hiç yazmamak bile aklımdan geçti. Elektrik üretimi-tüketimi geçen yıla kıyasla çok az değişti. Yakıt kullanımı neredeyse aynı kaldı.
Bu yıl esas değişen ise piyasadaki fosil yakıtların fiyatları oldu, ki bu fiyatlar çok dalgalandı, neredeyse ikiye bazan üçe katladı. Uzun süreli fiyat vermek imkansız hale geldi. Yazarken Covid-19 salgını dolayısıyla güncel olaylar öylesine gelişti ki, yazıyı çok kez yenilemek düzeltmek zorunda kaldım.
2020 yılı başından itibaren, yüzyılda bir oluşan yeni Covid-19 virüs salgını ile karşı karşıya geldik. Biz 65+ yaşlardakiler 2020 yılında ilkbahar ve sonbaharda uzun süre evlere kapandık. Büyükada Kadıyoran Yokuşu, Hristos Tepesi yamaçlarında herkesten uzak korumalı yaşam bize ilaç oldu. Şehirde ise sokağa çıkamaz olduk. Korona enfeksiyonundan korunsak bile hareketsizlikten, kalp-diyabet-kemik erimesi gibi yaşlılık hastalıkları bizleri vurmaya başladı. Maske-hijyen-mesafe önem kazandı. Arkasından mutasyonlar geldi, Hindistan kaynaklı Delta, arkasından Güney Afrika kaynaklı Omikron varyantı ortalığa çıktı. İki doz Sinovac aşı olduk, sonra iki doz Biontech aşı olduk.
Yazarınızın kış aylarında gün içinde evdeki yeri güneş gören arka balkonu oldu. Sabahtan akşama kadar uzun süredir konuşmadığım arkadaşlarımla uzun telefon konuşmaları yaptım. Enerji komisyonu, ODTÜ Makina mezunları, başka arkadaş online Zoom toplantılarını hiç kaçırmadım.
Yaz ayında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi açıldı, bir kez opera izledim, mimarisine hayran oldum. Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası açıldı, harika bir Gewandhaus tasarımı yapılmış, seyirciler çevrede orkestra ortada akustik harika, alt kapalı garaj otomatik giriş çıkış ödeme sistemi kısa sürede otomobillerin tahliyesini sağlıyor, her iki eserin mimarlarını kutlarım.
Uzun zamandan beri tekrar 7/24 evlerdeyiz, Covid-19 salgını dışında konuşacak başka konumuz yok. Yerli yabancı tüm TV kanalları, tüm medya tüm haberler sadece Covid-19’dan bahsediyor. Delta varyantı bitiyor hafifliyor, arkasından Omikron haberleri geliyor. Her ne kadar küresel yanlış politikalar uygulansa, geç ve eksik kararlar verilse de, olumsuz yorumlar yapılsa da, bütün dünyada eğrisi doğrusuna şans eseri denk düşen oluşumlar yaşıyoruz. Salgın her yere, her yönetime, her ülkeye ayar veriyor, olması gereken yöne karar vericileri zorla itiyor. Toplu taşıma araçlarını kullananlar azalıyor, insanlar evinden çıkmıyor, sağlık ihtiyaçlarını doktor randevularını erteliyor, mecburi dışarıya çıkışları kendi otomobili ile yapıyor, yollar trafik karmaşası içinde kalıyor.
Yeni nesil F35 savaş uçaklarının, S400 füzelerin, büyük uçak gemilerinin sert gücüne artık gerek kalmadı. Salgın korkusundan ihalelere ödemeler ertelendi. Kısıtlı kaynaklar hızla şehir hastanelerine yönlendirildi, yarım kalmış hastane inşaatlarına kaynak sağlandı, yapım hızlandırıldı. İstanbul Anadolu Başıbüyük ve Avrupa yakasında Başakşehir Şehir hastaneleri hızla açıldı. Ankara Bilkent Şehir hastanesi pandemi konusunda uzman merkez oldu. Hacettepe Ankara TIP İbniSina hastaneleri tedavi konusunda uzmanlaştılar. Yerli üretim ICU (intensive care units) yoğun bakım üniteleri, tıbbi vantilatör seri imalatı hızlandı, yeni hastanelerin ihtiyacı olan sağlık personeli eski hastanelerin genç kadrolarından alındı, aile hekimleri ve taşra hekimleri görevlendirildi, tüm illerde şehir hastanesi inşaatlarına parasal destek verildi.
Hafta sonu sokağa çıkma yasağı ile yoğun ve etkin aşılama sayesinde zaman içinde enfeksiyon yayılım hızı biraz kesildi. Genç nüfusun sürü bağışıklığı avantajı devreye girdi. Aşı karşıtları hala var, doğru-yanlış demek için herhalde vakit daha erken. Aşının başka ihtilatlar yapma olasılıkları henüz belirginleşmedi. Üreticiler bile kesin garanti veremiyorlar. Aşı olmadan önce risk benimdir, kağıtları imzalatıyorlar. Biontech aşı ile pandemi yayılımı görünür ölçüde azaldı. Vakalar büyük oranda aşı olmayanlar arasında görülmeye başlandı. Korunma, maske, hijyen, mesafe önlemleri etkili oldu.
***
Bir ara tüm ülkelerde kara sınırları kapatıldı. Omikron varyantı tehlikesine karşı Güney Afrika ülkelerine geliş gidiş seyahat yasaklandı. Havalimanlarındaki önlemler artırıldı. Güneydeki göçmen kamplarındaki salgın, göçmenleri gönüllü olarak hızla Suriye’ye geri dönmeye zorladı. Sınırlarımızı kapatmak çok önemli bir karardı. Özellikle İran, Irak, Suriye sınırları salgının durdurulması açısından çok önemliydi. İran ve Ortadoğu üstünden enfekte olan insanların yurdumuza girişi çok tehlikeli idi. Öte yandan salgının komşularımız Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan içinde de arttığını duyuyoruz. Yaz döneminde sınırlar havalimanları biraz serbest kaldı, ancak pandemi hız kesmedi. Yaz aylarında açık havada bulunmak mesafe önlemini etkinleştirdi.
ABD’nin salgına hazırlıksızlığı tüm sistemi salladı. İngiltere'de Başbakan Boris Johnson, Fransız başkanı Macron, Alman Şansölye Angela Merkel, Amerikan eski başkanı Trump, hatta başkan Putin, bizim siyasetçiler ara ara 14 gün karantinaya alındılar. Siyasetçilerin korona virüsten korunmaları çok zor.
Rusya durumun ciddiyetini yeni yeni anlıyor, öğreniyor. Korona, Vatikan’ın ve diğer din kurumlarının kırılmaz inadını bile yendi. Almanya'da kiliseler, katedraller, sinagoglar, camiler ara ara ibadete kapandı. Kış döneminde kapalı ortamlarda yine bir arada bulunma önlemleri başlayacak. Konser salonları, operalar şimdilik açık, sinemaların çoğu kapandı. TV Netflix benzeri ortamlar daha popüler oldu.
Suudi Arabistan hac ve umre programlarını hepten iptal etti. 2022 yılında da kimseyi kutsal mekanlara almıyorlar. Kadın sağlık personeli ihtiyacı yüzünden kapalı çarşaf zorunluluğunu kaldırdılar.
Almanya’da Angela Merkel akademisyen hassasiyeti ile ülkesindeki salgını kontrol altına aldı. Almanya Robert Koch Enstitüsü’nün salgın tahmin raporunu ciddiye alan ve gerekli önlemleri uygulayan Almanya'da kayıp sayısı göreceli diğer ülkelerden az. Ancak orada da vaka sayısı 2021 yılı sonunda artışa geçti. Sağlık konularında gerekli yatırımları yapan, acil kapasitesi yüksek cihazları hazır olan Almanya salgın kurallarını bu yılın başında tekrar sertleştirdi.
Salgın ortamında 2020 baharında salgın etkisiyle 20 doların altına gerileyen varil başına ham petrol fiyatı, daha sonra yükselişe geçti, bugünlerde 80 ABD Doları seviyelerinde seyrediyor.
Doğalgaz fiyatlarında büyük artışlar oldu. Kömür üretim şartları değişti. Artık yeraltı madenlerinden yerli kömür öyle kolay çıkarılamayacak. Sadece sınırlı kapsamda mekanize insansız yeraltı madenleri çalışabilir. Termik santraller ileride hepten atıl kalacak. İnsan gücü istemeyen rüzgar güneş, hidro kaynaklar önem kazanacak. Covid-19 sonrası tümüyle yenilenebilir enerji odaklı kaynaklara döneceğiz. Yatırımlar hızla yenilenebilir enerji santrallerine aktı akıyor, akacak...
COP26 Glasgow toplantıları fosil yakıtlardan dönüşü tekrar ortaya koydu. Fosil yakıtlı termik santral yatırımları zaman içinde azalacak. Yenilenebilir enerji yatırımları artacak. Küresel ısınma +1.5C ile sınırlandırılmaya çalışılacak. COP26 toplantılarına siyasetçilerin ve meşhurların kendi özel jetleri ile gelmeleri epey eleştiri aldı.
Avrupalılar tatil rezervasyonlarını azalttılar, erken rezervasyon geri ödemeleri otel uçak firmalarını iflasa götürdü. Lokantalar kafeler barlar kapalı mekanlar kontrollü açıldı, kışa girerken tekrar kapandı açılması uzun zaman alacak. Açıldıktan sonra bile herhalde uzun zaman kimseler gitmeyecek. Uçaklar sadece acil tahliye ve sağlık malzemesi taşımalar için kullanılmaya başlandı. Şehirlerarası yolcu taşımacılığı azaldı, karayollarında sadece yiyecek kamyonları çalışıyor. Bu salgın tekrarlayan mutasyonlarla herhalde 3-4 yıl sürecek, sonunda (yeni normal) dünya bambaşka olacak, içe dönük kapalı yaşamaya alışkın yeni alışkanlıklar edineceğiz.
Covid-19 salgın süreci devam ediyor. Evde kapalı kalma durumu (lockdown) bu yılbaşında bütün dünyada tekrar başladı. İyimser siyasi açıklamalar var ama gerçekçi akademik yorumlar bu sürecin uzun süre devam edeceğini, hafiflese bile her yıl mutasyon görmüş yeni dalgalarla beraber süreceğini söylüyor. 1918 İspanyol gribi aynı şekilde tekrarlayan mutasyonlarla 1919-1920 yıllarında daha sert sürmüştü. 1919 dalga mutasyon daha çok can almıştı.
***
Salgının varlığı hiçbir konvansiyonel savaş silahının gücüne benzemiyor. Covid-19 salgın sürecinde Amerika'nın ağır üstün yeni modern silah gücünün hiç bir anlamı kalmadı. Salgından kurtulmak epey zaman alacak. Otoparkta bekleyen lüks otomobiller, yerinden kalkmayan özel uçaklar, boş duran kullanılmayan özel villalar, gereksiz korumalar, bütün bunların hiçbir anlamı yok.
Hiçbir silah kullanmadan tüm ülkeler virüse yenildi, sinemalar konser salonları kapalı, sokaklar caddeler bomboş ortalıkta kimseler yok. Covid-19 sürecinde küresel ortamda felç olan iç-dış sosyal politikaları yeniden gözden geçirmekte fayda var. Covid-19 sonrası yeni normal dünya ilişkilerini yeniden çizmek lazım. Covid-19 sonrası dünya şimdiden ön göremeyeceğimiz yepyeni bir başka düzen olacak.
Bütün batılı ülkelerde 2020-2021 yıllarında elektrik üretimi ve tüketiminde azalmalar oldu. Bizde ise 2021 içinde, bir önceki yıla göre enerji üretiminde çok az değişim olduğu açıklandı. Elektrik üretimimiz 300+ milyar kWh, kurulu gücümüz 2021 yılı içinde 95+GWe, peak (en çok) Ağustos ayı içinde enerji çekişimizin 52+GWe açıklanması bekleniyor.
Tahminlere göre 2021 sonu itibari ile DoğalGaz tüketimimiz 60 milyar (BCM veya milyar Sm3), linyit üretimimiz 50+ milyon metrik ton, taş kömürü 2 milyon metrik ton, ithal kömür dış alımlarımız 30 milyon metrik ton olarak gerçekleşecek. Gerçek rakamlar 2022 yılı içinde kesinleşecek. Covid-19 sürecinde üretim faaliyetlerinin göreceli azalması, elektrik talebini azalttı. Otoyollarda uzun yolculuklara çıkmadık, çıkamadık.
Çoğu emekli gittiği deniz kıyısındaki yazlığında veya memleketindeki köy evinde kışı geçirmeyi tercih etti. Soba kurdu, klima çalıştırdı, doğalgaz varsa kombi bağlattı. Büyük şehirlerdeki evler boş kaldı. Otomobiller kapı önünde park yerlerinde aylarca bekledi. Petrol benzin tüketimi azaldı. Ekonomik kriz dolayısıyla benzin fiyatları hiç durmadan arttı.
2021 yılı elektrik üretiminin Covid-19 salgını öncesi yıl olan 2019’a göre yüzde 5’ten fazla artış göstereceği, yani yaklaşık 330 milyar kilovatsaate ulaşacağı tahmin ediliyor. 2022 yılında da ekonomik büyümeye paralel, elektrik talebinde yine artış beklenebilir.
Özelleştirme ile özel şirketlere geçen santrallerde yeni yatırım, çevre ekipmanları ESP- FGD rehab yatırımları yapılıyor ama ne derece etkin olacak şüpheli görünüyor.
Termik santral sahibi üreticiler 2.5 yıllık yeni muafiyeti parlamentodan geçirme sağladılar ama çevrecilerden büyük tepki aldılar, tasarı veto aldı. 2019 yıl sonu itibari ile çevre ekipmanlarını erteleyen termik santraller mühürlendi. Bir süre çalışmaz oldular.
2021 yılı içinde çevre ekipmanları yenileme çalışmaları yapıldı, ancak yapılan harcamalar ne derece etkin oldu şüphelerimiz var. 150-210 MWe aralığında bir termik santral ünitesinin elektrofiltre yenilenmesi için 5-6 milyon ABD Doları, bir yeni FGD ünitesi yapımı için en az 20-25 milyon ABD Doları harcama yapmak gerek. Harcamalara bakıyoruz, bu rakamlara ulaşmıyor. Az harcama ile etkin ekipman yenilenmesi bize pek akılcı ciddi etkin gelmiyor.
Termik santrallerin çevre yatırımlarında muafiyet uzatması zaten baştan beri bizce doğru değildi. Bir an önce eski termik santrallerin çevre ekipmanları yatırımları yapılmalıydı. Uluslararası piyasalarda artık termik santrallere finansman yok. Yeni termik santral yatırımı yapmaya imkan yok, büyük kapasiteli ekipman satışı yok, yedek parça üretimi yok.
***
Geçtiğimiz yıl proje finansmanlarında ciddi tıkanmalar görüyoruz. Uluslararası Kredi Derecelendirme kuruluşlarının son raporlarına göre “Yatırım yapılabilir ülke” konumunda olduğumuzu söylemek zor. Değerlendirme kuruluşları, olumsuz değerlendirme yapmak yerine, böyle durumlarda zor coğrafyalar için değerlendirme yapmayı hepten bırakıyorlar. Yeni ABD başkanı Joe Biden yönetiminin para politikaları, Trump dönemini aynen takip ediyor. Yeni Hazine Bakanı Janet Yellen eski dönemin politikalarını aynen sürdürüyor. Bu arada ABD Merkez Bankası FED’in faizleri yükseltmesi beklenebilir. Beklendiği gibi, 2022 yılı içinde 3’er aylık yenilemelerle 25 baz puan faiz artışları yapılırsa, sıcak para tüm dünyadan emilip ABD piyasasına yönlenecektir.
Petrol varil fiyatı geçtiğimiz yıl içinde 70-80-90 ABD Doları bandında hareket etti. Doğu Akdeniz gazı var ama nasıl taşınacağı henüz daha kâğıt üstünde duruyor. Çözüm için en az 4-5 yıl, belki 10 yıl ister. Rus doğal gazı bizim için çok pahalı, 1000m3 bize 310-320 ABD Dolarına geliyor. Karadeniz altından gelen TürkAkımı doğalgaz boru hattı inşaa edildi bitti ama arkasından ABD yaptırımına maruz kaldı. Bize gelen 30 milyar metreküp gaz Avrupa’ya satılamıyor. Bizim de ödeyecek ne paramız ne de kapasitemiz var. Karadenizde doğalgaz bulundu haberleri çıktı. İspatlanmış rezervin 400+ BCM olduğu açıklandı. Kullanmaya başladıktan sonra bize en fazla sekiz yıl yeter. Bu rakamın çok uzun süre iç talebi karşılama durumu yok. Denizaltı boru hattı yapmak, üretim platformları kurmak, için ciddi yatırımlar başladı, paralar ayrıldı, alımlar yapıldı.
Yeni kombine çevrim santralleri, santral yenilemeleri devreye girdi. Ancak herhangi bir sebepten Rus gazı bir şekilde hepten kesilirse ne olur? Ciddi bir gaz tedarik riskimiz var. Türk Akımı devreye girdi, bize ne miktar verilecek belli değil. Alman sınırında Rus gazının fiyatı 1 - MMBTU için 9.50$'dan 5.00$’a indi. ABD içinde fiyat 1-MMBTU için 2.50$ civarında. ABD kayaç gazı miktarının artmasının ve Alman yenilenebilir enerji teşviklerinin enerji fiyatlarını paçal olarak ucuzlatmasının bunda payı var.
Yüksek petrol fiyatına bağlı olarak Rus doğalgazında genel olarak artış yapılması beklentisi var. Bizim tarafta fiyat konusunda son tüketiciye ulaşan büyük değişiklikler var. Alımda toptan fiyatlarda artış var ama son kullanıcı fiyatlarında durum 2023 seçim öncesi politikalara bağlı.
Enerji piyasasında yeniden borç yapılandırması yapıldı, yapılacak. Santral mülkiyetlerinde özelden özel mülkiyete el değiştirmeler tekrar olabilir. 2021 sonu büyümemiz en iyimser durağan olması bekleniyor, 2023 seçimlerine endeksli iyimser kamu tahminleri daha yüksek. Siyasiler, enerji yatırımlarının, büyüme oranından daha fazla oranda artması gereğine inanıyorlar.
Kamu harcamalarını karşılayacak gelirleri bulmak kolay değil. ETKB ve EPDK, yeni elektrik üretim santrallerinin devreye girmesinde kolaylıklar gösteriyorlar. Eskiden test deneme kontrol geçici kabul işlemleri ciddi ve uzun sürede yapılırken, şimdilerde çok çabuk yapılmaya başlandı. EPDK uzun süre enerji piyasasından lisans ücreti altında para çekti. Bina aldı, harcamalar yaptı. Ancak piyasanın masrafları kaldıracak daha fazla para ödeyecek mecali kalmadı.
***
İşletmeye giren yerli kömür yakan termik santrallerinden refrakter bozulmaları, ekipman ve I&C sistem, senkron arıza duyumları geliyor. Emre amadelik düşük seyrediyor. CFB (Dönüşümlü Akışkan Yatak) tasarımlar bizim yerli linyite uyumlu çalışmıyor. Konya Ilgın, Tufanbeyli, Elbistan, Kangal bölgesinde çok su (çok nem) ihtiva eden yerli kömür, CFB yanma odasında yanmıyor, devamlı yanabilmesi için devamlı yardımcı sıvı yakıt kullanmak gerekiyor. Kömür yanma odasına kışın buz yazın çamur olarak giriyor. Ön ısıtma ile yerli kömür içindeki suyun azaltılması lazım. Torba filtreler yetmiyor ESP (elektro statik presipitatör toz tutucular) ekleniyor. Afşin-B benzeri “indirect firing pulverized coal combustion” ön ısıtmalı dolaylı pülverize kömür yakma tasarımı bizim yerli linyit kömürleri için daha uyumlu görünüyor.
Batı Anadolu yerli linyit kömürlerinde çok fazla kül oranı var, suyu azaltmak için ön ısıtma gerek, yoğun kül, yanma odası sonrası baca kanallarını tıkıyor, çok kül çok cüruf çıkıyor, külü tutmak, kükürt tutmak için çok büyük torba filtre ESP FGD gerek, bunları kül barajına taşımak için büyük su pompaları gerek, büyük kül barajı gerek.
***
Afşin Elbistan-B santralinin arızalı üniteleri onarıldı devreye girdi. Çalışan ünitelerin emre-amadeliği henüz tam istenen seviyede değil. Çöllolar sahası, heyelan dolayısıyla hâlâ kapalı. Kışlaköy kömür sahasından ve diğer kömür alanlarından çoğu kamyon taşımasıyla gelen yerli açık ocak kömür bu sistemi daha ne kadar götürecek?
Afşin Elbistan’daki diğer yeni termik santral yatırımları için istekli pek kalmadı, ortada ciddi yatırımcı yok. UzakDoğu Finansman gurupları pandemi ve yüksek yakıt fiyatları yüzünden beklemede, yeni yatırımlar için hiç aceleleri yok. Değeri çok düşmüş eski tesisleri satın almak için durum değerlendiriyorlar.
İthal kömür santral yatırım projelerinde başlananlar bitecek. Ancak siyasi irade cari açığı artıran ve olumsuz etkileyen ithal kömür kullanımına net tavır koydu. Bundan sonra ithal kömür yatırımı tavsiye edilmiyor. İthal kömürün uluslararası spot piyasada fiyatı (Güney Afrika, Kolombia, Avustralya) metrik ton başına çok yükseldi.
Güneydoğu’da yeni enerji yatırımları yok. Bölge enerji - elektrik emiyor, kullanıyor, fakat insanlarımız fatura parasını ödemiyor. Kayıp kaçak çok. Güvenlik için daha çok para harcamak yerine sorunları diyalog ile çözme imkanlarını araştırmak daha akılcı olacak, deriz.
YEKDEM uygulaması ile yenilenebilir enerji piyasasına belli öğretiler geldi. Şirketler ne yapacaklarını iyi öğrendiler, hidro, güneş, rüzgar yatırımları yoluna girdi. Yenilenebilir santrallerde birim elektrik üretim maliyetleri azalmaya başladı. Bunlar en sevindirici haberler, yerli imalat imkanları artıyor. Güneş ihtisas bölgelerinin faaliyete geçmesi ile üç haneli GES kurulu güçlerine ulaşılabilir. Her biri 1000 MWe kapasiteli RES ve YEKA GES3 yatırımlarının devreye girmesini bekliyoruz. YEKDEM bizce gereksiz bir teşviktir. Bizce her türlü zorlama teşvik gereksizdir, yanlıştır, çünkü teşvikleri gerçek ihtiyacı olanlar alamaz, siyasi karar merkezlerine yakın olanlar daha kolay alır.
Nükleer için Sinop Japon projesi iptal edildi, haberleri çıktı, sonra yalanlandı. Akkuyu için yerinde inşaat çalışması devam ediyor. Nükleer enerjide satınalma garantili uzun dönemli yüksek fiyat artışları piyasalara ciddi endişeler veriyor.
Çevre ekipmanlarına, temiz kömür teknolojilerine daha fazla yatırım gerekecek. Yakın gelecekte tüm dünyada kömürden tamamen kaçış, fosil yakıtlı santral yatırımlarında tümden finansman kesilmesi söz konusu olacak. Enerji stratejilerinin kritik hedefi ekonomik büyüme olurken, verimliliği artırmak, talep artışını azaltmak veya sabit tutmak gerek. Şu sıralar göreceli olarak arz fazlamız var ama bu durum uzun sürmez.
Ayrıca arz fazlamızın çoğu üretimi devamlı olmayan güneş rüzgar santrallerinden geliyor, bu santraller 7/24 emre amade değiller. Yenilenebilir enerji kaynakları yılda ancak 2000-3000 saat çalışabiliyorlar. Rüzgar- güneş- su varsa enerji var, yoksa yok. Çoğu zaman yok. Yani 98 bin MWe kurulu gücün emre amadeliği ancak 50 bin MWe. Zor günler gelir geçer, her zaman iyimser olun. Yeni yılınız kutlu olsun.