Enerji Günlüğü – CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, ülkede yerli ve milli enerji kaynakları olarak nükleerin değil, herşeyi ile yerli ve milli olan güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütlenin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Güre’de Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “İklim değişikliği ve Yenilenebilir enerji Çalıştayı”na katılan CHP Balıkesir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Akın burada bir konuşma yaptı. Konuşmasında enerjide dışa bağımlılığa ve cari açığın büyük bölümünün enerji ithalatından kaynaklandığına dikkat çeken Akın, hükümetin yerli ve milli bir enerji kaynağı arıyorda bu kaynağın yenilenebilir enerji kaynaklarımız olduğunu kaydetti.
Akın, “Bu ülkede milli ve yerli bir enerji kaynağı arıyorsanız, listenin en başına bu toplantının da konusunu oluşturan yenilenebilir enerji kaynaklarını koyun. Güneş, rüzgar, jeotermal, biyokütle her şeyi ile yerli ve millidir. Eğer bu şekilde teşvik ve destekler yağdıracaksanız bu kaynakları da destekleyin.” dedi.
“NÜKLEERİN NASIL YERLİ VE MİLLİ OLDUĞUNU ANLAYAMIYORUM”
Hükümetin açıkladığı Milli Enerji Politikası’nda yerli ve milli enerji kaynağı olarak nükleer enerjinin değerlendirilmesini anlayamadığını kaydeden Akın, “Bakanın açıklamamalarında yerli ve milli enerji kaynağı olarak işin merkezine nükleer santrallerin yerleştirildiğini görüyoruz. Bu nasıl bir millilik anlayışıdır bilemiyorum. Çünkü Nükleer Santrallerin teknolojisinden, malzemesine, insan kaynağına kadar hiç birisi bize ait değil” dedi.
“DÜNYA ENERJİ TERNDLERİ YENİLENEBİLİR KAYNAKLARA YÖNELMİŞTİR”
Türkiye’nin de dünyadaki gidişe paralel olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermesi gerektiğinin altını çizen Akın, “Dünyada enerji trendleri bu yöne kaymış durumdadır. Paris İklim Anlaşması da fosil yakıt dönemini kapatacak önlemler içeriyor. Anlaşmaya taraf ülkeler çoktan harekete geçmiş ve yenilenebilir enerji yatırımlarına hız vermişlerdir. Yenilenebilir enerjinin payının hızla arttığını görüyoruz. Uluslar arası Yenilenebilir Enerji Ajansının verilerine göre 2015 yılında küresel kurulu elektrik gücüne yapılan ilavenin %61’i yenilenebilir kaynaklara dayalıdır. Bunların içinde de güneş ve rüzgar başı çekmektedir. Bu ikisi 2015 yılındaki yenilenebilir enerji yatırımlarının %90’nı oluşturmaktadır” dedi.
ENERJİ KOOPERATİFÇİLİĞİ ÖNEMLİ BİR MODELDİR
Konuşmasında enerji verimliliğini de önemli bir kaynak olarak değerlendiren Akın, gelişmiş ülkelerde yaygınlaşan enerji kooperatifçiliği modeline de değinerek, “Katılımcı bir enerji sektörü inşa edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Büyük rantların kaynağı enerjide kar odaklı bir yönetim anlayışı egemendir. Farklı bir modelin de benimsenmesi ve geliştirilmesi gerekiyor. Bu model enerji kooperatifçiliğidir. Özellikle yenilenebilir enerji alanında kurulacak ve faaliyet gösterecek kooperatifler halk katılımına daha uygundur. Kaynağında kurulacak yenilenebilir enerji santrallerinin maaliyeti de daha düşük olmaktadır. Yaygınlaşacak Enerji kooperatifleri ile sektör demokratik bir yapıya da kavuşmuş olacaktır” dedi.