Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, madenciliğin yasalarla çerçevesinin çizildiğini belirterek, “Ne madenlerimizden ne de çevreden vazgeçeriz” dedi.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü kapsamında 81 ilden gelen madencileri kabul eden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez kabulde yaptığı değerlendirmede, Çevreci bir madenciliğin temel kıstaslardan biri olduğunu ifade ederek, “Son yıllarda ne yazık ki madencilik ve çevre konuları çeşitli spekülasyonlar, olumsuz algı oluşturmaya yönelik kasıtlı içeriklerle birbirine zıtmış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Madencilik faaliyetlerinin öncesinde, esnasında ve sonrasında gerekli tüm önlemleri alarak doğanın ve doğal yaşamın korunması için büyük bir titizlik gösteriyoruz. Doğada bizim madenlerde bizim. Bu konuyla ilgili yasada amir olan hükümler belli. Nerede madencilik faaliyeti yapılacağı nerede yapılmayacağı belli. Madencilik faaliyetleri esnasında uygulanacak usul ve esaslar da belli. İşletme ruhsatının bitmesinin ardından sahaların nasıl rehabilite edilerek eski haline getirileceği de mevzuatlarımızda düzenlenmiş. Ancak biz de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak yaygın. Bu tür içeriklerin amacı kamuoyu nezdinde özellikle madencilik faaliyetlerinin ve madenci kardeşlerimizin emeklerinin değersizleştirilmesi olarak görüyoruz. 140 bin civarında bu sektörde çalışan kardeşimiz var. Hak, hukuk ve emekten bahseden bazı oluşumların kendi varlık sebeplerini istismar ederek böyle bir işe girişmelerini iyi niyetle bağdaşmadığını düşünüyoruz. Biz maden veya çevre demiyoruz ne madenlerimizden ne de çevreden vazgeçeriz diyoruz. Çevreci bir madencilik bizim temel kıstaslarımızdan birisi. Bugün maden ithalatına yaklaşık 25 milyar dolar para ödüyoruz. Madenler üretilmezse bu işten kimler kazançlı çıkacak. Refah düzeyi yüksek ülkelere baktığımızda madencilik ekonomilerinin yaklaşık yüzde 7’lik dilimine denk geliyor, biz de ise bu oran yüzde bir. Madencilik konularını bilimselliği olmayan tartışmalara çekmek yanlış bilgi ve senaryolarla toplumsal algı oluşturmaya çalışmak ulusal madenciliğimize zarar verecek, madencilikte dışa bağımlılığımızı artıracak ve kendi kaynaklarımızı işletemeyecek duruma getirmek” açıklamasını yaptı.
GÜVENLİ MADENCİLİK BİZİM İÇİN OLMAZSA OLMAZ
“İşçi ve emekçilerimizin daha iyi hayat standartlarına sahip olmaları ve emeklerinin karşılığını tam olarak almaları için çalışma hayatını adil ve hakkaniyetli paylaşım üzerine tesis etmeye çalışıyoruz. Sizlerin emeklerinizi emanet bilip korumak için her türlü sorumluluğu üzerimize almaktan çekinmeyeceğiz. Sizlerin en yüksek güvenlik standartlarında çalışmanız için gerekli tüm ehemmiyeti gösteriyoruz. Aldığımız güvenlik tedbirleriyle maden kazalarında son iki yılda yüzde 58’lik bir düşüş sağladık. 2019 yılı içerisinde toplam bugüne kadar 7 bin 960 denetim gerçekleştirdik. Yıl sonu itibariyle bu rakam daha da artacaktır. Bu denetimler harici anlık ve habersiz denetim sayılarımızı artırdık. Denetimlerimizin amacı, çalışma ortamının daha da iyileştirilmesi ve daha güvenli bir ortamda madencilik faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi. Amacımız, maden sektörümüze rehberlik, danışmanlık yapmak, onlara doğruyu göstermek. Güvenli madencilik bizim için olmazsa olmaz. Bizlerin üzerinde sadece sizlerin değil, ailelerinizin ve sevdiklerinizin de hakkı vardır. Madende çalışırken iş kazası neticesinde şehit düşen işçilerimizin geride bıraktığı yakınlarına destek olmak acılarına bir nebze olsun dindirmek için gerekli yasal düzenlemeleri de hayata geçirdik. Eş ve çocuklarının kamuda istihdamı için gereken yasal düzenlemeler gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
MADENCİLİK YILDIZI PARLAYACAK BİR İŞ KOLU OLACAK
Dönmez, sosyal medyada bir takım sitemlerin geldiğine dikkat çekerek, “Talepler ve beklentiler birbiriyle uyuşmadığı için bir taraftan iş arayanlar bir taraftan eleman arayanlar var. Önümüzdeki dönemde madencilik sektörü hem yüksek teknik düzeyde, hem de işçi düzeyinde Türkiye’de yıldızı parlayacak iş kollarından biri olarak görüyorum” diye konuştu.