Damar: Sera gazı enerji planlamasıyla azaltılabilir

Enerji Günlüğü - TMMOB Enerji Komisyonu Başkanı Bülent Damar, enerji ihtiyacı ve çevreyi koruma ikilemine çözüm bulmak gerektiğini belirterek, “Sera...

Enerji Günlüğü - TMMOB Enerji Komisyonu Başkanı Bülent Damar, enerji ihtiyacı ve çevreyi koruma ikilemine çözüm bulmak gerektiğini belirterek, “Sera gazı salımının ana ve en büyük nedenlerinden biri fosil yakıtlardan elektrik üretimi. Bunun azaltılmasında enerji üretiminin planlanması en önemli konu başlığıdır” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 11. Enerji Sempozyumu Adana’da başladı. Sempozyum Yürütme Kurulu Başkanlığını da yürüten TMMOB Enerji Komisyonu Başkanı Nedim Bülent Damar, açılışta yaptığı konuşmada bilimin ve tekniğin kılavuzluğunda enerji konusunu irdelemeyi bir görev kabul ettiklerini belirterek “Bugünün dünyasında enerji insanın çağdaş yaşam sürdürebilmesi için vazgeçilemez bir unsur durumundadır. Bu nedenle TMMOB enerjiyi insanların yaşamı için bir insan hakkı olarak kabul ediyor. Bu insan hakkının elde edilmesi ve kullanılmasında bilim ve tekniğin en önemli unsurlar olduğunun bilincinde olarak 21 yıldır enerji konusunu irdelemek için enerji sempozyumları düzenliyor” dedi.

ENERJİ ÇALIŞMALARINI YÖNLENDİREN ÜÇ NOKTA

Doğadaki enerji kaynaklarının insanın kullanımına sunulabilmesinin endüstriyel faaliyetler gerektirdiğine işaret eden Damar, şunları söyledi:

“Bu endüstriyel faaliyetler hem kısıtlı kaynakları hızla tüketmekte hem de bu işlemler sırasında doğayı belli ölçülerde kirletmektedir. Bu durum üç yönde enerji araştırmalarını şekillendiriyor. Birincisi  çevre kirliliği ve iklim değişikliğinin zararları, ikincisi hızla tükenen enerji kaynakları yenilenebilir enerji kaynaklarının ve doğaya zarar vermeyen teknolojilerinin kullanılması zorunluluğu, üçüncüsü de enerjinin etkin kullanımı yani kısaca enerji tasarrufu. Enerjide dünyada son 30-40 yılın en önemli çalışma alanı bu üç konu olmuştur.”

ELEKTRİK HİZMETİ KAMUSAL ANLAYIŞLA VERİLMELİ

Enerjiyi bir insan hakkı olarak görmelerinin doğal bir sonucu olarak enerjinin temin ve kullanımına sunulmasının da bir kamu hizmeti anlayışı içerisinde yapılması gerekliliğine inandıklarının altını çizen Damar şöyle dedi:

“Türkiye’de yaşayanların enerji yönünden çağdaş bir yaşam sürdürebilmesinin ancak topluma yeterli, sürekli, kaliteli, çevresine zarar vermeyen ve ekonomik gücünü zorlamayan fiyatla enerji temin edilmesi ile mümkün olabileceğini biliyoruz. Bu nedenlerle Sempozyumun ana teması (Enerjinin Geleceği) olarak belirledik. Bugün enerjinin yeterli, sürekli, kaliteli, çevreye zarar vermeyen ve ucuz olarak toplumun hizmetine sunulmasında bazı sıkıntılar olduğunu biliyor, görüyor ve yaşıyoruz. Bu sıkıntıların nasıl aşılacağını ve bunun için nelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Dünyada savaşlara neden olacak ölçüde ticari bir meta haline gelmiş bazı enerji kaynaklarının yol açtığı yıkımlara bakıp gelecekte daha nelere sebep olabileceğini hep birlikte merak ediyoruz. Bu türlü insanlığa karşı durumların oluşmaması için neler yapılması gerektiğini düşünüyoruz.”

GÜNEŞ VE RÜZGAR ELEKTRİĞİ UCUZLATIYOR

Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının özellikle elektrik maliyetinin düşürülmesinde önemli etkileri bulunduğuna işaret eden Bülent Damar, bu etkinin daha da devam edeceğini vurguladı. Damar, “Ülkemizde de yenilenebilir kaynakların kullanımının arttırılmasının daha temiz bir Türkiye'ye ve daha ucuz bir enerjiye ulaşılması için çok önemli olduğunu görüyoruz ve yenilenebilir kaynakların enerji üretiminde birincil kaynak olmasını sağlayacak yol ve yöntemleri araştırıyoruz. Sera gazı salımının ana ve en büyük nedenlerinden biri fosil yakıtlardan elektrik üretimi. Bu yüzden emisyonun azaltılmasında enerji üretiminin planlanması en önemli konu başlığıdır.”

ENERJİ İHTİYACI VE ÇEVRE İKİLEMİNİ ÇÖZMEK

İnsanların ve sanayinin enerji ihtiyacının sürdürülebilir şekilde sağlanabilmesi için çevre ve enerji açısından ortadaki ikilemi bir sentezle çözmek gerektiğini kaydeden TMMOB Başkanı Bülent Damar, “Bu mümkün mü? Enerjinin topluma sunulmasında toplum yararını önde tutan ve aynı zamanda enerjinin sürdürülebilirliğini sağlayacak enerji politikaları nasıl olmalıdır? Bu sorulara konulara cevap arıyoruz” diye konuştu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin bölge insanı tarafından tereddüt ve kuşku ile karşılandığını belirten Bülent Damar, “Özellikle bölge sahillerinde yapılan, inşa halinde olan ve planlanan enerji yatırım yoğunlaşması üzerinde önemle durulması gereken bir konu” dedi.

Mehmet KARA - ADANA