Enerji Günlüğü - EMO İzmir Şubesi, güneş paneli ithalatıyla ilgili son düzenlemelerin, tek bir panel üreticisi şirketi tekel haline getiren ve teşviklerden kaynaklanan faydayı bu şirkete aktaran etki yaptığını öne sürdü.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi, güneş enerjisi yatırımlarıyla ilgili son ithalat düzenlemelerinin, sektörde tekel yarattığını; YEKA ihalelerinin de bu tekel oluşumuna ortam oluşturduğunu bildiren bir basın açıklaması yayınladı.
“Güneşte tüm teşvikler tek kaynağı ışıtıyor” başlıklı basın açıklamasında, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ`de (Tebliğ No: 2012/1) 24 Ağustos 2024 tarihinde değişiklik yapılarak teşvikten faydalanmayacak kalemler içine "güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi yatırımları kapsamında yurt dışından temin edilecek güneş paneli ve güneş paneli taşıyıcı konstrüksiyon sistemleri ile üretim süreci ingot dilimleme aşamasından veya öncesindeki bir aşamadan başlamadan yurt içinde üretilen güneş hücreleri kullanılarak üretilen güneş panelleri" ibarelerinin eklendiği hatırlatıldı.
Açıklamada ertesi gün ise (25 Eylül 2024) bir tebliğ değişikliği daha yayımlandığını kaydedilerek; bu değişiklikle; bu kez teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlar için Şubat 2025 sonuna kadar tamamlama vizesi başvurusu yapabilecekler için muafiyet sağlandığı hatırlatıldı.
“TEBLİĞ TEK BİR ŞİRKETİ TARİF ETTİ”
Bu kadar önemli bir konuda, bu şekilde peş peşe düzeltmeler yapılmasının da ciddiyetsizlik göstergesi olduğunu öne süren basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı, “Tebliğde ‘ingot dilimleme aşamasından veya öncesindeki bir aşamadan başlamadan yurt içinde üretilen güneş hücreleri’ ifadeleriyle esasen tek bir şirket tariflendiği açıktır. Söz konusu değişikliklerle yerli hücre üretmeyen panel üreticilerimiz ucuz ithal ürünlere karşı korumasız kalacaktır. Ülkemizdeki üreticiler, ABD`ye de panel ihraç edebilmek için ham maddeleri Çin haricindeki daha pahalı kaynaklardan temin etmek zorunda kalmaktadır. Panel üretimi için önce "kütük (ingot)", ardından "yonga (wafer)" ve sonrasında "hücre (cell)" aşamalarının gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde bu süreçlerin tümünü şu anda gerçekleştirebilen tek bir dikey entegre üretim tesisi vardır. Türkiye`de teşvik kapsamına girecek panelleri üretebilen bu tesis, ülkemizde hücre üretmek için hazırlık yaptığı ifade edilen bir fabrikayı saymazsak aynı zamanda Avrupa‘nın da tek dikey entegre tesisidir. Hatta dünya yüzeyinde Çin, Kanada, Güney Kore ve Singapur`da bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda bu ölçekte entegre tesis bulunmaktadır”.
EMO İzmir Şubesi’nin açıklaması şöyle devam etti, “Bu değişiklikle teşvik tekeline dönüştürülen bu tesis, zaten kamu teşvikleriyle kurulmuş, faaliyetlerini yine piyasaya sunduğu ürünlere sağlanan teşviklerle sürdürmüştür. Kamu kaynaklarıyla büyütülen bu grup, 2017 yılında gerçekleştirilen YEKA ihalesi şartnamesi kapsamında bu tam entegre bir güneş paneli üretim tesisine sahip olabilmiştir. YEKA ihalesinde oluşan avantajları kullanarak ürettiği paneller için bir çeşit alım garantisine sahip olan bu şirket, bu değişiklikle üstü örtük bir fiyat garantisine de sahip olmuştur. Bir anlamda koşullar ihaleyi sakatlayacak şekilde değiştirilmiştir”.
“TEŞVİKLERİN FAYDASI TEKEL HALİNE GELEN ŞİRKETE AKTARILIYOR”
Teşvik mekanizmasının bir avantajının kalmadığını bildiren EMO açıklamasında; yatırımın teşvikli panellerle gerçekleştirilmesinin istenmesi durumunda, ilgili tek üretici firma tarafından teşvik belgesiyle sağlanacak faydaları yok edecek düzeyde bir fiyat farkı talep edildiği kaydedildi. Açıklamada şu sözler yer aldı, “Örneğin 10 milyon dolara mal olacak bir yatırımda kurumlar vergisi teşviki 1,2 ila 1,3 milyon dolar olarak şekillenmektedir. Tebliğ değişikliği sonrası bu şirketin panel fiyatlarını artırmasından kaynaklı oluşan fiyat farkı nedeniyle yatırımcının teşvik kapsamından faydalanma şansı kalmamıştır. Bir anlamda teşvik kapsamında yatırımcılara sağlanan olanak, bu panel üreticisine aktarılacaktır”.
EMO İzmir Şubesi, kalıcı çözüm için yenilenebilir enerji yatırımlarını kamusal planlama ilkeleriyle gerçekleştirebilecek dikey entegre bir kamu tekeli kurulması gerektiğini; genel olarak enerjinin de kamu hizmeti olarak yapılandırılması gerektiğini bildirerek açıklamasını sona erdirdi.