Enerji Günlüğü - Astor Enerji, 200 km’de bir şarj ünitesi olacak şekilde, 2023 yılı sonuna kadar 200 şarj istasyonu kurmayı planlıyor.
Astor Enerji AŞ, Astor markasıyla şarj ağı işletmecisi lisansı aldığı şarj hizmeti piyasasında, 2023 yılı boyunca en az 200 adet şarj istasyonu kurmak için hazırlıklarını tamamladı.
“Enerjinin sessiz yolculuğu” sloganını kullanan Astor Şarj’dan yapılan açıklamada TOGG’un yollara çıkması ile birlikte elektrikli araçlara yönelik bakış açısının değiştiği tespitii yapıldı ve elektrikli araç endüstrisinde dünya markalarından Tesla’nın da Türkiye için araç fiyatlarını açıkladığı hatırlatıldı.
200 KM’DE BİR ADET ASTOR ŞARJ ÜNİTESİ
Elektrikli araç pazarında sıkı bir rekabetin söz konusu olacağını bildiren açıklamaya göre şarj istasyonlarının önemi de giderek artıyor. Astor Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Geçgel, “Genç, hızlı ve dinamik bir markayız. 2023 sonuna kadar ülkemizin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine en az 200 istasyon daha kuracağız. Her 200 km’de bir Astor Şarj istasyonu hedefimiz bulunuyor. Ülkemizin dört bir yanını doğanın enerjisiyle buluşturacağız” dedi.
Karbon ayak izini sıfırlamak için çalışmaya devam ettiklerinin altını çizen Geçgel, “Kurduğumuz şarj istasyonlarının elektrik enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyoruz. Şirketimizdeki araçları da elektrikli araçlarla değiştiriyoruz” şeklinde konuştu.
“2035’TE FOSİL YAKITLI ARAÇ SATIŞLARI DURACAK”
Elektrikli araç şarj istasyonları yatırımında ulusal bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Geçgel, “Avrupa Parlamentosu, şubat ayında, 2035'ten itibaren benzinli ve dizel araçların satışını yasaklayan yeni bir yasanın onaylanması yönünde oy kullandı. Benzinli ve dizel araç yasağı resmiyet kazanmadan önce nihai oylama için Avrupa Konseyi'ne gidecek. Avrupa Birliği'nde (AB) iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki çabaların bir parçası olan söz konusu uygulama, bloğun elektrikli araçlara geçişini hızlandıracak. Otomobiller hâlihazırda AB'deki tüm karbondioksit emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'ini oluşturuyor. Yeni regülasyonlar, otomobil üreticilerinin yeni otomobillerden kaynaklanan karbon emisyonlarını yüzde 100 oranında azaltmasını öngörüyor. Bu pratikte 2035 yılından itibaren fosil yakıtla çalışan hiçbir yeni geleneksel aracın satılamayacağı anlamına geliyor. Türkiye’nin de yerli aracı TOGG ile birlikte fosil yakıt kullanımının azalacağını, AB ile tahminen aynı tarihlerde elektrikli araç kullanımının yüzde 100’e ulaşacağını öngörüyorum” ifadelerini kullandı.