Elektrikli ve hibrid araçlar test edildi

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen olan Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası Etkinliği’nde, otomobil meraklıları elektrikli ve hibrid araçları test etme fırsatı buldu.

Enerji Günlüğü - Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen olan Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası Etkinliği’nde, otomobil meraklıları elektrikli ve hibrid araçları test etme fırsatı buldu.

İlk defa 2011 yılında ABD’de kutlanan Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası artık Türkiye’de de kutlanmaya başlandı. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) öncülüğünde tüketicilerin elektrikli ve hibrid araçlar hakkında farkındalığın arttırılması amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte, otomobil meraklıları ilk defa elektrikli ve hibrid araçları test etme fırsatı buldu. 

OTOMOBİLLERİN ÇEVRECİ ÖZELLİKLERİ TANITILDI

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen açık hava etkinliğine Tesla,Toyota, Jaguar, BMW, Renault, Lexus gibi markalar elektrikli ve hibrid modelleriyle katıldı. Elektrikli ve Hibrid otomobillerin tanıtıldığı, kullanıma ilişkin detayların yanı sıra, karbon emisyonu konusunda çevreci özellikler de anlatıldı.

TÜRKİYE’DE YILDA 150 EV SATILIYOR

Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram, ülkemizde henüz Elektrikli ve Hibrid otomobil deneyimi yaşamayan binlerce insan olduğuna dikkat çekerken, etkinliğin elektrikli modellerde test sürüş imkanı sunarak insanlarda Elektrikli ve Hibrid otomobiller konusunda yeni bir algı oluşturduğunu söyledi. Bayram, “4 yıl önce Türkiye’de sadece 3 model ile temsil edilen Elektrikli ve Hibrid araçlar pazarı, 2019 yılına 31 model ile giriş yaptı. Yılsonunda da gerçekleşecek lansmanlar ile bu pazarın 40 farklı modele yükselmesi bekleniyor. Avrupa’da elektrikli otomobil satışları bir milyon civarında olurken ülkemizde bu rakam yıllık 150 adet civarında gerçekleşiyor. Hibrid motor seçeneğine sahip modellerin satış adeti ise 2018’de 3876 olarak gerçekleşti. Pazar payımız Avrupa’ya göre küçük olsa da ülkemizdeki marka yatırımları kullanıcıları cezbediyor. 2020 yılında ise Elektrikli ve Hibrid otomobil satışının ikiye katlanması bekleniyor. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği olarak biz de artıları fazla olan, daha çevreci, verimli ve ekonomik olan bu araçların ülkemizde yaygınlaşmasına katkı sağlamak için 20 Nisan’da başlattığımız bu etkinlikle Nisan ayının üçüncü haftasını Elektrikli ve Hibrid Sürüş Haftası olarak ilan ettik. Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizi önümüzdeki yıllarda da daha etkili bir şekilde sürdürmeyi planlıyoruz. Bu adımın farkındalık anlamında önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.” açıklamasını yaptı. 

HER 2 EV’YE BİR ŞARJ ÜNİTESİ DÜŞÜYOR

Konuşmasında elektrikli otomobiller için hayati bir öneme sahip olan şarj istasyonları hakkında çarpıcı bilgiler paylaşan Berkan Bayram, şöyle devam etti: “2018 yılında Türkiye’de satılan Elektrikli Otomobil sayısına baktığımızda, toplam gerçekleşen 4031 adetlik otomobil satışlarının 155 adetlik bölümü %100 elektrikli modellerden oluşuyor. Ülkemizde toplam olarak ise 1126 adet elektrikli otomobil yollarda dolaşıyor. Şu anda ülkemiz yollarında dolaşan 1126 otomobile karşılık ise 582 adet şarj istasyonu mevcut. Yani her 2 elektrikli otomobil başına 1 şarj ünitesi düşmektedir. Bu rakam birçok Avrupa ülkesinin dahi henüz ulaşamadığı başarılı bir tablodur. Bu başarının ardında ise sektöre inanan girişimci ve yatırımcı firmalarımızın rolü büyüktür” dedi. 

ŞARJ TEKNOLOJİSİ KABLOSUZA DOĞRU GİDİYOR

Günümüzün şarj teknolojisi hakkında da gelişmeleri aktaran Bayram, şunları söyledi: “Ülkemizdeki 582 şarj soketinin 122 adeti CHAdeMO ve CCS standartlarına sahip ünitelerdir. Bu üniteler ‘hızlı şarj‘ dediğimiz şarj yöntemini destekleyen DC aktarımı gerçekleştirebiliyorlar. Bu istasyonlarda gerçekleştirilen şarjlanma ile elektrikli otomobilin 45 dakika içerisinde %80’lik şarj seviyesine ulaşması ve otomobil modeline bağlı olarak 200 km menzile sahip olması mümkün olabilmektedir. Bu avantajından dolayı şarj yöntemi Avrupa, ABD ve Japonya’da artık DC olarak planlanmakta ve yatırımlar bu doğrultuda gerçekleştirilmektedir. Sektörün diğer bir kolaylaştırıcı şarj yöntemi olarak da ‘kablosuz şarj‘, önümüzdeki 15 yıl içerisinde özellikle otoyol ve otoparklarda sıkça kullanılmaya başlanacaktır” dedi.