2017 çevre olaylarında hem iyi hem kötü haberler var

Enerji Günlüğü - TEMA Vakfı'nın hazırladığı 2017 yılı çevre olayları listesinde, Samsun Terme'de termik santral için dur kararı verilmesi gibi bir...

Enerji Günlüğü - TEMA Vakfı'nın hazırladığı 2017 yılı çevre olayları listesinde, Samsun Terme'de termik santral için dur kararı verilmesi gibi bir dizi iyi haberin yanında, santral için Amasra'da zeytinliğin yok edilmesi gibi kötü haberler yer aldı.

TEMA Vakfı, 2017 yılının çevre açısından iyi ve kötü olaylar listesini hazırladı. Buna göre, 2017’de Türkiye’de Bakanlar Kurulu Kararı ile büyük ovaların koruma altına alınması, Gökçeada’da altın madeni ÇED başvurusunun geri çekilmesi, Mayıs ayında gündeme gelen torba yasadan zeytinliklerin imara açılmasına dair maddenin çıkarılması, Terme’de termik santralin durdurulması ve Doğu Karadeniz’deki yaban hayatı popülasyonunda artış görülmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanırken, enerji ve madencilik yatırımları, çevre savunucularına yapılan suikastlar, Cerattepe’nin madenciliğe açılması, Mera Kanunu’nda değişiklik yapılması ve imara açılması, Maden Kanunu'nda değişiklikler yapılması gibi doğayı tehdit eden faaliyetler gerçekleştirildi.

BÜYÜK OVALAR İLAN EDİLDi

İyi haberler listesinde büyük ovaların ilan edilmesi var. 21 Ocak 2017 ve 2 Haziran 2017’de Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararları ile aralarında Konya, Cihanbeyli, Harran'ın da bulunduğu 57 ildeki toplam 192 ova, "Büyük ova koruma alanı" olarak ilan edildi.

ZEYTİNLİKLERİ İMARA AÇACAK DÜZENLEME TORBA YASADAN ÇIKARILDI

Mayıs ayında TBMM'ye sunulan Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile zeytinlik alanların sanayi tesisleri için gerekli görüldüğü takdirde imara açılması hedefleniyordu. Büyük bir kamuoyu baskısından sonra zeytinlik alanlara ilişkin düzenleme tasarıdan çıkarıldı.

GÖKÇEADA, ALTIN MADENİ TEHDİDİNDEN KURTULDU

2011 yılında aldığı Cittaslow (Sakin şehir) ünvanıyla dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada, bir süredir altın ve gümüş madeni tehdidi ile karşı karşıyaydı. Ancak 14 Aralık 2017’de Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden yapılan "Merih madencilik şirketi 14.12.2017 tarihinde e-ÇED sistemi üzerinden proje iptal talebinde bulunmuş olup müdürlüğümüzce bu talep uygun bulunmuş ve ÇED süreci iptal edilmiştir" şeklindeki açıklama ile maden aramak için başlatılan ÇED süreci sonlandırıldı.

TERME'DE TERMİK SANTRAL İÇİN 'DUR' KARARI VERİLDİ

Samsun Terme’de özel bir firma tarafından termik santral kurulması için 2014 yılında yasal süreç başlatılmıştı. Bölgenin yapısına, suyuna, değerli topraklarına zarar vereceği gerekçesiyle termik santrale karşı bir duruş başlatan yöre halkı, zamanla büyük destek topladı. Özellikle köylü kadınlar, “Termik santralsiz temiz bir çevre”yi temsil eden beyaz çemberleriyle bu direnişin sembolü haline geldiler ve ÇED sürecinin iptali için 25 bin imzalı dilekçe topladılar. Terme halkı, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin santrale karşı birlikte verdikleri örnek mücadele sonrası ÇED süreci Bakanlık tarafından iptal edildi. Santral şirketinin hukuki itirazları bir sonuç vermedi ve 19 Aralık’ta Danıştay’ın nihai kararıyla termik santral süreci sonlandı.

DOĞU KARADENİZ'DE YABAN HAYATI CANLANDI

Doğa Koruma ve Milli Parklar Rize 12’nci Bölge Müdürlüğü ekipleri, Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde yaban hayatı envanter belirleme çalışması yaptı. Çalışmaya göre yaban hayatı popülasyonunda artış gözlendi. Bundaki en büyük etkinin ise yöre halkının kaçak avcılığa karşı olan duyarlılığı olduğu tespit edildi ve yaban hayatı Doğu Karadeniz’de yeniden canlanmaya başladı.

CERATTEPE'DE ÜZÜNTÜ VERİCİ GELİŞMELER YAŞANDI

TEMA Vakfı'nın kötü haber listesi şöyle:

Cerattepe’nin altın madenciliğine açılması için Haziran 2015’te çıkan ÇED olumlu kararından sonra Artvin Cerattepe büyük bir tehlikeyle karşı karşıya gelmişti. Temmuz 2015’te bu kararın iptali için açılan Türkiye’nin en büyük çevre davasında, bölgenin madenciliğe açılmasına yönelik verilen karar Temmuz 2017’de Danıştay tarafından açıklandı. Bu kararın üzerinden geçen zaman kısa olsa da bölgeye verilen zarar ve çevre kirliliği ciddi boyuta ulaşmış durumda. Ağaç kesimleri başlamış ve kesilecek ağaç sayısı 60 bin olarak gösterilirken ortaya çıkan su kirliliğinden hayvancılık ve tarımla uğraşanlar büyük zarar görüyor. Bunun yanında boşaltılan hafriyat dereyi kirletiyor ve hayvan ölümlerine sebep oluyor. Eko sistemin değişmeye başlamasından dolayı bölgede yürütülen ve yörede önemli bir geçim kaynağı olan arıcılık da büyük tehdit altında. Maden nedeniyle halkın yaşam alanı, temiz su hakkı, bölgedeki biyolojik çeşitlilik, dünyanın en büyük doğal, yaşlı orman eko sistemi ve göç eden kuşların yuvaları zarar gören değerler arasında yer aldı. Maden ile beraber Artvin’in önemli değerleri kaybedilmeye başlandı.

ESKİŞEHİR'DE TERMİK SANTRAL İÇİN ÇED SÜRECİ BAŞLADI

Eskişehir’in tarım ve hayvancılık için en verimli topraklarına sahip olan ve büyük ova koruma alanı olarak ilan edilen Alpu Ovası’nda kömür rezervinin bulunması üzerine bölgenin özelleştirilmesi ve termik santral kurulması için Elektrik Üretim A.Ş (EÜAŞ) ihaleye çıktı. 10 kilometrelik geniş bir çanakta yayılım gösteren Alpu linyit sahası, kurulacak termik santralin işletmeye geçmesiyle birlikte yılda 2 milyon ton atık oluşturacak. Toprağın verimine, tarıma, hayvancılığa ve insan sağlığına büyük ölçüde zarar verecek Alpu termik santralinde son aşama olan ÇED süreci başladı. Bakanlık tarafından onaylanan proje askıya çıktı ve kritik bir süreç başladı.

TORBA YASA İLE MERALAR İMARA AÇILDI

2017'de torba yasa ile meralar imara açıldı. Türkiye’de tarımın ve hayvancılığın kalbi olan meralar, yapılan düzenleme ile endüstri bölgeleri, organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler gibi kullanımlara tahsis edilebilecek. Mera alanları gün geçtikçe azalırken, tarım, hayvancılık, su üretimi ve biyolojik çeşitlilik de özellikle madenciliğe karşı savunmasız bırakılıyor. Özellikle de ülkemizin önemli geçim kaynağı olan hayvancılık, meraların azaltılmasıyla birlikte dışa bağımlı bir hale gelmeye başlıyor.

FLAMİNGOLARIN EVİNE OTOYOL PROJESİ PLANLANIYOR

İZKUŞ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2008 yılında imzaladığı İzmir Kuş Cenneti protokolü 2017’nin ilk aylarındasona erdi ve yenilenmedi. Protokol kapsamında geliştirilen Flamingo Adası projesi sayesinde üremek için adaya gelen flamingoların sayısı yıl geçtikçe arttı. Bununla birlikte bu yıl üremek için gelen flamingo sayısı rekor kırdı. Ancak kuş cennetine olan yakınlığıyla dikkat çeken İzmir Körfez Geçişi Projesi, çok kısa bir süre içinde ÇED onayı aldı, yapımına başlandı ve 2023’te işletmeye açılması bekleniyor. Bu durum flamingolar için oluşturulan eko sistemin bozulmasına ve yıllar süren çabanın zarar görmesine sebep olabilir. Ege’de bulunan ve ulusal çapta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, davalar açarak alan zarar görmeden yol projesini durdurmaya çalışıyor.

BÜYÜKNOHUTÇU ÇİFTİNİ UNUTMAYACAĞIZ

Toroslar ve Akdeniz Kıyıları Çevre Derneği Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcüsü olan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çifti, 9 Mayıs'ta Finike'deki dağ evlerinde öldürüldü. Çift, Antalya Finike’de taş ve mermer ocaklarına karşı bölge halkının da desteğiyle yaklaşık 5 yıldır hukuki mücadele veriyordu.

TERMİK SANTRAL İÇİN AMASRA'DA ZEYTİNLİK YOK EDİLDİ

Bartın'ın Amasra ilçesinde yapılması planlanan termik santral için yatırımcı şirket, 200’e yakın zeytin ağacını yok etti. Bartın Platformu üyeleri ve köyde yaşayanlar zeytin ağaçlarının sökülmesine tepki gösterdi. Platform üyeleri bir yandan son üç yıl içinde Bartın Valiliği’nin teşvikiyle 10 bine yakın zeytin fidanı dağıtılıp yüzlerce zeytinlik tesis edilirken diğer yandan bölgedeki mevcut zeytinliklerin yok edildiğini vurguladı.