ABD Venezuela’ya da demokrasi götürecek! - Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

SABİHA KÖTEK

Dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Venezuela, ekonomik ve siyasi olarak zor bir dönemden geçiyor. Geçen yıl yüzde 10 milyona ulaşan enflasyon, açlık tehlikesi ve göçe yolaçtı. 2017 yılından bu yana yaşanan kaos içinde Mayıs ayında yapılan ve uluslararası arenada usulsüz olarak değerlendirilen seçimler ise herşeyin tuzu biberi oldu. Ekonomik kriz ile içiçe büyüyen siyasi kriz iyice derinleşti.

Pazartesi günü başarısız askeri darbe girişimine sahne olan ülkeyi daha da zor günlerin beklediği açık. Zira Dünyanın bir çok yerine “Demokrasi” götüren (!) ABD, bu defa da Venezuela’nın demokrasisi için harekete geçti. 

Trump yönetimi, seçim yapılana kadar kendisini ülkenin geçici cumhurbaşkanı ilan eden muhalefet lideri ve Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido’yu tanıdığını açıkladı. Seçimlerin ardından 10 Ocak’ta yemin ederek göreve gelen Maduro da bunun üzerine ülkedeki tek başkanın kendisi olduğunu belirterek, Amerikalı diplomatların Venezuela'yı 72 saat içersinde terk etmelerini istedi.

ABD bir süredir dört koldan Venezuela için hazırlık yapıyordu; bir süredir Venezuela altın sektörüne yaptırım uyguluyor ve yatırımcıların Venezuela'nın temerrüde düşmüş borçları için yeniden müzakere yürütmelerini engelliyor. ABD Hazine Bakanlığı ayrıca Venezuelalı üst düzey hükümet yetkililerine karşı çeşitli kısıtlamalar uyguluyor. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu da kara listeye alan ABD, iki yıl önce Venezuela hükümeti ve devlet petrol şirketi PDVSA tarafından çıkarılan borç ve öz sermaye alım satımını yasaklayan yaptırımlar uygulamıştı.

ABD şimdi de askeri alanın yanı sıra, Venezuela’nın petrol sektörünü hedef alan yeni yaptırımları devreye sokabileceğinin sinyallerini veriyor. Bir dönem Latin Amerika'nın en büyük petrol ihracatçısı olan Venezuela'nın petrol ihracatı 2018 yılında zaten son 28 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda. Venezuela yönetimi ekonomik krizi petrol üretimini arttırarak aşmak amacıyla petrol destekli kripto para uygulamasından tutalım da Çin, Rusya ve ABDli petrol şirketlerinden fon almaya kadar her yolu denemesine rağmen bunu başaramadı. Üstelik bu paraları da ödeyemedi, ek süreler talep etti. Yine, bol sıfırlı enflasyon altında ezilen, en temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve zorunlu göçlerle parçalanan Venezuelalıların çığlıklarını duymadı. Petrol zengini ülkede akaryakıt kuyrukları oluştu. Onlarca insan protesto gösterilerinde hayatını kaybetti. 

ABD, petrol zengini ülkeleri yakıp yıkarak kendi petrol pazarını yaratmada sınır tanımıyor. ABD'nin her aldığı kararın koşulsuz arkasında duran ülkeler de son derece yardımcı oluyor. Ama en önemlisi, seçim sonuçlarını beğenmeyip alternatif bir parlamento kurarak işlerini yürütmeye çalışan Maduro yönetiminin demokrasi ile bağdaşmayan bu tutumları ABD’nin ekmeğine yağ sürüyor.

Sabiha KÖTEK - Enerji Günlüğü / DENİZLİ