Mehmet KARA
Elektrik dağıtım hizmetleri 2013 yılından bu, yana 21 bölgesel dağıtım şirketi eliyle, özel sektör tarafından yürütülüyor. Başlangıçta tek şirket eliyle yürütülen dağıtım ve satış faaliyetleri daha sonra ayrıştırıldı. Dağıtım şirketleri adlarına uygun şekilde dağıtım işini yürütmeye devam ederken, elektrik tedarikini, perakende satış şirketleri üstlendi. Her iki gruptaki şirketler sürekli kamu gözetimi altında faaliyet gösteriyor. Özellikle dağıtım şirketlerinin yatırım kararları ve uygulanması kamunun onayına ve sıkı takibine tabi. Elektrik dağıtım sektörü, uzun yıllardır kesintisiz ve giderek daha fazla yatırım yapılan bir alan olarak öne çıkıyor. Çünkü 10’dan fazla ili etkileyen, özellikle Adıyaman, Kahramanmaraş ve Hatay’ı felç eden depremler sonrasında yaşananların da gösterdiği gibi, elektrik dağıtımı gerek ekonomik gerekse sosyal hayatın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Genel Sekreteri Özge Özden sorularımızı cevapladı.
Elektrik dağıtım sektörü oyuncuları, kaliteli ve kesintisiz enerji ile yüksek müşteri memnuniyeti için yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Türkiye genelinde hizmet veren 21 dağıtım şirketimiz bugünkü fiyatlarla 2011-2015 döneminde 63 milyar TL, 2016-2020 döneminde 108 milyar TL yatırım yaptı. 2021-2025 yıllarını kapsayan 4. Uygulama Dönemi’nin toplam yatırım bütçesi ise 180 milyar TL düzeyinde. 4. Uygulama Döneminin ilk yılında, yani 2021’de 29 milyar TL’lik yatırım yaptık. 2022 yılı gerçekleşmelerini EPDK’nın yılın ikinci yarısında yayımlayacağı Sektör Gelişim Raporu’nda göreceğiz. Şirketlerimiz 2023 yılı için de cari fiyatlarla 37 milyar TL’lik yatırımı hayata geçirmeyi hedefliyor.
Nerelere harcanıyor bu tutarlar?
Elektrik dağıtım sektöründe özelleştirme sürecinin tamamlandığı 2013 yılından bugüne toplam abone sayısı 36,4 milyondan 48,5 milyona ulaştı. Yani son 10 yılda sisteme yaklaşık 12 milyon yeni abone eklendi. Dolayısıyla bugünkü yatırımlarımızın büyük bir oranı “yeni bağlantı” olarak adlandırılan şebeke yatırımları alanında gerçekleşiyor.
Bu yıl en büyük yatırım kalemleri hangileri? Neden?
Elektrik dağıtım şirketleri; şebeke yatırımları, yasal zorunluluğu olan yatırımlar, şebeke işletim sistemi yatırımları ve Ar-Ge projesi yaygınlaştırma yatırımları gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da en büyük kalemi şebeke yatırımları oluşturuyor. Bu yatırımların alt kırılımlarını şebeke kapasite artış, şebeke yenileme ve şebeke iyileştirme yatırımları olarak sıralayabiliriz.
Şebeke yatırımlarının toplam içindeki payı ne kadar?
Şebeke yatırımlarının toplam harcamalar içindeki payı yüzde 70-80 dolaylarında. Şebeke yatırımlarından en büyük payı da yüzde 70-80’lik bir oranla kapasite artış yatırımları alıyor. Kapasite artış yatırımlarımdaki temel etken yeni bağlantı talepleri sayısındaki artışlar.
Kapasite yatırımları neden bu kadar yüksek?
Biraz önce bahsettiğim gibi 2013-2022 arasındaki 10 yıllık dönemdeki yeni bağlantı sayısı artışı 12 milyon adet. Bu miktar da yüzde 33’lük bir büyümeye işaret ediyor. Kapasite artış yatırımları nüfus artışı ve kentleşme gibi dinamiklerle şekilleniyor. Şebeke yatırımlarını yasal zorunluluğu olan yatırımlar, şebeke işletim sistemi yatırımları ve Ar-Ge projesi yaygınlaştırma yatırımları takip ediyor. Bu kalemlerin toplam içindeki payı da yüzde 20-30 aralığında seyrediyor.
Önümüzdeki yıllarda en çok hangi kalemlerde yatırıma ihtiyaç olacak?
Artan abone sayısı ve enerji ihtiyacının yanı sıra kentsel dönüşüm süreçleri önümüzdeki yıllarda da şebeke yatırımlarının payının yüksek olacağını gösteriyor. Bunların ötesinde 6 Şubat tarihinde yaşadığımız deprem felaketinden etkilenen 11 ilimizde enerji altyapısı ciddi ağır hasar aldı. Cumhurbaşkanlık Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın hazırladığı rapora göre TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde 717 milyon TL, özel sektöre ait elektrik dağıtım tesislerinde ise 7 milyar 867 milyon TL’lik bir hasar ortaya çıktı. Bu da şebeke yatırımları başta olmak üzere elektrik dağıtım altyapısı için yüksek tutarda yatırıma ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarının çoğalması nasıl etkiliyor dağıtıcıları?
Dağıtık üretim dediğimiz ve özellikle çatı ve cephe tipi güneş gibi dağıtım şebekesine doğrudan bağlı tesislerin entegrasyonu için gerekli yatırımlar yeni dönemde giderek artıyor. Elektrikli araç şarj istasyonları, depolama noktaları, akıllı şebeke uygulamaları ve verimlilik çözümleri gibi yeni uygulamalar da yatırım ihtiyacımızı artırıyor. Örneğin Avrupa’da önümüzdeki 10 sene içinde binaların elektrifikasyonu, elektrikli araçlar, dağıtık üretim, depolama ve dijitalleşme gibi yeni teknolojilerin entegrasyonu için ihtiyaç duyulan şebeke yatırımı 400 milyar Euro düzeyinde.
Yani bu durum Türkiye’ye özgü değil öyle mi?
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayımlanan Dünya Enerji Yatırımları 2022 raporunda da tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımı kadar şebeke yatırımı yapılması gerektiğinin altının bir kez daha çizildiğini görüyoruz. Bu konuda bir noktaya daha dikkat çekmeliyiz, elektrik dağıtım sektörümüz özelleştirme sonrasında, teknoloji ve dijitalleşme alanında yaptığı yatırımlar ile bugün Avrupa’daki birçok dağıtım şirketinden daha ileride. Önümüzdeki yıllarda da günümüz ve gelecek ihtiyaçlarına göre bu yatırımlar düzenlemelere uyumlu şekilde artarak devam edecektir.
Bunca yatırım kayıp kaçak oranlarını nasıl etkiledi?
Özelleştirmenin tamamlandığı 2013 yılında Türkiye’deki ortalama kayıp oranı yüzde 18,2 düzeyindeydi. Sektör yatırımları ve çabalarıyla 2021 yılında bu oran yüzde 11,9’a kadar geriledi ve halen de gerilemeye devam ediyor. Bu gelişmenin ülkenin cari açığını azaltıcı bir etkisi olduğu gibi hiç dikkat çekmeyen bir kazancı daha var. O da elde edilen bu sonuçlarla 27 milyon tonluk karbon salımının önlenmesi...
Kayıp kaçakta hedef ne?
2022 yılı sektör gerçekleşmelerini EPDK’nın yılın ikinci yarısında paylaşacağı sektör gelişim raporunda göreceğiz. EPDK tarafından 21 elektrik dağıtım şirketinin tamamına her yıl gerçekleşen kayıp oranlarını aşağı çekmek için iddialı hedefler veriliyor. Sektör olarak hedefimiz, ilk etapta dağıtım şebekesindeki kayıp oranını tek haneli rakamlara düşürmek.
21 elektrik dağıtım bölgesi senkronize çalışabiliyor mu?
21 elektrik dağıtım şirketimiz sektörel sinerji ve eşgüdümü özellikle afet döneminde çok etkin şekilde ortaya koydu. Son yıllarda yaşanan sel, kar, fırtına ve yangınlarda destek ekip, araç ve ekipmanlarla afetzede şirketlerin yardımına koşan diğer şirketlerimiz deprem afetinde de ‘seferberlik ruhu’ ile hareket etti. Bu vesileyle sahada ve bölgelerinde ortak çalışma ruhu ve fedakârlık ile hareket eden 63 bin çalışanımıza cani gönülden teşekkür ediyorum.
Dağıtıcılar arası işbirlikleri ne durumda?
Sektörümüz ortak sinerji ile önemli değerler yaratıyor. Teknoloji ve inovasyon alanındaki projelerimiz bunlar arasında önemli yer tutuyor. 2014-2023 döneminde EPDK fonlu 450 Ar-Ge projesinin yaklaşık yarısı, birden fazla şirketimizin ortaklığında yürütülüyor. Dijital dönüşüm, siber güvenlik ve elektro-mobilite gibi ülkemizin geleceği açısından büyük öneme sahip projeler bunlardan yalnızca birkaçı. 21 elektrik dağıtım şirketimizin ilgili uzmanlarından oluşan çeşitli konulardaki 18 ortak çalışma grubumuz var. Belirli aralıklarla toplanan bu gruplarda katılımcılar iyi örnekleri ve deneyimleri sektörün gelişimi için paylaşıyor ve ortak planlara imza atıyor. Örneğin İSG Çalışma Grubumuz 2016 yılından beri iki yılda bir uluslararası katılımı da olan İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresini gerçekleştiriyor. İK Çalışma Grubumuz da her yıl, elektrik dağıtım şirketleri ve dünyası profesyonelleri ile üniversite öğrencilerini bir araya getiren insan kaynakları zirvesini düzenliyor.
Akıllı şebeke konusundaki durum nedir?
Sektörümüz akıllı şebekelerin doğru bir şekilde yaygınlaştırılması için gerekli yatırımları ve pilot uygulamalı projeleri hayata geçiriyor. Burada en önemli nokta; ülkemizin gerek tüketim bazlı gerekse coğrafi koşullara uygun bir akıllı şebeke mimarisine geçişini sağlamak. Bu hedef doğrultusunda akıllı şebeke yol haritası projesinin ardından Milli Akıllı Sayaç Sistemleri (MASS) projesi de 2022 sonunda tamamlandı. Akıllı sayaç sistemlerinin günümüz ve geleceğin ihtiyaçlarına göre tasarlandığı ve bu bileşenlerin birbirleri arasındaki haberleşmelerine temel olan yerli haberleşme protokolü de bu proje kapsamında hayata geçirildi.
Yapay zeka konusunda neler var?
Sektörümüzde yapay zekâ teknolojileri de yaygın olarak kullanılıyor. Akla gelen ilk alanlar ise yük tahmini, hata teşhisi, kayıp-kaçak analizi, tüketim trend analizi, önleyici bakım, İSG uygulamaları, enerji yönetimi, çağrı merkezleri ve siber güvenlik alanları. Bu uygulamalar ile verilen hizmetin verimliliği artırılırken daha düşük maliyetli ve güvenli bir elektrik dağıtım sistemi tesis edilebiliyor.
Sektörün düzenleyici kurumdan ve yasa koyucudan beklentileri neler, neden?
Enerji sektörü olarak yatırımlardan operasyonlara, finansmandan piyasa faaliyetlerine kadar ihtiyaç duyduğumuz en önemli iki öncelik öngörülebilirlik ve şeffaflık. Piyasa kurallarının belirli olduğu ve zorunlu olmadıkça değiştirilmediği; yine piyasa yapısının yatırımcılar ve tüm paydaşların görüşleri dikkate alınarak ortak akılla şekillendirildiği bir yaklaşım öngörülebilirliği güçlendirecektir.
Hayata geçirilen politika setlerinin ve düzenlemelerin gerek kararlar öncesinde şeffaflıkla istişare edilmesi gerekse kararlar sonrasında şeffaflık içinde gerekçeleriyle birlikte sektör ve kamuoyu ile paylaşılması ise diğer çok önemli bir nokta.
Böylelikle arz güvenliği ve iklim hedefleri gibi önceliklere ulaşarak tüm vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükselteceğimize ve ülkemizin kalkınma hedeflerine önemli katkı sağlayacağımıza canıgönülden inanıyorum.
Eklemek istedikleriniz?
Elektrik dağıtım sektörü olarak; elektrik gibi görünmez bir enerjiyi hayatın içine dâhil ederek görünür kılan ve elektriği hayatın enerjisine dönüştüren bir rol üstleniyoruz. Burada misyonumuzu elektriği erişilebilir kılmak, insanlarımızın hayatının ve Türkiye’nin geleceğinin dönüşümüne öncülük etmek. Bunun için, süreçlerimizi şeffaf ve hakkaniyetli bir şekilde ele alıyor, Türkiye’nin adeta otomatik bir saat gibi çalışmasında ihtiyacı olan momentumu sağlıyoruz. Sistemin herkes için hakkaniyetli şekilde ilerlemesi de ortak akıl ile hep birlikte hareket etmemize bağlı. Sektör olarak, enerjimizi ülkemizi ileriye taşımak kullanmaya devam edeceğiz.