Son zamanlarda yatırımların hız kesmediği bir sektör gösterin deseler ilk akla geleceklerden biri enerji olur. Küresel düzeyde istihdam araştırmaları yapan Manpower`ın yılın ikinci çeyreğine ilişkin raporundaki veriler de bunu doğruluyor.
Raporda, Türkiye`de 10 aylık bir aradan sonra yeniden çift haneye çıkan işsizliğin, yılın ikinci çeyreğinde yeniden tek haneye düşeceği öngörüsü yer alıyor. Bunun iki önemli dayanağından biri enerji sektöründeki istihdam artışı beklentisi.
Beklentinin kaynağında ise enerjideki özelleştirmelerin ve TANAP gaz boru hattı projesinin hayata geçirilmesiyle ortaya çıkacak yeni işgücü talebi var. Önümüzde çok zaman yok, hayat bunu gelecek aylarda test edecek.
Ayrıca sektörde sadece yukarıda sözü edilen iki proje yok. Büyüğünden küçüğüne binlerce yatırım ve proje üzerinde harıl harıl çalışanlar var. Bunların kimi düşünce aşamasında, kimi kağıda dökülmüş ve fizibilite aşamasında, kimileri için kazma ha vuruldu ha vurulacak. Kimileri ise üretime geçmek için gün sayıyor.
Yeni Elektrik Piyasası Kanunu`nun yürürlüğü girmesi, sektördeki hareketliliği daha da artıracak. Özellikle düşünce, planlama ve fizibilite aşamasındaki projeler hızlanacak. Hatta uzun süre önce hazırlanmış ama ortam uygun görülmediğinden rafa kaldırılmış projeler de birer birer yeniden masaya koyulacak.
Bunun nedenine gelince... Bir kere elektrik üretim yatırımlarına proje kredisi bulabilmek için bankacıların istediği fizibilite raporunu çıkarmak kolaylaşıyor. Üreteceğiniz elektriği ileride kaça satabileceğinize ilişkin projeksiyon çıkarmanızı mümkün kılacak Elektrik Borsası`nın eli kulağında.
Bu gelişmeler sadece enerji sektöründe faaliyet gösteren ya da bu alana yeni adım atacak şirketleri ilgilendirmiyor. Bankacıları da yakından ilgilendiriyor.
Çünkü kredi talebiyle önüne gelen enerji projelerine ilişkin fizibilite raporlarını inceleyecek uzman bankacılara ihtiyaç var. Kredi pazarlama birimlerinde istihdam edilen bankacıların risk faktörlerini, kazanç fırsatlarını görebilmesi için enerji
mühendisi olmasa da enerji işletmelerini tanıyacak ölçüde donanımlı olması şart.
Bu yüzden önümüzdeki dönemde halen çalışan bankacıların bir bölümü enerji eğitimi için kampa alınacak. Kim bilir yeni istihdam edilecek personel için de kriterler arasına enerji konusuna aşina olmak eklenecek.
Hatta kimi bankalar doğrudan enerji alanında eğitim almış yeni mezun gençleri kredi pazarlama birimine alıp sahaya sürecek. Geçmişte Ziraat Bankası`nın tarım kredileri konusunda çiftçilerle yakından çalışmak üzere, uzun yıllar boyu işsiz kalan Ziraat Mühendisleri`ni istihdam etmesi gibi...
Enerji işinden anlayan personel ihtiyacı sadece bankalarla sınırlı kalmayacak. Bu işin sigorta ayağı da olacak. Enerji sektöründeki bir şirkete keseceği poliçenin taşıdığı riskleri hesaplayabilecek ölçüde bu konuya aşina aktüerler gerekecek...
Bunu zincirleme başka sektörlere doğru uzatmak da mümkün ama yerimiz dar...
Yazıya son verirken, üniversitelerden yeni mezun gençlere bir önerim olsun. Sakın ola ki "ben ekonomi okudum ne işim var enerjide" demeyin.
Ya da tam tersi, sakın "ben enerji okudum ne işim var bankada" diye düşünmeyin... Yukarıda da anlatmaya çalıştım... Hayatın size nasıl bir yol çizeceğini iş üzerinde öğreneceksiniz. Şimdilik bunları unutmayın yeter...