Enerji Günlüğü - Güneş ekipmanları üretiminde Avrupa’da üst sıralara yükselen Türkiye, bu ürünlerdeki yerlilik oranlarını yükseltmeye odaklandı. Bu da temel girdilerin ağırlıklı bölümünün ülke sınırları içinde üretilmesi çabalarının artmasını beraberinde getiriyor.
Bu alanda ilk yatırımların yapıldığı iş kolu solar panel üretimi sektörü. Panel üreticilerinin kapasite kullanım oranı oldukça düşük. Peki bu sektördeki aktörleri nasıl etkiliyor?
Ankara merkezli güneş paneli üreticisi Alfa Solar'ın CEO’su Hüseyin Karabaş, Türkiye solar sektöründeki gelişmeleri, beklentileri ve şirketin faaliyetleri ile hedeflerini Enerji Günlüğü’ne anlattı. Karabaş, Mehmet KARA’nın sorularını cevapladı.
12 tane yeni YEKA alanı ilan edildi, Alfa Solar bunlarla ilgileniyor mu?
Muhakkak bir yerinden tutmaya çalışacağız ama ilgilenip ilgilenmeyeceğimizi şimdi kesin olarak söyleyemem. Henüz çok yeni, önce bu YEKA’larla ilgili şartnameleri alıp okuyacağız.
Daha çok ekipman üretimiyle öne çıkan Alfa Solar, santral yatırımları tarafında ne durumda?
Evet, aslında biz geçen seneye kadar sadece panel tedariği yapan bir firma idik. Ama son dönemde yeni bir şapkamız daha oldu. Panel üreticisi şapkamızı koruyoruz ama artık aynı zamanda oldukça ciddi biçimde güneş enerji santrali yatırımları da yapıyoruz.
Hangileri bunlar?
Gerek depolamalı üretim santrali projeleri, gerekse yeni açıklanan YEKA sahaları ilgi alanımızda. Henüz YEKA’lar yeni olduğu için net bir cevap veremedim ama muhakkak ilgi alanımızda olacaktır. Bunun dışında yap işlet devret projeleri yapıyoruz. Kendi öz tüketim santrallerimizi tamamladık. Hatta şimdi güç artışı yapmaya çalışıyoruz. Yurt dışında yeni santrallerimiz var. Dolayısıyla artık sadece panel üreticisi değil de yatırımcı kimliğimizle de ön plana çıkıyoruz.
Şu anda Alfa Solar’ın elektrik üreten tesislerinin toplam kurulu gücü nedir?
Konsolide olarak bakarsak, şu anda öz tüketim santrallerimiz ve iştiraklerimiz dahil kabûlü yapılmış tesislerimizin toplam kurulu gücü 40 MW’ı aştı. Yurt dışında kabulü yapılacaklarla birlikte bu miktarı altı ay içinde 100 MW seviyesine ulaştırmış olacağız.
Hücre yatırımı gündemde mi?
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı politikaları bizi bunu yapmaya eskisinden daha fazla zorluyor. Dolayısıyla hücre yatırımı konusunu çok ciddi alarak değerlendiriyoruz. Henüz karar vermiş bir pozisyonda değiliz. Ama çok yakında hücre yatırımı yapıp yapmama kararını netleştirmiş oluruz.
Hücre yatırımı konusunda karar alırken parametreleriniz neler olacak?
Bu konuda finans bulmaktan ziyade Türkiye’de üretilecek hücrenin kalitesi önemli. Piyasaya çıkarılacak ürünlerin son teknolojiyi yakalayıp yakalayacağı sorusuna cevap bulmalıyız. Şu anda buna odaklanıyoruz. Finans kısmı en son tartışacağımız konu.
Biz bugüne kadar her zaman yüzde 100’e yakın kapasiteyle çalıştık, çalışıyoruz. Tabii ürün/makine kapasitesi olarak hesaplanan oran kâğıt üstünde düşük çıksa da, biz 2016 senesinden beri 7/24 çalıştık, çalışıyoruz.
Sektördeki genel kapasite kullanım düzeyi nedir peki?
Türkiye’de 80 üretici var, bunların 70’inin kapasite kullanım oranı yüzde 5’in altındadır. Aslında birkaç yıl önce 20 firma vardı, şimdi 80’in üzerinde üretici var. Maalesef biraz acele şekilde panel fabrikası kurma kararları alındı. Bunlardan bazıları faaliyetine başlayamadan işi sonlandırdı. Bu da ülkemiz adına oldukça üzücü bir durum.
Madem tam kapasite çalışıyorsunuz, yılı finansal açıdan nasıl kapatacaksınız?
Şu anda sektörde ciddi bir kâr yaratma problemi var. Ama ben bunu geçici olarak görüyorum. Belki bir senelik bir sorun. Sektör açısından önümüzdeki senenin çok daha verimli geçeceğini düşünüyorum. Özellikle kapasite konsolidasyonuyla, atıl kapasitelerin biraz daha azalmasıyla, kullanılan kapasitenin çok daha kârlı çalışabileceğini öngörüyorum. Yani Güzel günler bizi bekliyor.
Kâr yaratılamıyorsa ortada bir sıkıntı var demektir ama...
Sektörde sıkıntı var evet, bu bir gerçek. Ama bu sıkıntı sadece bizim sektörde değil birçok sektörde var. Ama önümüzdeki senelerde her şey iyi olacak.
Bu yılki hedeflere ulaşamama ihtimali mi var?
Aslında önümüzde bir çeyrek daha var. Yıllık hedeflere ulaşıp ulaşamayacağımızı şimdiden kestirmek zor. Ancak hedefe yakın seviyelerde gidiyoruz, ben hâlâ umutluyum. Satış rakamlarımızda hiçbir düşme yok. Hatta biz şu anda geçen yılkinin bir buçuk katı daha fazla çalıştık. Tabii yatırımcılarımız rakam bazlı baktığında ciroda bir düşüş görebilir. Biz sektördeki ham madde fiyatlarının gerilemesinden kaynaklı olarak daha fazla üretttik ama bir ciro düşüşü içindeyiz. Tabii rakam olarak eski kârlılıklara da yüzdesel olarak ulaşamıyoruz. Ama tekrar ediyorum, bu uzun sürecek bir problem değil. Ben bunu kısa süreli bir problem olarak görüyorum. Önümüzdeki yıl, sektör konsolide olduğunda, eski güzel günleri göreceğiz.
Teknolojik yenilenme ihtiyacı ne durumda?
Biz sürekli fabrika revizyonları yapıyoruz, son teknolojiyi yakalamak zorundayız. Firmaların çoğu bu teknolojik gelişmeleri yakalayamadığı için otomatik olarak piyasadan silinmeye başlayacak. Zaten maalesef bunların çoğu fizibilitesi çalışılmış yatırımlar değildi.
O zaman hem konsolidasyon, hem doğal seleksiyon olacak öyle mi?
Evet, öyle, aynen onu söylemeye çalıştık. Doğal seleksiyonla birlikte konsolidasyon. Ama bizim şu an sipariş almak gibi bir problemimiz yok. Biraz önce de söylediğim gibi, fabrikalarımız 7/24 çalışıyor. Burada sorun kâr yaratma. Tabii sektörde oyuncu sayısı azaldıkça kârlılık oranı önümüzdeki dönemde tekrar makul, mantıklı seviyelere çıkacak.
Eklemek istedikleriniz varsa alabiliriz…
Teşekkür ederiz. Sizinle, Enerji Günlüğü ile röportaj yapmak bizim için de bir gelenek haline geldi. Bir dahaki etkinlikte ve röportajda görüşmek üzere.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü