HASAN YİĞİT 

Türkiye güneş enerji sektörünü yakından ilgilendirilen bir düzenleme, 2017/6 Tebliğ numarası ile 1 Nisan günü Resmi Gazete’de yayınlandı. Çin menşeili fotovoltaik modüllere karşı anti-damping vergisi uygulaması resmen yürürlüğe girdi. 

Tebliğ’e göre Çin menşeli fotovoltaik modüllerin metrekaresine (üreticilerine göre) 20 ile 25 dolar arası anti-damping (Gümrük Vergisi) uygulanacak. 

Bu uygulama, gözetim belgesi uygulaması kalktıktan sonra Türk Modül üreticilerinin daha rekabetçi fiyatlar verebilmelerini kolaylaştırırı. 

Çin menşeili fotovoltaik modül üreticilerine anti-damping uygulaması geldiğine göre gözetim belgesinin devam etmesi için bir neden kalmadı denilebilir. 

Anti damping meselesine dönersek… Bu Tebliğ’den sonra yerli güneş paneli üreticilerinin önünü daha iyi görmeye başladıkları kesin. 

Ancak uzun vadede Türkiye’de sadece modül (Güneş paneli) üretimi yapmanın tek başına yeterli olamayacağını düşünüyorum. Çünkü modülün en önemli girdisi konumundaki hücre (cell) konusunda dışarıya bağımlılık devam ettikçe, Türkiye’nin bu işten istediği katma değeri yaratamayacağı ortada. 

O yüzden, Çin menşeli modül üreticilerine getirilen anti-damping uygulamasını da arkasına alan yerli güneş paneli üreticilerinin Ar-Ge ve hücre üretimine öncelik vermeleri gerekiyor. 

Hemen aklınıza “Bunun maliyeti çok yüksek, kaynak nereden bulunacak?” sorusu geldiğini duyar gibiyim. Onun da bir kolayı var. 

Yerli fotovoltaik modül üreticileri “Hücre Üretimi Güç Birliği” çatısı altında bir araya gelip Wafer ve Hücre üretim Tesisi kurabilir.  

Böylesi bir adımın, hükümetten destek alacağını düşünüyorum. Nasıl ki yenilenebilir kaynak alanı ihaleleri yerli ekipman üretimi şartlı yapıldıysa ve tam da bunun üzerine Çin menşeili modüllere anti damping vergisi geldiyse, yurt içinde Wafer ve Hücre yatırımları üretime geçtiğinde bu ürünlerin ithalatına da bazı önleyici vergiler getirilebilir. Yani yerli solar ekipmanları sektörü için gidilecek daha çok yol var. 

Hasan YİĞİT / Enerji Günlüğü - ANTALYA