Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, tüm kamu kurumlarına elektrik maliyetlerini azaltabilmeleri için lisanssız elektrik üretim tesislerini azami ölçüde genişletmelerini önerdi.
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği’nin (GENSED) düzenlediği Güneş Zirvesi’nde değerlendirmelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, tüm kamu kurumlarına, özellikle belediyelere elektrik maliyetlerini azaltabilmeleri için lisanssız elektrik üretim tesislerini azami ölçüde genişletmelerini önerdi.
Bakanlık yerleşkesinde geçen yıl çatı ve cephelerde 1 MW kapasiteli güneş enerjisi tesisini işletmeye aldıklarını hatırlatan Bakan Dönmez, “Bugün kamu kurumları, atık su arıtma tesisleri, içme suyu tesisleri ve tarımsal sulama aboneleri de kendi elektriğini üretip, elektrik bağlantı gücüne göre öztüketim fazlasını satabiliyor. Bu vesileyle tüm kamu kurumlarımıza, özellikle belediyelerimize, çünkü onların hakikaten büyük bir elektrik sarfiyatı sözkonusu, bu maliyetlerini azaltabilmeleri için lisanssız elektrik üretim tesislerini azami ölçüde genişletmelerini buradan önermek istiyorum” dedi.
“TRAFO KAPASİTE SINIRLARI İLE İLGİLİ ÇALIŞIYORUZ”
Bazı sanayi tesislerinin çatılarının müsait, elektrik bağlantı güçlerinin de yüksek olmasına rağmen bağlandıkları trafo merkezlerindeki kapasitelerin sınırlı olmasından dolayı sorunlar yaşadıklarını ve bu sorunların kendilerine intikal ettiğini ifade eden Dönmez, “Konuyu değerlendirdik, inşallah bu sorunu da en kısa sürede aşacağız. Belki trafodaki kapasitede sınır artmayabilir ama o tesisin bağlantı gücüne kadar kurma izni verilir, fakat trafodaki sınıra kadar da elektriğin ters yönde, yani şebeke yönünde akışına izin verecek bir imkanı birlikte çalışıyoruz. Belki üstündeki bir kısım depolanabilir. Belki yatırımcı bunu bir elektrik depolama tesisiyle telafi edebilir, yada üretmeyerek bunu yapabilir. Ama bizim için önemli olan tabi üretilen her bir kilovatsaat enerjinin bir şekilde değerlendirilmesi” dedi.
“HEDEF 2030’DA GÜNEŞİN ELEKTRİK ÜRETİMİNDEKİ PAYINI 3 KAT ARTTIRMAK”
Türkiye’de on yıllık bir geçmişi olan güneş enerjisi sektöründe çok önemli bir mesafe kaydedildiğini belirterek, kaydedilen bu gelişmelerin Türkiye için yeterli olmadığını ve gelecekteki daha büyük hedefler için bir manivela olacağını söyledi.
Türkiye’nin 2030 yılında elektrik üretiminde güneşin payını üç kat arttırmayı hedeflediğini belirten Dönmez, “Türkiye geriden geldiği bu yarışta son düzlükte depar atarak pek çok ülkenin önüne geçmeyi başardı. 2014 yılında sadece 40 MW olan güneş kurulu gücümüz bugün 6630 MW seviyesine ulaştı. 2017 yılından bu yana güneş kurulu gücümüzü 3 yıl içinde neredeyse 2 kat arttırdık. Güneş enerjisi kurulu gücü açısından dünyada 13’üncü, Avrupa’da 7’inci sıradayız. Toplam kurulu gücümüz içerisindeki payı yüzde 7’ye yaklaştı. Elektrik üretimimizde güneşin payı ise yüzde 4’ler seviyesinde. Günlük tüketimimizin ortalama 0,7 saati, neredeyse bir saate yakın bir kısmını güneş enerjisinden karşılıyoruz. Bütün bunlar yaklaşık 10 yıllık geçmişi olan bir sektör için umut veren rakamlar. Ancak bunun Türkiye için yeterli olmadığını, sektörümüzün bunun daha fazlasını ortaya koyabileceğini hepimiz biliyoruz. Bu rakamlar gelecekteki hedeflerimiz için bir manivela olacak” ifadesini kullandı.
“MİNİ YEKA GES YARIŞLARI İÇİN BAŞVURULARI 2 AY İÇİNDE ALACAĞIZ”
Bu yıl gerçekleştirilecek Mini YEKA GES yarışlarıyla güneşte yakalanan ivmenin daha da yukarılara çekileceğine vurgu yapan Dönmez, “36 ilimizde toplam 1000 MW’lık 74 yarışma için başvuruları 2 ay içerisinde alacağız. Mini YEKA GES yarışmalarımız özellikle güneş enerjisi yatırımlarının tabana yayılması açısından oldukça önemlidir. Yatırım kültürü ve yatırımcı profilinin değişmesinde önemli bir etken olacak. Bu yarışmalarla bir nevi enerji kobileri ortaya çıkacak. Diğer yandan güneş enerjisindeki üretimimizin büyük bir kısmı lisanssız üretimlerden geliyor. Biz Türkiye’nin güneşi çatılarda cephelerde parlasın istiyoruz” ifadesini kullandı.
“GÜNEŞ STRATEJİSİNİ ENERJİ-SANAYİ BOYUTUNDA GÖRÜYORUZ”
Dönmez güneş enerjisindeki stratejiyi enerji-sanayi boyutunda gördüklerini vurgulayarak, “Güneş paneli aldım, kurdum, elektrik üretimine başladım değil mesele. Enerji teknolojileri yüksek nitelikli teknolojiler. Bu teknolojilerin yerlileştirilmesi beraberinde diğer enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesini, onları besleyen alt sektörlerin de gelişmesini tetikleyecek. Bugün güneş enerjisindeki parçaların bir kısmı yerli olarak üretiliyor. Avrupa ve Ortadoğu'nun ilk ve tek entegre güneş fabrikasını geçtiğimiz yıl devreye aldık. Elektrikte artık kaynaktan ziyade teknolojinin başı çektiği bir döneme giriyoruz. Elektrik enerjisi ihracından daha önemlisi bu teknolojilerin üretimi ve ihracatı artık. Çünkü teknolojinin gelişmesi doğrudan maliyetlere yansıyan bir unsur. Güneş enerjisinde sadece mevcut teknolojinin geliştirilmesi yetmez. Yeni üretim teknolojilerinin ortaya çıkması için daha fazla Ar-Ge ve inovasyon çalışmasına ihtiyacımız var” dedi.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü