1973 yılında üniversite bitti. İki yıl sonra, 1975’te Ankara Makina Fabrikası’na yeni bir mühendis olarak işe girdim. Bir süre sonra bakım onarım atölyesinden sorumlu mühendis oldum.
Bakım onarım atölyesinin ustabaşılarından öğrendiğim ilk basit temel kural şuydu:
“Çalışan makinaya, tezgaha müdahale etmeyeceksin. Bırak çalışsın, bir bakım onarım ihtiyacı olduğu zaman tezgah kendini belli eder.”
Onyıllar boyunca kullanılmış bu kural, bakım onarım işlerinin en basit uygulanması.
Artık günümüzde daha detaylı, programlı koruyucu bakımlar yapılıyor. Koruyucu bakım, belirli süreler sonunda yapılan bakımdır. Genellikle yağ değişimi ile yapılır. Otomobillerde, her 15 bin kilometre yol kat edildikten sonra motor yağının değiştirilmesi gibi. Bu arada tüm hava, yakıt ve yağ filtreleri ile hala kaldıysa öyle arabalar, bujiler değiştirilir. Fren balataları kontrol edilir. Yağ ve su seviyeleri kontrol edilir, eksikler tamamlanır. Aşınmış, eskimiş parçaların gözle muayenesi yapılır, gerekenler yenilenir.
Torna freze tezgahlarında 5 bin-10 bin saat sonrası dişli kutusu yağları değiştirilir. Tezgah çalışmıyorsa, normal dışı sesler çıkarıyorsa, çalışması ağırlaşmışsa, durdurulur, sökülür, aşınan bozulan kırılan parça bulunur yenisi yapılır, yerine takılır, kontrollü olarak tekrar çalıştırılır. Bakım onarımcı, makinayı toplarken sökülen tüm parçaları yerine takamayabilir. Bir yeri yaparken bir başka yeri bozabilir, bunlar çok doğal olasılıklardır.
Uçaklar belli uçuş süreleri sonrasında kapalı hangara alınırlar. Herbir parçası elle, gözle, cihazla kontrol edilir. Pıpranmış aşınmış eskimiş parçalar yenilenir. Uçak belli testlerden sonra tekrar servise sokulur.
Offshore (denizüstü) platformlarında taşıyıcı çelikler belli çalışma süresi sonrası yük ve vibrasyon testlerine sokulur. Eğer testler başarısız geçerse tüm tüm platform sökülür, yeni malzemelerle yeniden yapılır.
Genelde offshore platformları 25 yıllığına tasarlanıp yetkili izinler alınır. Yüzen, yani su altında kalan kısımlara “Class: A”, ABS ya da Turk Loydu gibi test uygulanır. Her beş senede bir yetkili sorveyan tarafından yukarıdan aşağıya taranması lazım. Her iki senede bir kalınlık ölçümü yapılır, paslanma miktarı ölçülür. Bir generatör çok ariza verdiginde; tümden yenilenir.
Fabrikalarda elektrik aksamında işler daha kolaydır. Genellikle aşırı yüklenince tezgahın sigortası atar, sigortayı yenilersiniz. Kabloları kontrol edersiniz. Kablo yenilemek gerekebilir.
Koca bir makina fabrikasında onlarca yüzlerce makina tezgahının programlı koruyucu bakımı onarımı nasıl yapılır? Mutlaka ne zaman bakım yapıldığına dair kayıtlarınız, sık arıza yapan, aşınan, değiştirilmesi gereken parça listeleriniz vardır. Tezgahlara mutlaka koruyucu programlı bakım yapılmalıdır. Hangi tezgahın ne zaman nerden arızalandığını istatistik olarak bilmeniz gerekir.
Biraz teknolojik makina, teçhizat, ekipman alanlara çok fazla yedek parça göndermek satmak iyi para kazanmanın başka yoludur. Soma ve Afşin Termik santrallerinde çok büyük yedek parça stok ambarları vardır. Yedek parça alımları çok uzun süre dayanacak miktarlarda yapılmıştır. İlk işletmeden itibaren 25, hatta 40 yıl geçmesine rağmen hâlâ yedekler tüketilememiş, başka santrallere yedek gönderilmiştir.
Başta da dediğim gibi, 1973 yılında ODTÜ Makina Mühendisliğinden mezun olduğumuzda bildiğimiz, makinayı bozulana kadar çalıştırıp, bozulduğunda bakımının/tamirinin yapılmasının alternatifi, koruyucu bakım uygulamasıyla periyodik olarak bazı parçalarının gerekli-gereksiz demeden değiştirilmesiydi. Bu yöntem, otomotiv sektörü başta olmak üzere bazı alanlarda hâlâ kullanılıyor.
Çok değil, mezuniyetimizden yaklaşık altı yıl sonra aynı bölümde başlanan Mekanik Titreşimler dersinde diğer bir seçenek olan “kestirimci bakım” (predictive maintenance) uygulamalarından söz edilmeye, temel prensipleri aktarılmaya başlanmıştı. Bu yeni bakım yönteminde, makinaların titreşimleri belli aralarla (haftada bir, iki haftada bir gibi) ölçülür ve elde edilen ölçüm sinyallerinin analizinden o makinanın arıza yapmaya ne kadar yaklaştığı, hangi parçasının neresinin bozulmak üzere olduğu, makinada bakım gerektiren başka bir husus olup olmadığı saptanır. Bununla ilgili özel ölçüm cihazları ve gerekli analizleri yapan yazılımlar vardır. Böylece hiçbir parça ömrünü tamamlanmadan değiştirilmez ama beklenmedik bir arıza yaşanmasına, makinanın başka parçalarının bozulmasına da neden olunmaz.
Kestirimci bakımın, üretim kaybı maliyetlerinin yüksek olduğu sektörlerde uygulanması daha da önemlidir. Özellikle, üretimin aksamasına neden olabilecek makinalar ya da bir yeri bozulduğu zaman makinanın diğer kısımlarının da zarar görebileceği türden kritik makinalar için bu bakım yöntemi çok uygundur.
Buradaki kritik nokta hangi makinanın bakımından söz ettiğimizdir. Bozulduğu zaman ikincil arızalara neden olmayacaksa ve de makinayı kullanamamış olmanın maliyeti önemsizse, tamam “çalışan makinaya bakım yapma, bırak çalışsın” ama, örneğin, bir demir-çelik fabrikasında, bozulduğu zaman üretimi etkileyecek makinalardan söz ediyorsak, koruyucu bakım da doğru çözüm değil, “kestirimci bakım” uygulayacaksınız. Otomobillerde maalesef “kestirimci bakım” henüz tam uygulanabilir değil, koruyucu bakıma mahkumuz.