Enerji Günlüğü - IEA Başkanı Fatih Birol, bu yıl sonunda sona erecek olan rüzgar enerjisine devlet desteğinin devamını değil, artarak devamını önerdi.
TÜREB Talks'un ikinci online toplantısında değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, enerji arzının en düşük olduğu pandemi sürecinde sürdürülebilir, erişilebilir ve güvenilir kaynak olan rüzgar enerjisinin pandemiye gösterdiği dayanıklılığa dikkat çekerek, 2020 yılı sonunda sona erecek olan YEKDEM’in artarak devam etmesini önerdi.
Birol, “Benim Türkiye enerji sektörüne uzaktan ama dikkatli bakan bir insan olarak benim önerim rüzgara olan desteğin devamı değil, artarak devamı. Çünkü Türkiye’nin çok önemli bir potansiyeli var ve bu potansiyeli değerlendirmemek gerçekten doğru bir politika olmaz. Aynı politikaları değil, daha da güçlendirerek Türkiye’nin Avrupa ve Bölgede rüzgar enerjisinde çok daha önemli bir rol oynayabilir” ifadesini kullandı.
DOĞALGAZA NE KADAR ÖNEM VERİYORSAK YENİLENEBİLİRE DE VERMELİYİZ
Türkiye’nin Karadeniz’de yaptığı doğalgaz keşfine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Birol, keşfin Türkiye doğalgaz tüketiminin üçte birine tekabül edeceğini belirtti. Türkiye’nin elektrik talebinin de Avrupa ülkelerinin tamamında çok daha hızlı bir şekilde büyüdüğüne dikkat çeken Birol, “Bu bakımdan bence yenilenebilir enerji kaynakları hem rüzgar, hem güneş elektrik talebini karşılamada son derece önemli bir rol oynuyor. Eğer cari açığın önemli bir sorun olduğunu düşünüyorsak, ki öyledir, rüzgarın da burada oynayacağı son derece kritik ve olumlu bir rol vardır. Şu anda bizim hesaplarımıza göre rüzgar Türkiye’de hala rüzgar potansiyelinin yüzde 15’ten aşağısını kullanıyoruz. Çok büyük bir potansiyel var, hem onshore, hem offshore. O yüzden karar vericilerin, hükümet yetkililerinin şunu yapacaklarını umuyorum: Doğalgaza ne kadar önem veriyorsak, rüzgara da güneşe de, enerji verimliliğine de aynı önemin verilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
2021 İTİBARİYLE RÜZGAR YATIRIMLARINDA HIZLI BİR ÇIKIŞ ÖNGÖRÜYORUZ
Birol, global olarak bu yıl Covid’e karşı rüzgar ve güneşte bir direnç görüldüğünü belirterek, bunun ana nedenini dünyada rüzgar projelerinin yüzde 90’ından fazlasısının sabit fiyatlara bağlı olması olarak değerlendirdi. Birol değerlendirmesinin devamında, “Bu büyük bir rahatlık veriyor. Bu rahatlığı da kullanarak bir çok ülkede rüzgar ayakta kaldı. Ve biz 2021 yılı itibariyle rüzgar yatırımlarında hızlı bir çıkış olacağını öngörüyoruz. Ayrıca rüzgar ile güneş arasında da ciddi bir fark var. Covid sürecinde güneşte tedarik zinciriyle ilgili ciddi sorunlar oldu, özellikle Çin’deki gelişmelerden dolayı. Ama rüzgar daha global bir endüstri olduğu için tedarik zinciri açısından aynı ciddi sorunla karşılaşmadık. Orada da sorunlar oldu ama güneşle karşılaştırılamayacak kadar az sorunlar oldu” ifadesini kullandı.
Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü