Akkuyu NGS ne oldu, yerli gaz nerede kaldı?

Mehmet KARA

Türkiye’nin ilk nükleer santrali ünvanını alacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası sürüyor. Her biri 100 MW’lik dört ünite ile toplam 4800 MW’lik kurulu güce sahip olacak santralin ilk ünitesinin Cumhuriyetin 100. Yıldönümünde, yani geçtiğimiz hafta üretime geçirileceği, yıllar önce ilan edilmişti. Buna ilişkin haberlere küçük bir internet taraması ile ulaşmak mümkün. İşte Anadolu Ajansı’nın 4 Nisan 2018 tarihindeki Akkuyu NGS temel atma törenine ilişkin haberinden bir bölüm: 

“Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ilk reaktörünün 2023 yılında devreye alınmasıyla Türkiye de nükleer enerji kullanan ülkeler ailesine dahil olmuş olacaktır. Böylece Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılını enerji alanında da tarihi bir eserle taçlandırmış olacağız. Akkuyu, tüm üniteleriyle devreye girdiğinde, tek başına ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayabilecektir. Böylece, halen ağırlıklı olarak petrol, doğalgaz ve kömüre dayanan enerji sepetimizi daha sağlıklı hale getirmiş olacağız.” 

Gördüğünüz gibi, elektrik sektörünün gidişatını köklü şekilde değiştirecek bir projeden söz ediyoruz. Ancak gelinen noktada bu proje henüz tamamlanıp üretime geçirilemedi. Yetkililerden gelen açıklamalara bakılırsa Akkuyu NGS 2024 yılı içinde üretime geçirilip, ulusal şebekeye elektrik vermeye başlayacak. 

Bu tür devasa tesislerin hayata geçiriliş takviminde gecikmeler yaşanması çok da şaşırtıcı sayılmaz. Üstelik büyüklüğünün yanında ülke açısından pek çok ilki içinde barındırıyorsa, bir yıllık gecikme olağan bile sayılabilir. 

Ancak bu konuda gerek Akkuyu NGS yetkililerinden gerekse enerji yönetiminden piyasa aktörlerinin de önlerini görebilmelerini sağlayacak geniş kapsamlı bir bilgilendirme yapılmasında fayda var. Öyle ya, nükleer santralin devreye girmesi, mevcut ve yeni devreye girecek elektrik üretim tesislerinin işletmecilerinin ticari çıkarlarını çok yakından ilgilendiriyor. 

Akkuyu NGS’ye ilişkin yapılacak açıklamalar, basiretli bir tüccar gibi davranması beklenen elektrik üretim tesisi yatırımcılarından bazılarının kararlarını değiştirmelerine yol açabilecektir, kim bilir? 

Türkiye’nin gerek kendi içindeki, gerekse bölgesindeki enerji oyununu yeniden şekillendirmeye aday bir diğer projesi daha var. Batı Karadeniz’deki Sakarya Gaz Sahası’nda keşfedilip üretimine başlanan yerli doğalgaz çalışmaları... 

Mayıs 2023 tarihinde üretime geçildiği açıklanmasına rağmen ulusal şebekeye bugüne kadar ne kadarlık bir doğalgaz verildiğine dair bugüne kadar doyurucu bir açıklama gördüğümüzü söyleyemeyiz. Üstelik yerli doğalgazın üretiminin şerefine bir yıllığına konutlarda tüketilen doğalgazın aylık 25 metreküplük kısmından bedel alınmayacağı bile duyuruldu ve uygulama devam ediyor. 

Elbette Karadeniz’de derin deniz sondajı ve bunun sonucunda gaz keşfi ile üretimi bir ilk. Türkiye bu ilki gerçekleştirirken tabii ki pek çok sorunla yüz yüze gelecek, muhtemel gecikmeler de olacak. Ve elbette ekonomide ve iş dünyasında her hedef ille de 12’den vurulmak üzere koyulmaz. Hedefler esas itibariyle bir yol haritası çizmenizi sağlar. 

Ancak TPAO nasıl ki Gabar’da yeni keşfedilip üretimine başlanan petrolün miktarına dair açıklamalar yapabiliyor, bunun bir benzerinin Karadeniz doğalgazı için de yapılmasını istemek, beklemek enerji sektörü başta olmak üzere ekonomi aktörlerinin hakkı değil midir? Bizce evet, hakkıdır.