Avrupa Birliği Komisyonu, Sürdürülebilir Enerji Haftası kapsamında geçtiğimiz Haziran ayında Brüksel’de Enerji Politikaları Konferansı düzenledi. Avrupa’nın Enerji Geleceğini Şekillendirmek ana başlıklı etkinlik, birbirinden ilginç konu ve konuşmacılarla Avrupa Birliği’nin enerji konusundaki bürokratlarını ve özel sektörün üst düzey çalışanlarını bir araya getirdi. Söz konusu AB olunca, yenilenebilir enerji ve yeni teknolojiler (inovasyon) daha fazla ön plana çıktı. Bunun yanı sıra arka plandaki ciddi teknik çalışmalar ve başarıyla geliştirilen stratejik planlarla ilgili son gelişmeleri öğrenebilmek benim için hem faydalı hem de keyifli oldu.
ETRAFTA TÜRKİYE'DEN KİMSECİKLER YOK
Benzeri konferanslara yıllardır katılırım. Maalesef bu tip etkinliklerde Türkiye’den katılımcılarla nadiren karşılaşırım. Hatta bazen hiç karşılaşmam. Oysa geleceğe yönelik trendleri ve politikaları gözlemleyebilmek adına - hele ki Avrupa ve dünya ile iş yapıyorsanız - bu tarz konferanslar özellikle yöneticiler ve iş geliştirmeciler için çok önemli.
GÜNÜBİRLİK DÜŞÜNMEKLE BU İŞ OLMAZ
Türkiye’de orta ve uzun vadeli iş geliştirme kültürü maalesef zayıf. Geliştirilmeye çalışılsa da çok eksik kalıyor ve kısa vadeli ilişkiler üzerinden satış ve pazarlamaya odaklanılıyor. Oysa bu eksik-çarpık bakış açısıyla şirketlerin sürdürülebilir büyümeyi sağlamaları mümkün değil ki olmuyor da zaten. Yani günübirlik düşünmekle ve davranmakla bu konularda ilerleme sağlanamaz.
SOLAR4BUILDINGS: BİNALAR İÇİN PV
Brüksel’deki konferansta rastladığım en ilginç konulardan biri Avrupa'nın önde gelen güneş enerjisi derneği SolarPower Europe’un başlattığı bir kampanya. Hedef, Avrupa Birliği’ndeki tüm yeni ve restore edilen mesken, ticari ve endüstriyel binalarda güneş enerjisinin kullanımını yaygınlaştırmak. Kampanyanın adı Solar4Buildings, yani Türkçesiyle Binalar İçin Güneş Enerjisi.
Kampanyanın amacı bu konunun Avrupa Birliği mevzuatına girmesini ve güneş enerjisi kullanımının zorunlu tutulmasını sağlamak. Benim de katılmaktan mutluluk duyduğum bu kampanyanın lansmanı yine Sürdürülebilir Enerji Haftası kapsamında ve çatılarda güneş enerjisi kampanyasının doğasına uygun olarak Brüksel’de gerçekleştirildi. Hem de kentteki çatıları yukarıdan gören, yüksek bir teras katında, COOP ve güneşi temsil eden sarı kıyafet kodu eşliğinde...
30 YILLIK SİSTEM, 10 YILDA KENDİNİ ÖDÜYOR
Şahsen tanışma imkanı da bulduğum SolarPower Europe’un CEO’su Walburga Hemetsberger bu konuda oldukça dinamik bir liderlik sergiliyor. Hemetsberger, Avrupa Birliği’ndeki tüm yeni ve restore edilecek binalara güneş enerjisi kurulumu yapılırsa yıllık 4 milyon tonluk CO2 salınımının engellenebileceğini söylüyor. 30 yıllık ömre sahip sistemlerin geri dönüşü, yani yatırımın kendini finanse etme süresi yaklaşık hesaplamalara göre Avrupa’da 10 yıl. Buna rağmen halen Avrupa Birliği’ndeki çatıların yüzde 90’ı boş.
IKEA HEM KENDİSİ KULLANIYOR HEM DE SATIYOR
SolarPower Europe’un başlattığı bu kampanyayı destekleyen bir çok düşünce kuruluşu, dernek ve özel sektör kuruluşları da mevcut. Bunlardan bazıları Agora Energiewende, Avrupa Parlamentosu'ndaki EPP Grubu, AIE – Avrupa Elektrik Müteahhitleri Derneği ve IKEA.
IKEA, güneş enerjisini yenilenebilir enerjiye geçişin anahtarı olarak görüyor ve yenilenebilir enerjinin geleceğine inanıyor. Bu sebeple son dönemde IKEA hem tasarım ürünlerinde güneş enerjisini sıkça kullanıyor hem de PV panel satıyor.
Ayrıca, IKEA'nın stratejik ortağı ve en büyük franchise’ı olan Ingka Grup da 2020 yılına kadar ürettikleri miktarda enerjiyi yenilenebilir enerjiden karşılama hedeflerine oldukça yaklaşmış durumda. Bu hedefe ulaşmada güneş enerjisi önemli bir yer tutuyor. Şu anda IKEA binaları üzerinde 900 bin adet güneş paneli kurulu ve bunların ürettiği enerjinin dörtte üçü yine bu binalarda tüketiliyor.
BİNAYA ENTEGRE PV PANELLER
Enerji Politikaları Konferansı’nın ilk gününde gerçekleştirilen panellerden biri de “Solar Skin: Unveiling the next building generation (Solar Kaplama: Gelecek nesil binalarda enerji üretimini ortaya koymak) idi. Toplantıda SolarPower Europe ve ETIP PV - Fotovoltaik Avrupa Teknoloji ve Inovasyon Platformu tarafından hazırlanan “Solar Skins: An opportunity for greener cities (Solar Kaplama: Yeşil şehirler için bir fırsat) isimli rapordaki konular ve özellikle BIPV – Building Integrated PV (Binaya Entegre Fotovoltaik Paneller) enine boyuna tartışıldı.
AVRUPA'DA ENERJİNİN YARISI BİNALARDA TÜKETİLİYOR
Avrupa Komisyonu’nun verilerine göre Avrupa şehirlerinde sera gazı emisyonlarının yüzde 36’sı binalardan kaynaklanıyor. Aynı zamanda binalardaki kullanım, Avrupa’nın enerji ihtiyacının yüzde 49’unu oluşturuyor. Bu sayısal verilere bakılınca, Avrupa Birliği’nin yenilenebilir enerji dönüşümünde binalar önemli bir yer tutuyor. Özellikle son dönemde güneş enerjisinde fiyatların düşmesi, verimlilik artışı ve ürünlerdeki teknik/tasarımsal esnekliğin ilerlemesi ile BIPV giderek daha fazla ön plana çıkıyor.
AVRUPALILARIN TEKNOLOJİDE LİDERLİĞE DÖNÜŞ HAYALİ
Avrupa Birliği bu strateji ile B2C yani son tüketiciye yönelik ticari olarak rekabetçi, estetik ve yenilikçi ürünler geliştirerek yenilenebilir enerji teknolojilerindeki lider dönemlerine dönmeyi, bu alanda ekonomi ve endüstrisini geliştirmeyi ve ayrıca yeni yeşil yaka iş imkanları yaratmayı hedefliyor. Diğer taraftan 2050’de karbon nötr hale gelme konusunda önemli bir adım atıyor.
SEKTÖRÜN ÖNÜNÜ AÇACAK MEVZUAT İHTİYACI VAR
gördüğümüz gibi Avrupa Birliği çoklu paydaşların işbirliğiyle bina çatı ve cephelerinde güneş enerjisi konusunda hızlı ve sağlam adımlarla ilerliyor. Peki Türkiye’de nedir durum? Temennimiz, sektörün önünü açacak mevzuat değişiklikleri, uygun finansal modeller ve çoklu paydaşların uzlaşmasıyla güçlü ve sonuç odaklı kampanyalar oluşturularak bu pazarın ülkemizde de önünün gerçekten açılması ve aynı zamanda teknolojik ve yenilikçi üretimin desteklenmesi.