Enerji Günlüğü - 2022 yılı başında devreye giren başlanan ve yüzde 127 oranında fiyat artışını da içeren zamlı elektrik tarifelerinin iptali istendi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla uygulanmaya başlanan zamlı elektrik tarifesi ile kademe değişikliği yapılmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kararlarının iptali amacıyla Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde, söz konusu kurul kararlarının hukuk güvenliği ve hukuki belirlilik ilkelerine aykırılık oluşturduğu belirtildi.
“Hukuki güvenlik” ilkesinin devlet faaliyetlerinin önceden tahmin edilebilir, öngörülebilir olması ve takdir yetkisini zorlayan, keyfiliğe yol açacak kurallara yer verilmemesi gerektiği vurgulandı.
“Belirlilik” ilkesinin ise maddi hukuk ve usul kurallarının önceden öngörülebilir bir açıklıkta olmasını ve kişilerin haklı beklentilerini bertaraf etmeyecek düzenlemeler yapılmasını içerdiği kaydedildi. Yetki sınırlarının belirsizliğinin, takdir yetkisinin keyfiliğe dönüşmesine neden olacağı ve yasanın verdiği ucu açık yetki kullanımıyla tesis edilen işlemlerin hukuki denetiminin de yasal engel nedeniyle gerektiği gibi yapılamayacağı vurgulandı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun. hukukun üstünlüğü ilkesini göz etmeden idari işlem tesis ettiği iddiasına yer verilen dava dilekçesinde “Davalı, iptali talep edilen düzenlemeler ile toplumun genelinin menfaatini ihlal etmektedir” denildi.
Pandemi koşulları sebebiyle hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar sonucunda enerji maliyetlerinde de çok büyük artışlar meydana geldiğine işaret edilen EMO’nun dava dilekçesinde şu görüşlere yer verildi:
“Davalı idarenin açıklamasındaki (pandemi koşulları nedeniyle hammadde fiyatları ve enerji maliyetlerinin arttığı, dünya spot piyasalarında elektrik üretiminde kullanılan kömür fiyatlarında 5 kat; doğalgaz fiyatlarında ise 10 katlık artışlar olduğu) ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Dünya spot piyasalarında 2021 yılı içerisinde yüksek fiyat dalgalanmaları olmakla birlikte, örneğin elektrik üretiminde kullanılan buhar kömürünün ton fiyatı 2021 yılı başında 70-80 dolar düzeyindeyken yaklaşık 3 kat artarak Ekim ayında 240 dolar seviyesine kadar yükselmiş, ancak daha sonra tekrar gerileyerek yılı 150-170 dolar seviyesinde kapatmıştır. Dolayısıyla spot piyasadaki kömür fiyatlarında 2021 yılında iddia edildiği gibi 5 kat değil, yaklaşık 2 katlık bir artış söz konusudur. Benzer şekilde spot piyasalardaki doğalgaz fiyatlarında, 2021 yılı Eylül-Ekim aylarında yılbaşına göre yaklaşık 2.5 kat artışlar olmuş fakat 2021 Kasım ayıyla birlikte tekrar gerilemiş ve 2021 yılında, iddia edildiği gibi 10 kat değil, yaklaşık 1.4 kat artış olmuştur. 2021 yılında doğalgaz ve kömürde dünyadaki yüksek fiyat artışları genellikle lokal ve geçici gerçekleşmiştir.”
ELEKTRİK VE DOĞALGAZ ZAMMININ ARKASINDA YATAN GERÇEKLER - MEHMET KARA YAZDI
DAĞITICILAR BASİRETLİ TÜCCAR, EPDK KAMU ÇIKARINI GÖZETMELİ
Elektrik dağıtımının Türk Ticaret Kanunu’na tabi şirketler tarafından gerçekleştirildiğine işaret edilen EMO’nun dava gerekçesinde “Özel şirketlerin basiretli tacir olarak hareket ederek belirli riskleri göze almaları, EPDK’nın ise burada kamu kurumu olması ve 6446 sayılı Kanun’un uygulayıcısı olması nedeniyle kamu yararına uygun ve kamu çıkarlarına paralel kararlar alması Kanun’dan doğan bir yükümlülüktür. Bu bağlamda EPDK’nın aldığı kararlarda salt dağıtım şirketlerinin risk ve karlarını düşünerek hareket etmesi, Anayasa ve 6446 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiğinden dava konusu Kurul Kararlarının iptali gerekmektedir” ifadesi kullanıldı.
KADEME SINIRI DEĞİŞİKLİĞİ KANIT OLARAK SUNULDU
EMO’nun dava dilekçesinde, kademeli tarife uygulamasının üzerinden bir ay bile geçmemişken ilk kademe kapsamındaki tüketim sınırının değiştirildiğine dikkat çekilerek, bu değişiklik “davalı idarece hatalı, bilimsel veri ve yöntemlere dayanmayan, kamu yararına aykırılığın denetlemesinin yapılmadığı bir uygulama gerçekleştirildiğinin kanıtı” olarak gösterildi.
AYDINLATMA ELEKTRİĞİNE YÜKSEK ZAMMIN NEDENİ NE?
EMO, kamu elektrik üretim şirketi Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) kamusal görevini de hatırlattı. EÜAŞ’ın kamunun genel kullanımına yönelik bulvar, cadde, sokak, alt-üst geçit, köprü, meydan, kavşak, yürüyüş yolu ve yaya geçidi aydınlatması amacıyla toptan satışa sunduğu Genel Aydınlatma aktif enerji bedelinin yüzde 221.43 artırılarak 135,00 krş/kWh`te yükseltildiğine dikkat çekildi ve şöyle denildi:
“Özel dağıtım şirketlerinin teknik ve teknik olmayan elektrik enerjisi kayıpları için ve görevli tedarik şirketlerinin tarifesi düzenlemeye tabi tüketicilere yapacakları satışları kapsamında EÜAŞ'tan tedarik edecekleri elektrik enerjisi toptan satış fiyatı ise yüzde 34 oranında artırılarak 31.86 krş/kWh olarak belirlenmiştir. EMO'nun bu konuda daha önce açmış olduğu dava Danıştay 13. Dairesi`nin 2021/2323 E. Sayılı dosyasında derdesttir. 25/03/2021 tarihli karar ile dağıtım şirketlerine yapılan satışlardaki farkın iki kat olması dahi haksız ve kamu yararına aykırı iken, davalı idare tarafından yayımlanan 31/12/2021 tarih, 10706 sayılı karar ile bu fiyatın üç katına kadar artırılması, keyfiyetin açık göstergesidir.”
GTŞ'LERE SATILAN FİYATIN AÇIKLANMASI İHTİYACI
Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilme gerekçeleri arasında “maliyetlerin düşürülerek varlıkların verimli işletilmesini sağlamak” gibi bir amacın da yer aldığına değinilen EMO’nun dava dilekçesinde “Ancak dava konusu Kurul Kararları ile görevli tedarik şirketlerine satılan enerjinin, kamuya satılandan neredeyse üç katı olmasına imkan verilmiştir. Bu husus Davalı tarafından idarenin temel ilkeleri gereği açıklanmak zorunda olup ve Kurul Kararlarının kamu yararına aykırı olduğunun tespiti gerekmektedir.”
“KADEMELİ TARİFENİN MALİYET TABLOSU MECLİS’E SUNULMADI”
EMO’nun dava gerekçeleri arasında kademeli tarifeler için esas alınacak bir maliyet tablosunun, normal tüketim değerinin ne olduğu, neye göre nasıl hesaplanacağı, nasıl tasarruf ve verimlilik sağlanacağının gerek kanunun hazırlık aşamasında gerekse kanunun TBMM Genel Kurul görüşmeleri esnasında TBMM'ye sunulmadığı notuna da yer verilirken “Bu husus da yine Davalı İdare'nin dava konusu işlemleri tesis ederken kamusallık ve şeffaflık ilkesine aykırı davrandığını göstermektedir” görüşüne yer verildi.
“EMEKLİ VE MEMUR ZAMLARINI DÜŞÜK TUTMAK GEREKÇESİ”
EPDK’nın, mevzuat gereği elektrik fiyatlarını, üçer aylık periyotlarla yılda dört kez düzenlediğine işaret edilen EMO dava dilekçesinde “Ancak bu yetki 1 Ekim 2021’de kullanılmamış, dava konusu kurul kararları zamlar yılın son günü açıklanmıştır. Elektrik fiyatlarına yapılan zamlar örneğin; 2021 yılının Kasım ayı içinde veya Aralık başında açıklanmış olsaydı, kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarına Aralık ayı enflasyon verileriyle ve diğer aylarla birlikte yansıyacaktı ancak zammın yürürlük tarihi 1 Ocak 2022 olunca bu yüksek artışlar enflasyon hesabının dışında kalmıştır. Aynı değerlendirme doğalgaz fiyatları için de geçerlidir. Böylece vatandaşa yapılan maaş-ücret zamlarının önemli bir bölümü, yapılan zamlarla geri alınmış durumdadır” denildi.
Yapılan fiyat düzenlemelerini “Fahiş enerji zamları” olarak nitelendiren EMO avukatları, bu zamların yurttaşların gündelik yaşamı ve sanayi üretimi kadar, tarım ve gıda sektörünü de olumsuz etkilediği vurgulandı. “Elektrik ticari bir mal değil, toplumsal bir hizmettir, bir yaşam ve tüketici hakkıdır” ifadesine yer verilen dilekçede şöyle denildi:
“Fahiş elektrik zamları Evrensel Tüketici haklarına, kamu yararına ve sosyal devlet anlayışına tamamen aykırıdır. Gerek Anayasamız, gerekse Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. Maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. Maddesine göre elektriğin tüketicilere ve topluma yeterli, kaliteli, sürekli, çevreye uyumlu ve ucuz verilmesi gerekmektedir.”