Enerji Günlüğü – ABD Enerji Bakanlığı’nın açıkladığı aylık ve haftalık petrol verileri arasında tutarsızlık olduğu ve bunun da piyasaları yanlış yönlendirdiği ifade ediliyor.
ABD Enerji Bakanlığı, Enerji Bilgi İdaresi (EIA) ile birlikte petrol talebine ilişkin piyasa güvenine yön veren ve işlemleri etkileyen biri aylık diğeri haftalık olmak üzere iki tür veri açıklıyor. Aylık veriler iki ay önceki koşulları yansıtıyor ancak yine de dünyanın en büyük petrol tüketicisi olan ABD ile ilgili en doğru değerlendirmeyi sunuyor. Her hafta Çarşamba günü açıklanan veriler ise önceki haftaya ilişkin ilk tahminleri veriyor. Petrol piyasaları için haftalık verilerin daha az güvenilir olsa da daha önemli olduğu söylenebilir. Çünkü güncel durumu yansıtıyor.
İşte bu iki veri arasındaki tutarsızlık piyasaların yanlış yönlendiriliyor olduğu endişesini yaratıyor. Haftalık verilere bakıldığında ABD’de benzin talebinin artmakta olduğu görülüyor. Hatta öyle ki, akaryakıt talebi yıl başından bu yana yukarı yönlü bir trend izleyerek 17 Haziran’da sona eren haftada 9.8 milyon varil ile rekor seviyeye ulaşmış. Ancak en son açıklanan ve Nisan ayına ait aylık veriler apayrı bir tablo çiziyor. Aylık veriler ABD’de benzin tüketiminin Mart ve Nisan ayları arasında gerilediğini gösteriyor ve Nisan ayı talebinde ilk verilere kıyasla günlük 260 bin varillik veya yüzde 2,7’lik aşağı yönlü bir revizyona işaret ediyor. Bu düşüş belki tek başına kayda değer görünmeyebilir. Ancak aynı birim ABD’de benzin talebinin bu yıl genel olarak günlük 170 bin varil artacağını da öngörüyor ki bu talep görünümün tamamıyla değişmesi için yeterli.
Problem sadece benzinle de sınırlı değil. Haftalık verilere göre, ABD’nin genel petrol talebi geçen üç ayın her birinde günlük 20 milyon varili aştı ve tıpkı benzin gibi o da yukarı yönlü bir trend izliyor. Aylık veriler burada da gene farklı bir noktaya işaret ediyor. Bu kez revizyon günlük 800 bin varile yükseliyor.
ABD’de petrol, özellikle de benzinde artan talep ile Kanada ve Nijerya gibi ülkelerde arzda yaşanan aksamalar fiyatlardaki ralliyi destekledi. Fiyatlardaki bu toparlanma, Petrol İhraç Eden Ülkeler Organizasyonu (OPEC) ve diğer üretici ülkelerin üretimi dondurmaya ilişkin görüş bildirmeleri ile Şubat ayında başlamıştı. Ancak üretim dondurulmadı ve arzdaki aksamalar hafifliyor. Kanada petrolü, Alberta Eyaleti’ndeki yangının günlük yaklaşık 1,2 milyon varillik üretimi aksatmasının ardından piyasa geri dönüyor. Nijerya’nın üretimi de hükümet ile yerel militanlar arasında ateşkes ilan edilmesinin ardından toparlanmaya başladı. Dolayısıyla arz tarafındaki dinamiklerin petrol fiyatına güçlü bir destek sağlaması söz konusu değil. Öte yandan analistler de kötümser bir tablo çiziyor. Barclays bu yıl için küresel petrol talebi artış beklentisini günlük 1,2 milyon varilden 1,1 milyona düşürdü. Dünya Bankası ise 2016 için küresel büyüme tahminini geçen ay yüzde 2,9’dan yüzde 2,4’e indirdi ki bu Brexit’ten önceydi. Tüm bunlar göz önüne alındığında EIA’nın aylık verileri ve petroldeki ralli ile ilgili şüphe duyulması gerekiyor.
Güneş DOĞAN