Enerji Günlüğü - Türkiye elektrik sektörü gerek üretim gerekse iletim ve dağıtım tarafında son yıllarda yatırımların eksilmediği, aksine arttığı bir ülke konumunda. Finansman meselesi ayrı bir konu ama bu yatırımlar için gereken ekipman ve mühendislik çözümlerine talep hep yüksek seyrediyor. Şebekeler için yatırım ihtiyacı, özellikle yenileme zorunluluğu ve yenilenebilir kaynakların daha çok devreye girmesi nedeniyle diğer gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda da yüksek seyrediyor. Bu gelişmeler Türkiye’de de çok sayıda yeni oyuncunun pazara girmesini, mevcut aktörlerin hızla yükselişe geçmesini beraberinde getirdi, getiriyor. Bu alanda öne çıkan aktörlerden biri de öteden beri elektrik şebeke ekipmanları ve çözümleri tedarikçisi Ekos Electric. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Akbaş, Enerji Günlüğü’nün sorularını cevapladı.
Biz elektrik sektörünün içindeyiz, üretici bir firmayız. Bu alandaki yeniliklerle de ilgileniyoruz. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla biz de bu alanda gelecek gördük. Şöyle bir stratejiyle yola çıktık, dedik ki, trafo fabrikamızın bulunduğu Balıkesir ile çevre illerinde güçlü bir ağ kuralım. Tabii şarj istasyonu sadece bir istasyondan ibaret değil. Arkasında onu besleyen elektrik altyapısı da var. Elektrik ekipmanları üreten bir firma oluşumuz, şarj ağı kurmak için gereken yatırım maliyetleri açısından bize bir avantaj sağlıyor. Bu yüzden böyle bir yola çıktık. 2022 sonunda Ekos Mobilite ismindeki şirketimizi kurduk ve 2023 yılında da EPDK’dan lisansımızı aldık.
Şu ana kadar neler yaptınız?
Biz öncelikle Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile bir anlaşma yaptık. Balpark adlı belediyenin işlettiği otoparklara geniş bir çerçevede şarj istasyonlarının kuruluşunu gerçekleştiriyoruz. Şu anda şarj ağı işletmeci lisansına sahip asgari şartlarından olan 50 istasyon sayısını çoktan geçtik. Şu anda hedefimiz 100-150 istasyonluk bir otopark ağı yaratmak.
Biz elektrik altyapı ihtiyacı olan her yere ekipman üretiyoruz diyelim. Orta geriliminden alçak gerilimine çok geniş bir yelpazede trafo merkezleri üretiyoruz. Bu merkezlerin anahtarlama ekipmanları ile dağıtım trafoları üretiyoruz. Dağıtım trafosu fabrikamız da faaliyete geçmek üzere.
Biz aynı zamanda yaklaşık yirmi beş yıldır GE’nin ekipman ve çözümlerini kullanarak yüksek ve orta gerilim trafo merkezlerinin otomasyonunu da yapıyoruz. Yani hem ekipmanı üretiyoruz hem de bütünleşik olarak bunları anahtar teslim kurup teslim ediyoruz.
Ekos Elektrik açısından Türkiye’de nasıl bir potansiyel görüyorsunuz?
Biz bunu üç başlıkla ele alıyoruz. Birincisi, yeni yerleşim yerleri ile yeni endüstriyel alanların devreye girmesi ilave elektrik iletim ve dağıtım altyapısı gerektiriyor. İkincisi ortalama 30-40 yıllık mevcut kurulu altyapının büyük bölümünün de yenilenmesi gerekiyor. Nihayetinde yüzlerce sene çalışacak ekipmanlar değil bunlar, belli bir ömürleri var. Üçüncüsü, şu anda enerjide yaşanan dönüşüm ilave yatırımlara ihtiyaç gösteriyor. Yenilenebilir enerji santralleri, enerji depolama sistemleri kuruluyor. Burada da elektrik altyapı ekipmanlarına yönelik büyük bir ihtiyaç ortaya çıkıyor.
Bu elektrik altyapı ekipmanlarının kurulması ve aynı zamanda şebekenin dijitalleşmesi konusu var. Yani sonuçta ölçemediğiniz şeyi kontrol edemezsiniz. Elde ettiğiniz verileri bir yerde toplayacağınız ve bu verilerle sistemi uzaktan tek bir yerden kontrol edeceğiniz akıllı şebekeler aslında kuruluyor. Biz de buradaki bütün bu alanların hepsini çalışıyoruz.
Depolama yatırımları da düşündünüz mü?
Tabii. Bizim EPDK’ya depolamalı enerji santralleri başvurularımız var. Edirne’de ve Maraş’ta iki santral için başvuru yaptık. Bunlar yeterli değil, aynı zamanda biz sektörün içindeyiz. Yatırım yapabileceğimiz santraller de bakıyoruz. Yani hem Türkiye’de hem de Avrupa’da santral işletmek üzere girişimlerimiz devam ediyor.
Şu anda işlettiğiniz santral var mıydı?
Yok. Şu anda kendi fabrikamızın üzerinde kurulu, kendi iç ihtiyaçlarımızda kullandığımız, belki de Türkiye’nin ilk çatı üstü güneş santrallerinden birini biz kendimiz kurduk. Onu işletiyoruz şu anda. Ama bu alanda daha büyük yatırımlar yapmayı planlıyoruz.
Enerji saklama ve depolama sistemleri üretme planınız var mı?
Evet, tabii, var. Hem lityum pil üretilmesi ve hem de bunların kullanılıp paketlenip komple sistem haline getirilmesi için girişimlerimiz var. Hem ARGE çalışmalarımızı devam ettiriyoruz hem de yurtdışında iş birlikleri için görüşmelerimiz devam ediyor. Tabii iş sadece depolama ile sınırlı kalmıyor. Depolamanın arka tarafına yine trafo merkezi koymanız gerekiyor. Sonuçta bizim ürettiğimiz ürünler bunlar komple bir sistem vermek için gerçekten bizim için doğru bir alan diyebiliriz.
Peki ihracat var mı sizde?
Var tabii. Hatta biz ihracat için kurulmuş bir şirketiz diyebiliriz. Yurtdışında çok geniş bir coğrafyada çalışıyoruz. İşte Avrupa'dan Afrika’ya, Ortadoğu’dan Asya’ya çok geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyoruz. İhracat payının yüzde 70’lere kadar çıktığı oldu. Ama bunu yüzde 50-50 olarak dengeye oturtmak gibi bir hedefimiz var.
Enerji ekipmanlarında yerlilik meselesine ne diyorsunuz? Sizde yerlilik oranı nedir?
Bizim ürettiğimiz anahtarlama ekipmanlarında yerlilik oranlarımız oldukça yüksek, neredeyse yüzde 80’ler civarında diyebiliriz. Bu alanda bizim Türkiye’de ilk olarak ürettiğimiz ürünler de var. Yani gaz röleli anahtarlama ekipmanlarının Türkiye'deki ilk üreticisiyiz. Aynı zamanda iletim şebekesi için olan yüksek kesme takati bulunan ekipmanlar var. Onlarda da Türkiye’deki ilk üreticiyiz ve uluslararası firmalarla rekabet halindeyiz ve burada da yerlilik oranlarımız oldukça yüksek. Geçmişte yüzde 100 yurtdışından ithal ettiğimiz ürünleri biz şu anda minimum yüzde 80 yerlilik oranıyla üretiyoruz diyebiliriz.
İnsan kaynağı sorununuz var mı?
Bizim şu andaki ekibimiz güçlü ve oldukça tecrübeli bir ekip. 25-30 senedir birlikte çalışan insanlar var ekibimizde. Bu anlamda ekibimiz güçlü ama sektör açısından soruyorsanız zorluklar yaşanıyor. Sürekli konuşuyoruz. Yurtdışına giden kişilerden bahsediyoruz ama bizim buradaki öncelikli hedefimiz buradaki yurtdışına olan göçü tersine çevirip bir tersine göç yaratmak için bir şirket kültürü yaratıyoruz diyebiliriz.
Elektrikli araç kullanıyor musunuz?
Elektrikli aracımız var, özellikle denemek için aldık. Küçük bir araçtı ama o kadar keyif aldık ki kullanmaktan, şu anda şirketteki bütün araçları elektrikliye çevirelim diye bir niyetimiz var.
Elektrikli aracı kimlere tavsiye edersiniz?
Özellikle şehir içinde araç kullananlara, yani uzun mesafe gitmeyip sadece sabah gidip akşam dönenlere kesinlikle elektrikli araç kullanmalarını öneriyorum. Çünkü hem yakıt maliyeti düşük, hem çevreci, hem de sessiz bir araç kullanıyorsunuz.
Ar-Ge çalışmalarınız var mı?
Şu anda ürettiklerimizin her biri gerçekten kendi mühendisliğimizle geliştirdiğimiz ürünler. Bazı ürünleri Türkiye’de ilk defa biz yaptık. Sonuçta bütün ürünleri ilk aşamada kendiniz üretemiyorsunuz. Mühendisliğini yaptığınız ama tedarikçinizle beraber geliştirdiğiniz süreçler de oluyor. Türkiye’de elektromekanik sektörünün oluşmasına ve gelişmesine de bir katkı verdik diyebiliriz.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü