Enerji Günlüğü - Türkiye uzun dönemde dünya ortalamasının üzerinde büyüyen bir ekonomiye sahip. Büyümenin de etkisiyle artan enerji ihtiyacını ciddi oranda ithalat yoluyla karşılıyor. Kömür, petrol ve doğalgaz, en önemli birincil enerji ithalat kalemlerini oluşturuyor. Bunlar arasında son yıllara damgasını vuran kaynak ise doğalgaz. Çünkü hem kullanım alanının genişlemesi hem de enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma çabaları çerçevesinde arama ve üretimine ağırlık verilmesi. Bu alandaki son gelişmeleri ve gelecek beklentilerini Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan’la konuştuk.
Türkiye’nin doğalgaz talebi nasıl bir seyir izliyor?
Aslında 10 yıl önceki tahminlerde 2020-2025 döneminde Türkiye’nin yıllık doğalgaz talebinin 60 milyar metreküpü aşacağı belirtiliyordu. Ancak bu sürede elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların ağırlığının artması, konutlardaki ısınma verimliliğinin artması gibi sebeplerle son yıllarda doğal gaz tüketimi yıllık ortalama 50-55 milyar metreküp aralığında gerçekleşiyor.
Geçtiğimiz yıl Türkiye’de 50-51 milyar metreküp civarında doğalgaz tüketildi. Bu miktar, bir önceki yıla kıyasla yaklaşık yüzde 5 gerilemeye işaret ediyor. Bu gerilemede kışın ılıman geçmesi ile başta Hatay, Maraş, Adıyaman, Malatya olmak üzere deprem yaşanan 11 ildeki talebin azalması da etkili oldu.
Gaz tüketimi, gruplar bazında nasıl bir eğilim gösteriyor?
Son yıllarda konut, sanayi ve elektrik santrallerinin toplam tüketimdeki payı yüzde 85 civarında seyrediyor. Geri kalan tüketim ise resmi daire, ticarethane, ulaşım gibi sektörlerde gerçekleşiyor. 2023’te konutların toplam tüketimdeki payının, yaklaşık 17 milyar metreküp ile yüzde 35 civarında olmasını bekliyoruz. Sanayi kesiminin payı ise uzun yıllardır yüzde 25 civarında... Elektrik santrallerinin tüketimdeki payına dair yüzde 22-25 aralığında bir tahminimiz var. Bu marj elektrik santrallerinin gaz talebinin barajlardaki doluluk oranları, doğal gaz fiyatları ve yenilenebilir kaynaklardaki üretim dengesizliği faktörlerinden etkilenmesinden kaynaklanıyor.
Sıcaklıkla konutlarda gaz tüketimi arasında nasıl bir ilişki var, biraz açabilir misiniz?
2023 yılında özellikle konutlarda hane başı tüketim önceki yıllara kıyasla oldukça düşük. Son beş yıllık dönemde Türkiye genelinde yıllık ortalama sıcaklık 14,5 derece iken, 2023 yılında ortalama sıcaklık yaklaşık 16 derece ölçüldü. Bunun sonucu olarak hane başı tüketim 850-860 metreküpe kadar geriledi. Demek ki ortalama sıcaklıklardaki bir buçuk derecelik artış, doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 10 düşmesi anlamına geliyor.
6 Şubat depremlerinde 11 ilde oluşan hasar sebebiyle bölgede başta konutlar olmak üzere sanayi ve diğer iş kollarında ciddi bir daralma söz konusu oldu. Deprem bölgesindeki şehirlerin gaz tüketimi toplam tüketimin yüzde 10’una denk geliyor. Bu orana bağlı olarak gaz tüketimindeki daralmada afetin de önemli bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Elektrik üretiminde doğalgazın payı nasıl bir seyir izliyor?
Türkiye’nin elektrik üretimindeki kaynakların payı son 25 senede belirgin şekilde değişti. 2000’li yılların başında doğal gaz ile elektrik üreten santrallerin toplam doğal gaz talebindeki payı yüzde 50-60 civarında iken bugün yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki payının artması ile birlikte santrallerin toplam tüketimdeki payı yüzde 25 bandına geriledi. 2018-2022 yılları arasında doğal gaz ile elektrik üreten santrallerin tüketimi yıllık ortalama 15-16 milyar metreküp seviyesinde gerçekleşti. 2023’te ise elektrik santrallerinin toplam doğal gaz tüketimi yüzde 13 azalarak 13 milyar metreküp civarına geriledi. Bu arada 2018-2023 döneminde kurak geçen ve gaz fiyatının gevşediği yıllarda elektrik üretiminde doğalgazın payında artışlar gördük.
Sanayide gaz tüketimi hangi faktörlerden nasıl etkileniyor?
Aslında küresel piyasalarda linyit fiyatlarının ucuzladığı dönemlerde doğalgaz talebinde gerileme yaşanıyor. Ancak son yıllarda dünyada çevreci yaklaşımların artması, doğalgaz arz güvenliğinin ve sürekliliğinin artması sanayi sektöründe doğalgaz kullanımını yükseltti. Sanayinin doğalgaz tüketimindeki payı son 15 yılda ortalama yüzde 25 civarında seyretti. Sanayinin payı 2020 ve 2021 yıllarında sırasıyla 12,6 milyar metreküp ve 15,3 milyar metreküp tüketimle yüzde 26 civarında oluşurken, 2022 yılında 13.3 milyar metreküple yüzde 25’lik bir pay oluştu. 2023 yılında da benzer şekilde sanayi sektörü toplam 13 milyar metreküp civarında doğalgaz tüketti. Önümüzdeki dönemde verimlilik projeleri nedeniyle büyümeye rağmen sanayide benzer bir tüketim payını göreceğimizi düşünüyorum.
2024 yılı tüketim tahmininiz nedir?
Bu yıl Türkiye’nin toplam doğalgaz talebinin 53 milyar metreküp civarında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2023 yılına kıyasla artışın sıcaklıklara bağlı olarak konut sektöründe olacağını düşünüyorum. 6 Şubat depremi sonrası yapılan yeni yerleşim yerlerinde yaşamın başlaması ve bildiğiniz üzere her yıl 1 milyon yeni abonenin sisteme dahil olması önemli faktörler. Bunların da etkisiyle 2024 yılı konut tüketiminin yaklaşık 18 milyar metreküp seviyesine ulaşacağını tahmin ediyoruz. Sıcaklıkların uzun dönem ortalamalarında seyretmesi halinde 2024’te konutlarda gaz tüketimi tahminlerimizin üstünde gerçekleşebilir. Sanayi sektöründe ise ciddi bir genişleme olmadığı taktirde geçmiş yıllarda olduğu gibi 14 milyar metreküp civarında bir tüketim beklenebilir. Bu da toplam içinde yine yüzde 25’lik bir paya tekabül ediyor.
Türkiye’de 2020 yılında 442 milyon metreküp, 2021 yılında 394 milyon metreküp, 2022 yılında ise 380 milyon metreküp doğalgaz üretilmişti. Son üç yıllık dönemde aylık üretim 30-40 milyon metreküp aralığında seyretti. Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve dışa bağımlılığını azaltmaya yönelik bir adım olan Sakarya Doğal Gaz Sahası’nda üretimin başlamasıyla birlikte aylık doğal gaz üretiminde dikkate değer bir artış gözlendi. 2023 yılının üçüncü çeyreği itibariyle sahada günlük 4-5 milyon metreküp üretim yapılırken, Türkiye’nin aylık doğal gaz üretimi yaklaşık 100-110 milyon metreküp arttı. Sakarya Sahası’nın devreye girmesiyle birlikte, Eylül ve Ekim 2023’te üretilen doğal gazın yüzde 70’ten fazlası Zonguldak’tan sağlandı.
Yerli üretimin payı önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izler?
Önümüzdeki beş yıllık süreçte Sakarya sahasındaki günlük üretimin yıldan yıla artacağı görülüyor. 2025’te günlük 40 milyon metreküp ve 2028’de günlük 60 milyon metreküp gaz üretimi hedefleniyor. Özellikle soğuk günlerdeki pik talep düşünüldüğünde, ki bu alandaki rekor günlük 290 milyon metreküp ile Ocak 2022’de yaşandı, Sakarya sahasından elde edilen gazın Faz 2 dediğimiz 2025 döneminde Türkiye’nin günlük doğal gaz talebinin yüzde 14’ünü karşılayacağını söyleyebiliriz. Faz-3 dediğimiz 2028 sonrasında ise bu oran yüzde 20’ye ulaşabilecek. Bu sayede, özellikle soğuk kış günlerinde doğal gaz ithal edilen ülkelerden olası kesintiler durumunda bizim arz güvenliğimizi sağlama konusunda yerli gazın katkısının büyük olacağını söyleyebiliriz.
Yerli gazın payı artarken fiyatlar bundan etkilenir mi?
Sakarya Doğal Gaz Üretim Sahası, ülkemizin enerji geleceğine önemli bir katkıda bulunarak, sürdürülebilir ve güvenli bir enerji tedarik sistemini destekliyor. Doğal gazda yerli üretimin toplam tüketim içerisindeki payının yıldan yıla artması hem ülke ekonomisi hem de tüketiciler üzerinde olumlu etki yapacaktır. İthalatın azalması cari açıkta ciddi bir azalmayı beraberinde getirecek, artan üretim gücü, Türkiye’nin ithal enerji kaynaklarındaki pazarlık gücünü de arttıracaktır. Bu durum ülkeyi daha rekabetçi bir konuma taşıyacaktır.
2023’te yeni doğalgaz ulaştırılan yerleşim birimi sayısı nedir?
2023 yılında 72 doğalgaz dağıtım şirketi 17 milyar TL’nin üzerinde şebeke yatırımı gerçekleştirdi. Bu yatırımlarla doğalgaz dağıtım şebeke uzunluğumuz 200 bin kilometreye yaklaşırken, Avrupa’nın en uzun dördüncü şebekesi oldu. Doğalgazı yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında 2023 yılında 93 yeni yerleşim yerine doğal gaz götürülmesi hedeflenmişti, bu hedef aşıldı. Bugün itibariyle Türkiye’deki 842 yerleşim biriminde doğalgaz kullanılıyor.
Geçen yıl gaza kavuşan ilave nüfus nedir?
2023 yılında 1 milyonun üzerinde yeni abone doğal gaz kullanmaya başladı. Türkiye 20.7 milyon doğal gaz abonesi ile Avrupa’da doğal gaz abonesi bakımından üçüncü sıraya yükseldi. Doğalgaz arzı sağlanan 842 yerleşim yerindeki doğalgaz ulaştırılan nüfus ise 71,3 milyon kişiyi aştı. Böylelikle, Türkiye nüfusunun yüzde 84’üne doğal gaz ulaştırıldı.
Bu yıla dair hedefler?
Doğalgaz dağıtımında 2024’te 25 milyar TL tutarında yatırım planlanıyor. Bu sayede 50’ye yakın yeni yerleşim yerine doğalgaz arzı sağlanması hedefleniyor. Hatta yeni yılın ilk günlerinde 6 yeni yerleşim yerini doğal gaz konforuna kavuşturarak yıla hızla bir başlangıç yaptık. 2024-2026 yılları arasında 3 milyon kişiye daha doğal gaz ulaştırılması hedefleniyor.
Konya’daki Temiz Enerji Teknolojileri Merkezi’ndeki yakma testlerinde, doğalgaza hacimsel olarak yüzde 20’ye kadar hidrojen karıştırılarak dağıtım hatlarında kullanılabileceği tespit edilmişti. Çalışmalar, yakıcı cihazlarda ciddi bir değişiklik gerektirmediğini de göstermiş, pilot bölge çalışmaları için alt yapı oluşturulmuştu. Türkiye Ulusal Enerji Planı’nda göre 2035 yılında doğalgaz karışımı içindeki hidrojenin payının yüzde 3.5 olacağı belirtiliyor. Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’na göre ise 2025-2030 yılları arasında pilot bölgeler belirlenerek hidrojen doğalgaz karışımı için dönüşüm çalışmaları yürütülmesi öngörülüyor. 2030 yılında ise hidrojen karıştırılmış doğalgazın dağıtılması planlanıyor. Sonraki aşama ise yüzde 100 hidrojene uyumlu alt yapı çalışmaları yürütülmesi olarak gösteriliyor. Projeden elde ettiğimiz sonuçlar ve bu hedeflerden yola çıkarak şunu söyleyebiliriz; Türkiye, doğal gaz dağıtım hatlarına hidrojen enjeksiyonu konusunda Ar-Ge çalışmalarına devam edecek ve hidrojeni doğal gaz hatlarına kademeli olarak enjekte edeceğini göstermiştir. Biz de belirlenen hedefler doğrultusunda Ar-Ge çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Mehmet KARA – Enerji Günlüğü