EMO: HES ve yakma teknolojileri YEKDEM’den çıkarılmalı

EMO, YEKDEM yönetmeliğinin amacına uygun hale gelmesi için 50 MW üstü HES’ler ile atık lastik ve orman ürünleri yakarak elektrik üreten tesislerin destekleme dışı tutulmasını önerdi.

Enerji Günlüğü - EMO, YEKDEM yönetmeliğinin amacına uygun hale gelmesi için 50 MW üstü HES’ler ile atık lastik ve orman ürünleri yakarak elektrik üreten tesislerin destekleme dışı tutulmasını önerdi. 

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yeni YEKDEM sisteminde uygulamadaki yanlışların fark edildiğine, ancak halen yanlıştan tam olarak dönülmediğine vurgu yapan bir açıklama yaptı. EMO yaptığı açıklamada, yeni YEKDEM’de ödemelerde Türk Lirası’na geçilmesinin olumlu bir adım olduğunu kaydetti. Bununla birlikte HES ve JES’in kollanmaya devam edildiğini, araba lastiği ve Belediye çöplerinin hala yenilenebilir sayıldığını ve GES, RES ve çöp gazının yeterince yenilenebilir sayılmadığını belirtti.

EMO, YEKDEM yönetmeliğinin tam olarak amacına uygun hale getirilebilmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;

·HES’ler, atık lastik tesisleri ve orman ürünlerinin yakılması, YEKDEM kapsamından çıkartılmalıdır,

·Çarşamba Biyokütle Enerji Santrali gibi ÇED süreci halen mahkemelik olan projeler 2021 YEKDEM listesinden çıkartılarak, 10 yıl boyunca fahiş teşvik almaları önlenmelidir,

·JES’lere verilen fiyatlar Piyasa Takas Fiyatı (PTF) düzeyine çekilmelidir.

NÜKLEER İÇİN GES VE RES YATIRIMLARI ENGELLENİYOR MU?

Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk 2 ünitesinin üreteceği elektriğin yüzde 70’ine 15 yıl boyunca 12.35 cent/kWh verileceği hatırlatılan açıklamada, “YEKDEM ödemelerinde yarıya yakın indirimler yapılarak TL`ye dönülürken, 10 yıl önce yapılan bir anlaşma ile bütün teknolojik gelişmeleri ve ekonomik gerçekleri görmezden gelerek, Akkuyu Nükleer Santralına halen piyasanın 3 katı maliyetle dolar cinsinden 15 yıl süreli alım garantisi verilmesi kabul edilemez bir durumdur. Nükleer santralın üreteceği elektriğe mevcut elektrik kurulu gücümüzle bile ihtiyaç yokken belirlenen YEKDEM fiyatları akıllara, nükleer kapasiteye yer açmak için GES ve RES yatırımlarının önü kesilmek mi isteniyor sorusunu getirmektedir” ifadesi kullanıldı.