Bakan Yıldız`dan tüm yönleriyle Sinop`ta nükleer açıklaması

Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sinop nükleer santreli için neden Japonlar'ın seçilme nedenini hem nükleer hem deprem...

Enerji Günlüğü - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sinop nükleer santreli için neden Japonlar'ın seçilme nedenini hem nükleer hem deprem tecrübesine bağladı. Yıldız, Türkiye'nin uzun vadede kendi mühendisleriyle kendi nükleer teknolojisine sahip olmayı hedeflediğini söyledi. 

CHP'Lİ TANRIKULU, SİNOP'TA NÜKLEER İÇİN KANADALI CANDU'NUN DAHA DÜŞÜK FİYAT VERDİĞİ DOĞRU MU DİYE SORDU

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sinop'a kurulacak nükleer santrali Japonlar'ın kuracağının açıklanmasından sonra gelen tepkilere ve akla gelebilecek pek çok sorunun cevabına açıklık getiren bir bilgi notu paylaştı. Bakan açıklamalarında, dünyada nükleer enerji kullanımı, kullanan ülkelerin dünya ekonomisindeki rolleri, Japonya'daki Fukuşima faciası sonrası yaşanan tartışmalar, Akkuyu'da Ruslar tarafından kurulacak nükleer santralle ilgili son durum, Sinop'a kurulacak santral için ülke ve firma seçiminin arka planında neler var, nükleer enerjide Türkiye'nin hedefi gibi pek çok konuda ayrıntılara yer verdi. İşte Bakan Taner Yıldız'ın paylaştığı bilgiler ve yaptığı açıklamaların ayrıntıları:

DÜNYADA NÜKLEER ENERJİ

• Dünya elektrik ihtiyacının % 13'ü nükleer enerjiden karşılanıyor.

• 2035 yılında nükleer kaynaklı elektrik üretiminde kurulu güç olarak %58 oranında artış olacağı öngörülüyor.

• Dünyada 31 ülkede 437 adet nükleer reaktör işletme

14 ülkede 68 nükleer reaktör inşaat halinde

2030 yılına kadar 164 nükleer reaktör yapılması planlanıyor

317 nükleer reaktör ise ülkelerin programlarında yer alıyor

• 15 ülkede nükleerin elektrik üretimindeki payı %20’nin üzerinde.

Reaktör sayısında Amerika birinci (104 adet reaktör)

Elektrik üretiminde Fransa birinci (% 78)

• Nükleer santrale sahip 31 ülkeden 7’si net enerji ihracatçı

• Nükleer santrallerin bulunduğu 31 ülkeden 10'unun nüfusu İstanbul’dan küçük.

• Petrol ve doğalgazda dışa bağımlı ülkemizde nükleer santral yokken, petrol ve doğalgaz zengini ülkelerde bile (G. Afrika,Rusya,ABD, Kanada ve Meksika) nükleer santraller vardır.

• Dünyada pek çok turizm ülkesi nükleer enerjiden faydalanıyor. 200 km’den daha yakın alanda; Paris’te 6, Madrid’de 4, Londra’da 8 nükleer santral bulunuyor. Fransa’da bulunan ve dünya kültür miras listesinde yer alan Loire Nehri üzerinde 14 nükleer güç santrali bulunuyor ve bu nehir üzerinde bot ile gezintisi yapılıyor.

• Dünyada tarım ihracatındaki ilk iki ülke ABD ve Fransa.(Nukleerde en gelismis ulkeler)

• Nükleer enerji çalışmalarına 1956 yılında birlikte başladığımız G. Kore nükleer teknolojiyi 20 yıllık süre içerisinde yerelleştirmiş ve bugün Birleşik Arap Emirliklerine nükleer santral inşa etmektedir. 

FUKUŞİMA SONRASI DÜNYADA NÜKLEER ENERJİ

• Şu anda inşa halinde olan 68 nükleer santral bulunmaktadır.

• ABD, Mart ayında 3 nükleer santralin daha temelini attı.

• Fransa’da da şu anda 1 ünite nükleer santral inşa halindedir.

• İngiltere 6, Suudi Arabistan 16 nükleer santral inşa etmeyi planlamaktadır.

• Çin’de 26 nükleer santral inşa halindedir.

• Ürdün, 2 üniteli nükleer santral ihalesini sonuçlandırmak üzeredir.

• Birleşik Arap Emirliklerinde 4 nükleer santral inşaat halindedir.

• Almanya 17 santralden ömrü bitmiş olan 8 santrali kapatmış, kalan 9 santrali de 2022 yılında kapatmayı planlamaktadır.

• Japonya kapattığı santrallerden 2 tane reaktörü tekrar işletmeye almıştır.

• Japonya Fukushima Daiichi nükleer santrali 2 nci nesil nükleer santraldir. Bugün kurulan nükleer santraller 3 üncü nesil santrallerdir ve bu santrallerin güvenlik önlemleri daha da artırılmıştır.

• 2030’lu yıllar için bugün bazı ülkeler 4 üncü nesil nükleer santral tasarımı çalışmalarını yürütmektedir.

AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİNDE SON DURUM

• 2010 Mayıs-Hükümetler arası antlaşma imzalandı.

2010 Aralık-Akkuyu NGS AŞ adı ile Proje Şirketi kuruldu.

2011 Kasım- EPDK’ya elektrik üretim lisansı başvurusu yapıldı.

2011 Aralık- Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ÇED başvurusu yapıldı.

• Akkuyu sahasında zemin-etüt, jeolojik, jeodezik, hidrolojik, meteorolojik, flora-fauna çalışmaları yapılmıştır ve Kandilli Rasathanesine bağlı olarak çalışan 13 adet deprem istasyonu bulunmaktadır. Akkuyu sahasında, Türkiye'de ilk kez 2 km yüksekliğe kadar 24 saat on-line ölçüm yapabilen meteoroloji istasyonu bulunmaktadır.

• 117 Türk öğrenci Mephi Üniversitesine gönderildi. Bu sene gönderilecek 100 öğrenci için başvuru süresi dün doldu. Başvuru sayısı 5440 oldu. Toplamda 600 öğrencimiz eğitim alacak ve santrallerde çalışacak.

• Mersin şehir merkezi ve Büyükeceli beldesinde Halkı Bilgilendirme Merkezi açıldı.

• Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile nükleer altyapımızın 19 başlık altında (nükleer mevzuat, atık yönetimi, nükleer güvenlik, fiziksel güvenlik, çevre, insan kaynakları planlaması vb.) gözden geçirilmesi çalışmaları başlatıldı. Bu çalışmada mevcut durumumuz ortaya konacak ve atılması gereken adımlar tespit edilecek. Bu çalışma 2013 sonunda bitecek.

• Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili gerekli lisanslar, izin ve onaylar alındıktan sonra inşaatın 2015 yılında başlaması, ilk ünitenin 2019 yılında, diğer ünitelerin de birer yıl arayla devreye alınması öngörülmektedir. 

NÜKLEER ENERJİ TÜRKİYE’YE NE KAZANDIRACAK?

• Tek kalemde ülkemize yapılacak en büyük yatırım (22 milyar dolar)

• Nükleer enerji, Türkiye için bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bugün Türkiye, 10 yıl öncesine göre neredeyse iki kat daha fazla elektrik tüketiyor. 10 yıl sonra ise bugüne kıyasla iki kat fazla elektrik tüketeceğiz. Tüm yerli ve yenilenebilir kaynakları harekete geçirsek bile, bu ihtiyaca cevap vermiyor.

• Kaynak çeşitliliği artacak; ithalat oranımız azalacak.İki nükleer santralin üretime geçmesiyle yıllık 7,2 milyar dolarlık doğalgaz ithalinin önüne geçeceğiz. Bu şu anki doğalgaz ithalatımızın üçte biri demektir. Biz nükleer enerjiyi; su, kömür, rüzgar gibi yerli kaynakların değil, doğalgaz gibi ithal kaynakların yerine koyacağız. Hedefimiz 2023 yılına kadar elektrik üretimimizin en az % 15’ini nükleerden karşılamaktır.

• Nükleer santraller, sadece enerji arz güvenliği için değil, daha gelişmiş bir Türk sanayisi ve müteahhitlik sektörü için de önemli bir fırsat olacaktır. Bu sektörlerimiz, 550 bin parçadan oluşan bir nükleer santralin inşası ve ekipman üretiminden alacağı payla sınıf atlayacaktır.

• İnşaatın zirve noktasında 10.000 kişi istihdam edilecek. Dört ünitenin işletmeye alınması ile 450’si mühendis olmak üzere toplamda 2000 kişi istihdam edilecektir. Santral kurulduğu yörenin de kalkınmasına katkı sağlayacaktır.

• Sinop’a yapılacak bu ikinci santralde Türkiye olarak belli bir payla yer alacağız. Üçüncü santralde kendi payımızı daha çok artıracağız. Türk mühendislik ve operatörlüğünde “Yerli nükleer santral” hedefimize hızlı ve emin adımlarla ilerliyoruz.

• Nükleer enerji teknolojisine sahip olmuş Türkiye, yalnızca enerji arz güvenliğini sağlamayacak, bölgesinde lider ve stratejik konumunu güçlendirecektir. Nükleer enerji, dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma hedefimizin mihenk taşlarından biri olacaktır.

• Nükleer enerji, başlı başına bir kültürdür. Rusya ile nükleer mühendislik eğitimindeki işbirliğimizi diğer projelerde yapmak istiyoruz. Böylece, kalifiye eleman ihtiyacımızı karşılamış olacak, bu enerjinin sadece santrallerine değil, kültürüne de sahip olacağız.

• Hükümetlerarası anlaşma türü (IGA Modeli) Japonya için de yeni bir model. Biz artık “Türk Modeli” olarak nitelendirilen bu modelle gelişmiş bir Batı ülkesi ve teknolojisi ile de anlaşmış olduk.

BÜYÜK PROJELER SİYASİ İSTİKRAR GEREKTİRİR

• Türkiye 1956’da Atom Enerjisi Komisyonu’nu kurarak bu sürece girdi. O tarihten bu yana nükleer enerjiye sahip olmak istedi. Yarım asır boyunca yapılan ihale girişimleri başarısız oldu.

• 1956’dan 2002’ye kadar 36 hükümet ve 16 başbakan görev aldı. Her hükümet ortalama 1,5 yıl görevde kaldı. Nükleer santrallerin inşaatının tamamlanıp işletmeye alınması için 10 yıl gerekli olduğunu varsayarsak 8 ayrı hükümetin ömrü ancak 1 nükleer santral projesine yetebilir.

• Bu tür büyük ve uzun vadeli projeler, uzun vadeli siyasi ve ekonomik istikrar gerektirir. Ekonomi ancak sağlam siyaset zemini üzerinde yeşerebilir. 11. yılına giren AK Parti iktidarında yaşanan siyasi ve ekonomik istikrar Türkiye’nin nükleer enerjiye sahip olmasında bir avantaj olmuştur.

NEDEN JAPONYA?

• Fukuşima sürecinde Türkiye Japonya’ya olan desteğini hiç eksik etmedi. Türkiye Japonya’yı nükleer alanında her zaman ciddi bir ortak olarak görmeye devam etti.

• Japonya deprem konusunda dünyanın en tecrübeli ülkesidir. Hem nükleer enerjiyi bu kadar yoğun kullanan hem de deprem konusunda bu kadar tecrübeli bir ülke olan Japonya, nükleer enerjinin yaygınlaştırılması hususunda ülkemize büyük katkılar sağlayacaktır.

• Japonya tarafından teklif edilen reaktör teknolojisi (Atmea 1) en son nesil teknolojidir. Japonya; Fukuşima sonrası teknolojisini daha da geliştirmiş, Japonya bu anlamda krizi fırsata dönüştürmesini bilmiştir.

• Yerli sanayi ve yerel istihdam konusunda Japonya daha uygun bir model olacak. Biz nükleer enerjide yerlileşme, teknoloji transferi, yerel istihdamın artırılması ve makro ekonomimize olumlu katkı hedeflerini Japonya modeliyle daha kolay gerçekleştirebileceğiz.

• Nükleerde gerçekleştirmiş olduğumuz tüm bu gelişmeler ülkemizin dış politik algısına da oldukça olumlu katkıları olacaktır.