Enerji Günlüğü - Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Türkiye’nin son 20 yılda enerjide dışa bağımlılığa sürüklendiğini savundu, yeni politikalara yönelinmesini önerdi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), İran’ın Türkiye’ye gaz taşıyan hat üzerindeki vanayı kapatması ve bunun yurt içindeki enerji talebini kısıtlamaya yönelik önlemlere yol açmasına dair bir açıklama yayınladı. “Enerjimizi yurtdışında bir vanaya bağımlı hale getiren politikalara itiraz ediyoruz” başlıklı açıklamada İran’ın teknik arıza gerekçesiyle 20 Ocak'tan itibaren 10 gün süreyle Türkiye’ye gaz akışını durdurduğu hatırlatıldı.
Enerji Bakanlığı’nın, aralarında elektrik üreticilerinin de olduğu sanayi kuruluşlarına gönderdiği yazıda ikinci bir emre kadar Günlük Gaz Çekiş miktarının yüzde 60’a düşürdüğünü hatırlatan EMO’nun açıklamasında şöyle denildi:
“Ülkemiz son yirmi yılda (enerji ihtiyacı) söylemi ile gittikçe derinleşen bir enerji bağımlılığına sürüklenmiş ve daha fazla üretim, daha fazla tüketim sarmalına girmiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) verilerine göre 1990 yılında 52.5 Milyon Ton Eşdeğer Petrol (MTEP) olan enerji talebi 2000 yılında 80.5 MTEP, 2010 yılında 105.8 MTEP, 2020 yılında da ise 147.2 MTEP`e yükselmiş, ithal kaynak oranı ise bu süre içerisinde yüzde 52`den yüzde 70`e çıkmıştır.”
Türkiye’nin enerji üretimini arttırmak için enerji tüketimini arttıracak politikalara yönelmesinin enerji bağımlısı bir ülke durumuna gelmesine yol açtığı iddia edilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Enerji bağımlılığı nedeniyle ülkemiz bugün enerji ihtiyacının yüzde 80`den fazlasını fosil yakıtlardan karşılar hale gelmiştir. Enerjide temel politika verimlilik yerine ithal fosil yakıt tüketimi olarak belirlenirse, bir vanaya ve o vanayı tutan ele muhtaç olunması kaçınılmazdır. Ülkemizin enerji arz güvenliğini yurt dışında bir vanaya bağımlı hale getiren enerji politikalarının geldiği nokta üretim kısıtlaması ile halkımızın soğukta ve karanlıkta kalmasıdır. EMO her fırsatta temel enerji politikamızın enerji verimliliği ve enerji yoğunluğumuzun düşürülmesi olarak kurgulanması gerektiğini söyledi, söylüyor.”
ENERJG VERİMLİLİĞİNİN ÖNEMİ
2007 yılında yayınlanan Enerji Verimliliği Kanunu (EVK) kapsamında çıkarılan Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği (BEP), Enerji İle İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımına İlişkin Yönetmelik gibi sanayiden, ulaşıma, konuta bir dizi alanda verimlilik sağlayacak ikincil mevzuat düzenlemelerin gereğinin yerine getirilmediği vurgulandı. Bunun yerine fosil kaynaklara dayalı aşırı tüketimin sürekli pompalandığı iddia edilirken “Bununla da kalınmadı, ülkenin enerji verimliliği yol haritasını çizen en önemli kurumu olan Elektrik İşleri Etüt İdaresi önce Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi, sonra da bir kararname ile kapatıldı, konusunda uzman, bilgi birikim ve donanımlı personel başka kurumlara gönderildi” denildi.
Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’nin uygulanmasının altı kez ertelendiğine işaret edilen açıklamada “EVK ve BEP Yönetmeliği`nin yayımlanmasından bu yana 2011 yılından önce yapı kullanım izni almış olan yaklaşık 12 milyon mevcut binadan yaklaşık yüzde 3’ünün EKB aldığı anlaşılmaktadır. Doğal gazın yüzde 40’ının konutlarda tüketildiği göz önüne alındığında BEP yönetmeliğinin gerekleri yapılsaydı bugün kesinti yapılması gereken doğalgaz miktarının yarısı zaten tasarruf edilmiş olacaktı” ifadeleri kullanıldı.
Türkiye’nin esas sorununun enerji arz güvenliği değil, ithal kaynak bağımlısı aşırı tüketim politikaları olduğunu savunan EMO, “ETKB'nin enerji tüketim miktarıyla övünmeyi bırakıp, enerji verimliliği politikalarını bir an önce uygulamayı hatırlaması, öğrenmesi gerekir. Ağırlaşan kış koşullarında komşu ülkelerden doğalgaz temininde kesintiler daha önce de yaşanmıştır. Gerçek kesinti sebeplerinin ne olduğu, bundan sonra da olup olmayacağı kamuoyuna açıklanmalıdır” görüşüne yer verildi.
31 Aralık 2021 gecesi açıklanan elektrik ve doğalgaz zamları “fahiş zamlar” olarak nitelendiren EMO’nun açıklamasında şöyle denildi:
“Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından ülkemizin spot piyasalara mahkum olduğu itiraf edilmişti. Doğalgaz temininde yaşanan bu belirsizlik elektrik birim fiyatlarının tavan seviyesine yükselmesine neden olmuştur. Soğukları donarak geçirmek üstelik bunun için üste para vermek halkımızın kaderi olamaz. Bu nedenle bir kez daha; önce enerji verimliliği, önce halka ucuz ve kaliteli enerji temini, önce halkın sağlığı diyoruz.”