Enerji Günlüğü - Türkiye Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, Avrupa’nın rüzgâr enerjisinde kendi kaynakları açısından doygunluğa ulaştığını ve yeni pazar arayışlarında Türkiye’yi iyi bir yatırım yeri olarak gördüklerini kaydetti. RWE, E.ON gibi dünyanın büyük enerji şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yaptığını, bunların dışında pek çok yabancı firmanın yatırım yapmak için Türk şirketlerini ortak olarak seçtiğini vurgulayan Ataseven, “Türkiye’de ekonomik göstergeler iyi, stabil bir politika var. Almanlar, Danimarkalılar, İspanyollar, İtalyanlar, ABD’li ve İngiliz şirketler ilgi gösteriyor. Türkiye’ye ofis açıp çalışmalarda bulunuyorlar” dedi.
Zaman’a konuşan Ataseven, Türkiye’nin Avrupa’ya göre yüzde 25-30 oranında daha fazla rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi. Ataseven, Türkiye’de 2.400 MW kurulu güce sahip işletmede olan rüzgâr santralinin yanı sıra, 600 MW kurulu güce sahip inşa halinde rüzgâr santrali olduğunu hatırlattı. Ataseven, Enerji Bakanlığı Strateji Belgesi’ne göre 2023 hedefleri arasında 20.000 MW kurulu güce sahip rüzgâr enerji santrali bulunması gerektiğine dikkat çekerek, bu hedefe ulaşmak için her yıl 1.800 MW santralin işletmeye alınması gerektiğini kaydetti. Her yıl Türkiye’nin enerjiye olan ihtiyacının yüzde 7-8 arttığını ifade eden Ataseven, buna karşılık yapılan yatırımların yüzde 3-4’lerde kaldığını ifade etti. Ataseven, “Türkiye’de 48.000 MW rüzgâr enerjisi potansiyeli var” diye konuştu.
Yasal değişikliklerin ardından rüzgâr enerjisi yatırımlarının hız kazandığını bildiren Ataseven, rüzgâra yapılan yatırımların, rüzgâr sanayisi oluşturularak desteklenmesi gerektiğini dile getirdi. Ataseven, “Kanat ve kule ile dişli sistemlerinde üretici firmalar oluşmaya başladı. Gelişmeler kendi türbin üretimimizi yapmamızı sağlayacak” diye konuştu. Rüzgâr yatırımları için 14-18 farklı kurumdan inşaat izni alınması gerektiğini, izinler için 18 ay gerektiğini belirten Ataseven, “Bir taraftan teşvikler veriliyor bir taraftan önümüz tıkanıyor” ifadesini kullandı.