Azerbaycan’ın 30 yılı: 1994-2024

Haluk DİRESKENELİ

Türk Amerikan ortak girişim şirketimizin yabancı ortağının içinde olduğu offshore hidrokarbon sondaj platform grubu, 1994'te Azerbaycan'da çalışıyordu. O yıl Kurban Bayramı sırasında Bakü'de bir offshore konferansı düzenlendi. Ancak kimse katılamadığı için Ankara’dan gitmem istendi. Bayram dört gün sürse de Azerbaycan'da sadece bir gün tatildi.

Haftabaşı gece yarısı İstanbul’dan Bakü’ye uçtum. Pasaport kontrolünü geçip biraz para bozdurduktan sonra taksiyle otele gittim. Konferansın yapılacağı yeni açılmış Hyatt otele yerleştim. Otel eski bir otelin yenilenmiş haliydi, ancak şehir dışında konumlanmıştı.

Konferansta Azeri uzmanlar Rusça sunumlar yaptı. Simultane tercüme vardı ama İngilizce tercümeleri anlamak zordu. Azeri Türkçesi henüz teknik konularda kullanılmıyordu, onları anlamak için bir iki ay orada kalmam gerekirdi.

Amerikan Büyükelçisi, yolsuzluk ve rüşvet temalı dikkat çekici bir konuşma yaptı. ABD firmaları rüşvet ve muhasebe sistemleri arasında sıkışmıştı. Avrupalı firmalar ise bu durumu daha kolay tolere edebiliyordu.

O dönemde Azerbaycan, vatandaşlarına sağlık, eğitim ve enerji hizmetlerini ücretsiz sunuyordu. Ancak hizmet kalitesi düşüktü. Zamanla Azerbaycan, batıya birçok genç gönderdi ve bu gençler batı etik anlayışıyla döndü. Ülke zenginleşti, özel sağlık ve eğitim hizmetleri yaygınlaştı.

Hazar Denizi’ndeki büyük hidrokarbon kaynakları üretiliyor ve satılıyor. Azerbaycan büyük bir zenginliğe sahip. Ancak zenginliğin halka nasıl yansıdığı belirsiz.

Bakü'de kaldığım süre içinde opera seyrettim, şehirde gezdim ve konferans bildirilerini topladım. Otelden çıkarken kredi kartı kabul edilmedi, nakit ödedim. İstanbul aktarmalı Ankara’ya döndüm.

Dönüşte İngilizce bir seyahat raporu yazıp ABD merkezine gönderdim. Şimdi Azerbaycan’da muhteşem bir opera binası var, Bakü metrosu yenilendi ve halkın refah seviyesi yükseldi. Azerbaycan Türkiye’de büyük yatırımlara ortak oldu. Demokrasi konusunda emin değilim ama eğitimli elitler yönetimde.