Borsa İstanbul bünyesindeki Elektrik Borsası henüz kurulmadı ama Türkiye’de halen, eksikliklerine rağmen işleyen bir serbest elektrik piyasası oluşumu var. Kurulacak Elektrik Borsası’nın elektrik ayağının bugünkü karşılığı diyebiliriz buna. Adı, Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi. Kısa adıyla PMUM, Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’nin bünyesinde faaliyet gösteriyor. Bu piyasada elektrik üreticileri, toptan elektrik satıcıları ve büyük ölçekli tüketiciler karşı karşıya geliyor.
Ve oradaki fiyatlara bakılırsa, elektrik fiyatları geçen yılın altında seyrediyor. Yıl başından bugüne gün öncesi piyasada (bir gün sonrasının 24 ayrı saat dilimi bazında fiyatların oluştuğu platform) elektrik fiyatları geçtiğimiz yılın aynı döneminde oluşan rakamların altında seyrediyor. Geçen yıl yaklaşık 150 TL/MWh olan fiyatlar bu yılın aynı döneminde, 145 TL/MWh seviyesine yakın...
Uzmanlar bu durumu, yani fiyatların düşük kalmasını pek çok gerekçeye bağlıyor. İlk başta iklim koşulları var. Geçtiğimiz kış beklenenden daha ılık geçti, yaz ayları ise beklenenden daha az sıcaktı. Bir de genel ekonomik büyümenin nasıl seyrettiği önemli. Büyüme ne kadar hızlıysa, birebir olmasa da elektrik tüketimi de ister istemez ona bağlı olarak artıyor.
Bunlar işin talep kısmını etkileyen faktörler. Yani kaloriferlerin ne kadar yakılacağını ya da klimaların ne kadar çalıştırılacağını bunlar belirliyor.
İşin bir de arz boyutu var. Türkiye’de elektrikte kurulu kapasite artıyor. Bu yılın ilk 10 aylık döneminde, 5 bin MW’lik kurulu güce sahip çok sayıda yeni santral devreye alındı. Bu da üretilen-üretilebilen elektrik miktarını yükseltti.
Özetle, elektrik fiyatlarının düşük seyretmesinin nedeni, tüketim talebi fazla artmazken, arz tarafının yükselmesi...
Şimdi sorabiliriz, elektrik fiyatları önümüzdeki dönemde nereye gidecek? Bu soruya verilecek cevap, işte yukarıdaki arz talep dengesini etkileyecek faktörlere bağlı.
Bunları tekrar sıralayalım; İklim koşulları, büyüme beklentileri, yeni devreye alınacak santraller... Bu arada unutmadan ekleyelim, elektrik üretiminde kullanılan kömür ve doğalgazın fiyatında yaşanacak değişiklikler de üretim maliyetleri, dolayısıyla elektrik satış fiyatlarında çok etkili olabilir.
Kalkınma Bakanlığı’nın 2014 projeksiyonuna göre gelecek yıl elektrik tüketimi 255.2 milyar kWh’a ulaşacak. Bu 2012 yılına göre yüzde 5.3’lük bir artışa tekabül ediyor. Yani, bu tahmin doğrulanırsa, bu yıl fazla artmayan tüketimin, gelecek yıl yüzde 4’ün üzerinde bir artış sergilemesi söz konusu olacak. Bu faktöre bakarak elektrik fiyatlarının, arz tarafındaki büyümeye rağmen yükseleceği söylenebilir.
Ancak Kalkınma Bakanlığı’nın öngörüsü çok abartılı görünüyor. Nedeni ise hem küresel ekonomide hem de Türkiye’de büyüme beklentisi çok yüksek değil. Hatta büyümeye rağmen bu yıl elektrik tüketiminde yaklaşık yüzde 1-2 arasında bir artış yaşanabilir. İklim şartlarında çok anormal değişiklikler de öngörülmüyorsa, 2014 yılında elektrik fiyatlarının çok da yükselmesini bekleyemeyiz.
Öte yandan, inşaatı süren çok sayıda yeni elektrik santralinin varlığını da göz önünde bulundurursak, yani arzın artacağını da düşünürsek, elektrik fiyatlarının fazla yükselmesi için çok da neden yok ortada.
Hatta biz buna, yeni kurulan elektrik santrallerinin daha modern teknolojiyle ve daha verimli kurulduğu, dolayısıyla üretim maliyetlerinin daha düşük olduğu gerçeğini de eklersek, neden böyle düşündüğümüzü daha iyi anlatmış oluruz... Hadi son bir şey daha söyleyelim. Özellikle rüzgâr başta olmak üzere, kWh başına daha düşük maliyetle elektrik üretebilen yenilenebilir kaynaklara dayalı santral kapasiteleri de giderek artıyor. Ve bu da fiyat oluşumunu aşağıya çeken, çekecek önemli bir faktör... Bu konuda sesli düşündük ve galiba biraz da iddialı oldu söylediklerimiz. Sonucu yaşayarak göreceğiz.