Daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kentler için Covid-19 bir fırsat

Dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştüren Covid-19 salgınının sürdürülebilir kentler için bir fırsat olduğu kaydedildi.

Enerji Günlüğü - Dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştüren Covid-19 salgınının sürdürülebilir kentler için bir fırsat olduğu kaydedildi.

WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in düzenlediği Yaşanabilir Şehirler Forumu’nda pandeminin dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini nasıl dönüştüreceği tartışıldı. Başarılı örneklerden yola çıkarak kentleri yeniden kurgulamak için COVID-19’un nasıl fırsata dönüştürebileceğine ilişkin çözümler sunulan forumda daha yaşanabilir ve sürdürülebilir kentler için Covid-19’un bir fırsat olduğu vurgulandı.

Forumda değerlendirmelerde bulunan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Dr. Güneş Cansız, salgınla en ön cephede mücadele edenlerin kent yönetimleri olduğunu, bu konuda da kentlerin birbirinden öğreneceği çok şey olduğunu vurguladı. 

COVİD-19 KENTLERİ DEĞİŞTİRDİ, DEĞİŞTİRİYOR

Cansız, “COVID-19 ile birlikte kentsel alanda insan yakınlığına dayanan her şey, ulaşım, altyapı, konut kullanımları, kültür sanat hizmetlerinin sunulma biçimleri, kentlerin ekonomiyi üretim ve dağıtım yapısı ve bu yapıya sosyal katılım sorgulanmaya başlandı. Ulaşım, dağıtım, depolama alanları ile çalışma ve yaşama alanlarının daha farklı planlanabileceği fikri ortaya çıktı. Bu anlayış önümüzdeki yıllarda kent planlamasına daha derinden ve dönüştürücü biçimde yansıyacak. Salgın dünya genelinde kentlerde planlama ve tasarımı, enerji kullanımını, hareketlilik modellerini, konut tercihlerini, yeşil alanları ve ulaşım sistemlerini dönüştürdü, dönüştürüyor. Değişikliklerin bir kısmı geçiciyken bir kısmı kalıcı. Kentler de aynı şekilde kullanım değişikliklerine geçici ya da kalıcı çözümlerle cevap veriyor” ifadesini kullandı. 

ULAŞIMDA YEDİ ADIMLIK STRATEJİ 

Dr. Güneş Cansız “Salgın döneminde insanlar açık havaya erişimin yaşamları için ne derece kritik bir öneme sahip olduğunu anladı. Dünyanın en önemli metropolleri daha desentralize (merkezsizleşmiş), daha az nüfusun bir arada yaşayabileceği, daha mahalle ve kamusal alan odaklı planlama anlayışını benimsemeye başladı. Bizler de kültürümüzde halihazırda var olan mahalle kültürünü ön plana çıkartmalı, bunu sürdürülebilir ve ekolojik planlama çözümleriyle harmanlamalıyız” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Salgın sürecinde dünyada birçok şehir ulaşım sistemlerini tekrar inşa etmek için yedi adımlı bir strateji izlemeye başladı. Buna göre toplu taşıma için özel bir komite kurulmalı. Toplu taşıma operasyonlarına yönelik politikalar geliştirilmeli, personel, yolcu sağlığı ve güvenliği için hizmet sağlanmalı. Ara toplu taşıma (dolmuş, minibüs) işletmecilerine yönelik politikalar belirlenmeli. Taksi hizmetlerine yönelik politikalar ele alınmalı. Motorsuz ulaşım seçenekleri olan yürüme ve bisikletli ulaşıma yönelik politikalar geliştirilmeli. Ayrıca otobüs, metro, tramvay gibi farklı ulaşım türleri birbiriyle entegre olmalı. Bütünleşik ve etkileşimli bir ulaşım sisteminin yeniden tahsisine yönelik bu adımlar atılırken bir finansman mekanizması kurulmalı.”