Son günlerde enerji gündemi iyice politikleşti. Nedeni açık. Seçimler.
Aslına bakarsanız ekonomik ve sosyal hayata dair her türlü gelişme için de aynı durum geçerli diyebiliriz.
Her neyse biz enerjiye dönelim ve sakin kafayla şu meseleye biraz daha yakından bakalım.
Seçim gündeminin ekonomi alanındaki en önemli başlığı doğalgaz. Çünkü 20 Nisan 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TPAO’nun Karadeniz’de keşfedip ürettiği doğalgazın ulusal şebekeye verilmesine ilişkin tören sırasında “vatandaşa bedava doğalgaz” açıklaması yaptı. Buna göre “vatandaş” konutlarda tüketeceği gaza bir ay süreyle ücret ödemeyecek. Ayrıca bir yıl süreyle konutlarda tüketilen doğalgazın ilk 25 metreküplük kısmından ücret alınmayacak.
Peki Türkiye yerli doğalgazı bedavaya mı elde ediyor?
Tabii ki hayır.
Çünkü onlarca gemi aldın, çalıştırdın, denizin altında onlarca delik açtın, keşfettiğin gazı üretebilmek için deniz tabanına binlerce boru indirip kaynakla birleştirdin, boru hattının karaya çıktığı bölümde tesisler kurdun, oradan gazı ulusal şebekeye bağlayacak karasal boru hattını da inşa ettin, binlerce işçi çalıştırdın, çalıştırıyorsun. Kurduğun altyapı şebekesinin işletilmesi de dahil, tüm bunlar para demek.
Peki vatandaşa bedavaya gaz verdiğinize göre, yukarıda saydığımız maliyetleri birilerinin ödemesi gerekecek değil mi? Tabii ki öyle. Nitekim, bu durum konuya dair yapılan ilk düzenlemelerle hemen ortaya çıktı. Maliyet Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesinden, yani vatandaşın ödediği ya da ödeyeceği vergilerden karşılanacak.
Aslında tüm vatandaşları eşit kabul edersek, yapılan işlem, bir cebine para koyduğunuz vadandaşın öbür cebinden en az aynı miktarda parayı geri almak demek. Şimdi başlıktaki soruya cevabı bulduk: Bedava gazın parasını yine biz ödeyeceğiz.
Ancak tüm vatandaşlar eşit değil. Kimileri doğalgaz konforundan yararlanırken, kimileri odun kömürle ısınıyor. Evlerde pişen yemeğin bir kısmı için doğalgaz yakılırken, bir bölümü için tüpgaz kullanılıyor. Aynı şekilde banyo yaparken bulaşık yıkarken kullandığımız sıcak suyu elde etmek için kimimiz elektrikli şofbeni, kimimiz doğalgaz yakan kombiyi, kimimiz tüpgazla çalışan cihazı çalıştırıyor.
Tekrar konumuza dönersek, sözünü ettiğimiz gaz aslında bazılarımız için kısmen de olsa gerçekten bedava. Bedava gazın maliyetinin karşılanması için kişi başına düşen tutardan daha düşük vergi ödeyenler ya da hiç ödemeyenler gazı gerçekten bedelsiz kullanmış olacak. Ama bu gazın maliyeti için cebinden vergi çıkacak vatandaşlar ise bu bedeli doğalgaz faturası üzerinden olmasa da, vergileri tahsil eden Gelir İdaresi Başkanlığı aracılığıyla tevdi edecek.
Tabii en şanssızlarımız doğalgaz kullanmayıp, odun, kömür (hatta hala varsa tezek) ve tüpgaz (LPG) yakanlar. Çünkü onlar hem yakıt faturası ödüyor hem de bedava gazın maliyeti için payına düşen vergiyi ödemek zorunda kalıyor.
İyi de adalet bunun neresinde? Gel de çık işin içinden.