Atık bertarafı ve yenilenebilir enerji - Ali Rıza ÖNER

Ali Rıza ÖNER

ALİ RIZA ÖNER

Atık deyince ilk aklımıza gelen, belediyelerin her gün evlerimizin önünden, sokağımızdan karışık olarak topladığı çöpler gelir. Ancak atık çok genel bir kavram. Atığın çeşitleri var ve bunları doğru şekilde sınıflandırmak çok önemli. Ama derdimiz kavramlar üzerinde durmak değil; atık yönetimi, bertarafı ve atıktan enerji üretimi… 

Atık bertarafının, çevre ve hava kirliliği, sürdürülebilir yaşam, sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir enerji ile birlikte ele alınması gerekiyor. Atıktan enerji üretimi ise tüm bunların tek bir unsuru olmaktan öteye gitmez. Ancak bu tür yatırımların finanse edilebilmesinin yolu da elektrik üretimidir. 

Konunun tam olarak kavranabilmesi için atıkların sınıflandırılması meselesine dönelim. Bu tasnifi yapmak, doğaya zarar veren kısımlar ve mutlaka yok edilmesi gerekenler ile enerji üretimi dışında başka türlü değerlendirilebilecekleri ayrıştırmamız gerekiyor. Yani kısaca şunu anlatıyorum, elektrik üretiminde evsel ve tehlikeli atıklar kullanılmalı ancak başka şekilde değerlendirebileceğimiz tarım ve orman atıklarımızın bir kısmını kullanarak elektrik üretmemeliyiz, onları başka şekilde değerlendirmeliyiz. 

Şimdi atık çeşitlerini sıralayalım. 

A. Belediye atıkları: 

1. Evsel Atıklar: Mutfak vb. biyobozunur atıklar, kağıt ve karton vb., cam, plastik, ahşap, metal, kül; pil gibi kimyasal atıklar, elektronik ürünler, bitkisel yağlar vb. atıklar. 

2. Endüstriyel Atıklar: Temizlik malzemeleri, ambalaj malzemeleri, muhtelif gıda ürünleri, hurda metal parçaları, beton ve tuğla molozları, küller, boya, muhtelif kimyasallar gibi tehlikeli ve zehirli atıklar.

3. Ticarethane Atıkları: Kağıtlar, kartonlar, plastik ambalaj ürünleri, ahşap parçalar, bozulmuş gıdalar, cam ve metal parçalar, diğer tehlikeli atıklar ve e-atıklar.

4. İnşaat ve Hafriyat Atıkları: Ahşap, demir ve çelik, beton, kum, kireç, fayans, tuğla, cam, seramik, plastik, izolasyon malzemeleri vb. inşaat moloz ve hurdaları gibi atıklar.

5. Belediye Hizmet Atıkları: Park ve bahçe atıkları, eskimiş peyzaj ve süs ağaçları, değişik çamurlar, rekreasyon sahası atıkları, vb.   

B. Proses Atıkları:

Bir kısmı endüstriyel atık kapsamında da değerlendirilebilecek hurda malzemeler, standart dışı olması nedeniyle kullanılma imkanı bulunmayan bazı ürün ve ekipman, cüruf, üst toprak, yine kullanılması imkansız mermer kırıkları, taşlar ve kayalar, maden ve cevher atıkları, proses suları ve kimyasal atıklar. 

C. Tıbbi Atıklar:

Enfeksiyonlara ve hastalıklara neden olabilecek bandaj, eldiven, kültür, swab, kan, vücut sıvıları gibi tıbbi malzeme atıkları; patolojik, radyoaktif vb. atıklar, ilaç atıkları, veteriner ilaç ve kimyasalları.

D. Zirai (Tarımsal) Atıklar:

Bozulmuş meyve, sebze vb. gıdalar, pirinç ve hindistan cevizi kabukları, pamuk sapları, tarım ilacı atıkları, hayvan dışkıları, kirli sular, silaj atıkları, çeşitli plastikler ve tarım makine ve araçlarına ait muhtelif hurdalar. 

Atık türlerini böylece sıraladıktan sonra, bunların bertarafı konusuna gelebiliriz. Teknolojilerine göre atık bertarafı ve enerji üretimi üç ana gruba ayrılabilir. Bunlardan ilki termokimyasal teknolojiler (yakma, gazlaştırma, piroliz) olarak ifade edilebilir. 

İkincisi ise fermantasyon, anaerobik fermantasyon, deponi gaz (Landfill), mikrobiyal yakıt hücresi gibi unsurları içeren biyokimyasal teknolojiler. Üçüncüsü ise kimyasal teknolojiler (esterleştirme) olarak ifade edilen yöntemler. 

Bu bilgilerin ışığında atık yönetiminde önceliğimiz, geri dönüşebilen atıkları tekrar ekonomiye kazandırmak olmalı. Ardından doğaya zararını giderdikten sonra buna imkan olanları doğayla tekrar doğa ile bütünleştirmek ve doğaya faydalı hale getirmek (kompost), diğer kısmını yakarak enerjiye dönüştürmeye öncelik verilmeli. 

TÜRKİYE’DE ATIK İSTATİSTİKLERİ
Yaşam öyle bir döngüdür ki, yaşamak için yer, içer, giyinir ve tüketirsiniz. Tükettikçe atık üretirsiniz, geliştikçe, refahınız arttıkça daha çok atık üretirsiniz. Bu döngü böyle sürüp giderken genel anlamda atık bertarafı kaçınılmaz olarak çok önemli hale geliyor.

Türkiye’de kişi başı üretilen günlük evsel atık miktarı ortalama 1 kilogramdır. Bu ortalama, kırsalda bir nebze düşük seyretse de Türkiye’de üretilen ve belediye temizlik ve taşıma araçları tarafından toplanabilen günlük evsel atık miktarı 70 bin ton olarak hesaplanıyor. Şehir ve ilçe merkezlerinde atıkların tamamına yakını toplanarak düzenli ya da vahşi depolama alanlarında toplanıyor. 

Üretilen çöp miktarı, kişi başı milli gelir ile de doğru orantılı. Bir başka ifadeyle, zengin ülkelerde, gelir düzeyi düşük ülkelere oranla daha fazla evsel atık ortaya çıkıyor. Örneğin Somali’de kişi başına düşen yıllık evsel atık miktarı 100 kilogram iken ABD’de bu rakam 950 kilograma ulaşıyor. 

Evsel atıklar temel karakteristik özelliklerine göre de farklılıklar gösterebiliyor. 

Örneğin, Fransa’da üretilen evsel atık miktarı kişi başı yaklaşık 520 kg/yıl seviyesindedir ve yüzde 28 biyobozunur içerir. Çin’de üretilen evsel atık miktarı kişi başı yaklaşık 149 kg/yıl olup yüzde 65 biyobozunur içerir. 

NE KADARI TOPLANIYOR? 
Üretilen evsel atık ve atık miktarı kadar önemli olan bir başka husus ta bunun ne kadarının toplandığıdır. Bazı ülkelerde bu oran oldukça düşüktür. Toplanan evsel atıkların depolama alanlarına taşınması da bir diğer önemli konudur. Örneğin Bangladeş’te üretilen evsel atık miktarı az olduğu gibi toplanan kısmı daha da az; depolama sahasına götürülen kısmı ise yok denecek seviyelerdedir. Genel olarak, evsel atık miktarı artıkça, toplanma oranının da artığını söyleyebiliriz. 

Aslında bütün bu bilgiler bize, evsel atık miktarının gelişmişlikle paralel gittiğini ama aynı zamanda eğitim ve çevre duyarlılığının da bir göstergesi olduğunu söylüyor. Diğer taraftan, evsel atık/atık kompozisyonuna bakarak enerji üretiminde hangi teknolojinin uygulanacağına kolayca karar verebilirsiniz. Evsel atıklar karışık olarak toplanmış ve biyoçözünür atık miktarı fazla ise Anaerobik Fermantasyon yöntemini kullanmak daha uygun olur. Çünkü daha verimli sonuç elde edilebilecek ve maliyet de düşük olacaktır. Buna karşılık biyobozunur miktarı düşük, diğerleri fazla ise yakma yöntemi tercih edilebilir. 

TÜRKİYE ATIK YÖNETİMİNDE NEYİ BAŞARDI? 
Yenilenebilir Enerji Kanunu’nun en faydalı olduğu konuların başında atık yönetimi konusunda vermiş olduğu alım garantisi gelir. Bu garanti sayesinde atık yönetimi olması gerektiği gibi gelişti ve halk sağlığı açısında çöpler denetlenir ve kontrol altına alınır hale geldi. Katı atık yönetimi olması gerektiği gibi oldu ve olmaya devam etmeli. 

DEVLET GERÇEKTE NEYİ DESTEKLEMELİ? 
Ama tam bu noktada bir başka önemli konuya dikkat çekmek şart. Gerçekten destek verilmesi gereken atıklar doğru kategorize edilmeli ve teknoloji olarak doğru sınıflandırılmalı. Yani her şeyi yakmamalı ve doğaya dönüşüm esas alınmalı; geri kazanım ekonomisi göz önünde bulundurulmalı. Buna destek verirken enerji değil; yaşanabilir bir dünya, ülke göz önünde bulundurulmalı. Çünkü yaşamak için yer içer ve alışveriş yaparız. Bunu yaptığımız sürece de atık üretiriz. Bu döngü insan var olduğu sürece devam eder, odağında insan ve yaşanabilir bir şehir göz önüne alınır.

HANGİ YÖNTEMİ BENİMSEMELİYİZ?  
Tüm bunları söyledikten sonra kritik soruyu ortaya koyabiliriz. Türkiye, evsel atık ve atık bertarafında nasıl bir yöntem tercih edilmeli? Önereceğimiz çözüm, karışık olarak toplanmış atıklar için üç işlemli entegre bir tesisi gerekli kılıyor. Evsel atıklar önce ayrıştırma tesisine alınarak geri dönüştürülebilir olanlar (pet şişeler, plastikler, kağıt ve metaller) ayrıştırılıp geri dönüşümü sağlanmalı. İkinci aşamada, biyobozunurlar ayrıştırılarak anaerobik fermantasyon yöntemiyle biyogaz üretilip, kalan sıvıdan sıvı gübre ve diğer fermante üründen de kompost yapılarak, kalan posalar uygun, düzenli depolama sahalarında bertaraf edilmeli. Biyobozunurlardan geriye kalan ürün ile fermantasyon sonrası kullanılamayan kompost ön kurutma işleminden sonra yakılmalı. 

Ali Rıza ÖNER - Enerji Günlüğü / Aralık 2018