Enerji Günlüğü - Avrupa’da hava sıcaklıklarınnın belli bir süre eksi 10 derece ve altında kalması halinde bir enerji arz krizinden korkuluyor. Peki Türkiye’de durum ne merkezde? Türkiye’nin önde gelen elektrik üreticilerinden Akenerji’nin CEO’su Serhan Gencer, Enerji Günlüğü'ne konuştu.
Türkiye’de bu kış bir enerji arz krizi riski var mı sizce?
Böyle bir beklentim yok. Tabii bir krizin olup olmayacağı kışın nasıl geçeceğiyle çok ilişkili. Eksi 10 derecenin altında 3-4 haftalık bir süre yaşanırsa Avrupa’da bir krizin yaşanacağı konuşuluyor. Aynı şey Türkiye için de geçerli olabilir. Çok dramatik bir kış yaşamadığımız sürece bir problem yaşanmayacaktır.
Akenerji’nin sektördeki konumu nedir?
Biz yatırımlarımızı aslında 2014 yılına kadar tamamladık. Trendleri yakalamak ve büyütmek üzerine çalışıyoruz. Şu anda biz Avrupa’nın neredeyse İngiltere hariç bütün Avrupa kıtasındaki tüm ülkeleriyle gerek ülkeler arası gerek Türkiye ile orası arasında ikili anlaşma enerji ticareti yapıyoruz. Niyetimiz doğal gaz piyasasında da daha etkili olmak. Türkiye’nin doğal bir gaz hub’ı olması halinde sistemimiz buna hazır,
Serbest doğalgaz piyasasında BOTAŞ’ın konumu ne olacak?
Nasıl ki EPİAŞ’ta, elektrik piyasasında Elektrik Üretim AŞ EÜAŞ bir oyuncuysa BOTAŞ’ın da başlangıçta dominant bir oyuncu olarak yer alacağı düşünülebilir. Sonrası elindeki kontratların nasıl yenileneceği ya da evrilecegi ile alakalı. Mevzuata göre yeni kontrat yapmaması ya da mevcutları yenilememesi gerekiyor.
Spot doğal gaz ithalat ihalelerinde BOTAŞ dışında teklif sahibi yok, siz niye devreye girmiyorsunuz?
Bu tarafta piyasa yok. O aldığınız spot miktarlar çok küçük miktarlar. O sürdürülebilir ve uzun vadeli bir oyuncu olmanızı sağlayabilecek bir miktar değil. Anlık açılıyor, öngörülebilirliği fazla yok.
Sizin gibi oyuncular ne zaman devreye girebilir orada?
Bizim oraya girebilmemiz için mesela Gazprom ile yapılmış ve süresi dolacak kontratların tamamen özel sektöre devredilmesi gerekiyor. Şartları nasıl olur, nasıl devredilir o ayrı bir konu ama devredilmesi şart. Orada bir oyuncuya devrolur, beş oyuncuya devrolur, 10 oyuncuya devrolur. Sonra 10 oyuncu onu alır daha aşağıdaki 100 oyucuya satar. Aynı elektrik ticaretindeki gibi ikili piyasalarda olduğu gibi üreticiden son kullanıcıya kadar gidecek bir doğal gaz ticaret sistemi olabilirse o zaman piyasada çok daha fazla oyuncu olur. Mesela bizim yıllık neredeyse ortalama 1 milyar m3’lük bir gaz tüketimimiz var. Yani biz aslında doğası itibariyle bir oyuncuyuz orada. 50-60 milyar metreküp tüketim olsa 1 milyar metreküp yüzde 2, 2.5, 3’lere tekabül ediyor. Önemli bir tüketiciyiz aslında, kendi santralimizin gazını tüketiyoruz. Bunun gibi birçok oyuncu var böyle kendi gazını münasebetiyle o gazı almak durumunda olan, fazlasını ticaret yapacak belki satacak, o işe girecek. Yani bizim elimizde bir imkân var.
Türkiye nasıl gaz hub’ı olur?
Halen Rusya, İran ve Azerbaycan’dan boru ile gaz geliyor. Yarın bir gün Türkmenistan devreye girebilir. Doğu Akdeniz Havzası’ndan gaz gelecek. Libya, Mısır bunların hepsi görüşülen konular. Ancak bu şekilde ticari bir hub haline gelebilir Türkiye. Ne kadar çok girişiniz varsa o kadar fiyat sinyaliniz olur.
Avrupa’da nasıl?
Bakın Avrupa’da boru hatları ile Rus gazı geliyordu, payı yüzde 50’nin üzerindeydi. Bir de Norveç’ten gaz geliyordu. Geriye kalanın tamamı LNG. Bir boru hattı alternatifi yok. Türkiye’nin konumu aslında bu gözle baktığınız zaman oldukça iyi bir yerde. Yeter ki bir sistemin altyapısı kurulsun. Ama bir an önce özel sektörle ilgili gazın ticarileşmesi başlasın.
Peki elektrik ve gaz fiyatları nereye doğru gider?
Aslında bu Rusya-Ukrayna krizi münasebetiyle bir kırılma oldu. O kırılma bir anda tekrar geriye döner mi? Zor, çünkü zaten hem Türkiye’de hem Avrupa’da enerji maliyetlerinin düşüklüğüyle ilgili bir tartışma vardı epeydir. Bu tetiklemiş oldu. Bana göre kısa ve orta piyasa kendi yolunu çizecektir.
İyi de neye göre çizilecek bu yol?
Bir sürü parametre var. Kuralık olacak mı? Rüzgâr olacak mı? Talep tarafı ne olacak? Bakın bu seneyi 2021’in daha altında bir tüketim miktarıyla bitireceğiz. Yüzde 2-3 altında. Sanayideki daralma yüzünden talepte 3-4 aydır aşağı doğru bir gidiş var. Birçok faktöre bağlı ama sonuçta böyle. Belki 20-22 cent’lik elektrik fiyatları olmayacak. Çünkü Avrupa’da gaz fiyatları çözülmeye başladı.
Bizim yeni uzattığımız Gazprom’la anlaşmamız Avrupa’daki hub fiyatlarından da etkileniyor. Oradaki fiyatlar ne kadar yüksekse, o kadar etkileneceğiz. Ama kısa orta vadede bu sistem devam eder. Mesela Türkiye’de elektrik fiyatları kısa ve orta vadede artık 10 cent’in altına pek düşmez gibi bir görüntü var ortada.
Akenerji’nin bu yılki satış rakamları?
Aslında ikili anlaşmalar piyasasında, öngörülemezlik yüzünden çok fazla işlem olmuyor. O yüzden bizim tek sattığımız mecra EPİAŞ’ın havuz sistemi. Yani gün öncesi piyasası, gün içi piyasası, dengeleme güç piyasasında işlem yapıyoruz. İkili anlaşmalarımız yine var ama eskisi gibi yüksek volümlü değil. Bugün ikili anlaşma piyasası olmadığı için 1224 MW gücümüzle ne kadar enerji üretirsek tamamen EPİAŞ piyasasına veriyoruz.
Bilançoya yansıması?
Finansal olarak söylüyorsanız evet, oldukça iyi bir konumdayız. Onu inkâr edemem. İlk 9 aylık finanslarımızı da açıkladık. Geçtiğimiz senelere göre faiz ve vergi öncesi kar rakamlarımızda iyileşme var. O zaten enerji fiyatlarının yukarıya çıktığı dönemlerde zaten bu kaçınılmaz oluyor.
Sizin üretim kaynaklarınız HES ve doğal gaz mı şu anda?
Hidroelektrik, rüzgar ve doğal gaz santralimiz var. Hibrit santral yatırımları ile yakından ilgileniyoruz. Belli başvurularımızı yaptık. Belli kapasite tahsislerini aldık, 20-30 MW mertebesinde. Güneş var, en son rüzgâr santrallerinde kapasite artışı başvurularımızı yaptık. Ege Bölgesi’nde bir rüzgâr santralimiz var, orada bir kapasite artışımız olacak. Sanırım 25-30 MW’lik bir hibrit yatırımımız olacak.
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü