Demirdağ: Yeni yılda güneş Türkiye gündeminde daha çok yer almalı

Enerji Günlüğü - Smart Energy CEO’su Halil Demirdağ, yeni bir yıla girerken güneş enerjisinin Türkiye’nin gündeminde daha çok yer alması gerektiğine...

Enerji Günlüğü - Smart Energy CEO’su Halil Demirdağ, yeni bir yıla girerken güneş enerjisinin Türkiye’nin gündeminde daha çok yer alması gerektiğine dikkat çekerek, çalışan her güneş santralin yaklaşık 80 ile 100 bin dolar civarında bir kaynağın yurtdışına gitmesini engellediğini söyledi.

Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji konusundaki şansını kullanması gerektiğini vurguladı. “Enerjiyi yerin altında değil, yerin üstünde aramalıyız” diyen Demirdağ, 1MW’lık bir yatırımla neredeyse 2 milyon KW/saat elektrik üretebildiğinin altını çizerek, “Çalışan her güneş santrali, şu anda dünya emtia fiyatlarıyla yaklaşık 80 ile 100 bin dolar civarında bir kaynağın yurtdışına gitmesini engelliyor. Türkiye’mizin en büyük sıkıntısı olan cari açığı, bu sayede gelecek nesillerin sırtına yük olmaktan çıkarabiliriz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin gelecek nesiller için yerli ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmasının şart olduğunu vurgulayan Demirdağ, “Çalışmalarımızı yaparken gördük ki, Türkiye sahip olduğu güneş, su ve rüzgar potansiyeli ile yeşil enerji açısından çok şanslı bir ülke” şeklinde konuştu.

YENİLENEBİLİR PAHALI BİR ALTERNATİF OLMAKTAN ÇIKTI

Halil Demirdağ, yenilenebilir enerji kaynaklarının bir bütün olarak değer teşkil ettiğini, güneş, su ve rüzgar gibi kaynakların birbirini tamamlayıcı rol üstlendiğini dile getirirken, sözlerine şöyle devam etti: “Hepsini üst üste koyduğumuzda aslında bu kaynaklar kendi içinde doğal bir denge oluşturuyor. Ülkemiz bu açıdan çok şanslı. Bugün tüm dünyada yenilenebilir kaynaklar giderek daha rekabetçi bir seçenek olarak öne çıkıyor. Yeşil enerji artık pahalı bir alternatif değil. Kendi petrolünü, kendi doğalgazını kendi çıkaran Suudi Arabistan gibi ülkeler bile elektriklerini artık güneş enerjisinden elde etme yoluna gidiyor. Bir taraftan yenilenebilir enerji teknolojisini üreten makineler gelişiyor ve ucuzluyor, diğer taraftan o makinelerin ürettiği teknolojiler daha verimli hale geliyor. Eskiden 1.000MW’lık bir güneş paneli hücre fabrikası kurmak için milyar dolarlardan bahsedilirken, günümüzde bunun onda biri kadar yatırımlarla söz konusu üretim düzeyine ulaşılabiliyor. Güneş, zamanla hücre üretimiyle, wafer üretimiyle, ingot üretimiyle, neredeyse tamamen Türkiye’de üretilebilen bir enerji kaynağı haline gelebilecek. Böylece biz de hiç kimseye bağımlı olmadan kendi elektriğimizi üretip o elektrikle şarj edeceğimiz arabalarla, hatta belki drone’larla bir yerlere gidebilen nesiller için altyapı hazırlamış olacağız. Kaynaklarımızı en etkin şekilde kullanarak bu şansımızı değerlendirmeliyiz.”