Enerji Günlüğü - İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısına, devlet başkanları, hükümet yetkilileri, iş dünyası liderleri, akademisyenler, medya temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve genç liderler katıldı. Üç binden fazla kişinin katıldığı Zirve’de Türk iş dünyasını temsil eden liderler arasında Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper de yer aldı. Cenk Alper, etkinliğin ikinci gününde düzenlenen ve sürdürülebilirlikle ilgili fikir önderlerinin yoğun katılımına sahip olan “Üç Doğa Pazarıyla Uyum Sağlamak” isimli panelde konuştu.
Carbon Disclosure Project (CDP) CEO’su Sherry Madera, Greenpeace İcra Direktörü Mads Christensen ve Singapur Devlet Başkanı Tharman Shanmugaratnam ile aynı sahneyi paylaşan Cenk Alper, sürdürülebilirliğin yeni bir ekonomi olarak ele alınmasının öneminin altını çizerken, şirketlerin karbon, su ve biyoçeşitlilik yönetimi konusunda sorumlu davranmalarının 2050 hedefleri için bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
DOĞA İLE UYUMLU İŞ YAPMAK
Sürdürülebilirlik odaklı risklerin varlığını tartışmanın çoktan geride kaldığını anlatan Cenk Alper, “Bugün tüm paydaşların, ortak akıl doğrultusunda fikir üretmekten çok aksiyon alması gereken bir dönemdeyiz” dedi. Günümüzde tüm dünyada sürdürülebilirlik odaklı yeni bir ekonominin doğduğunu anlatan Alper, “Bu yeni ekonominin barındırdığı fırsatları ortaya çıkarabilmek için doğayı işlerimizle değil, işlerimizi doğayla uyumlu hale getirmeliyiz” ifadesini kullandı.
SEYİRCİ KALMAK BÜYÜK MALİYET
Şirketlerin işlerini doğaya uyumlu hale getirmekle ilave bir maliyet yükü altına girmediğini vurgulayan Cenk Alper, “Aksine işlerimiz için en büyük maliyetin, hiçbir şey yapmadan seyirci kalmak olduğunu özümsememiz gerekiyor” diye konuştu. Cenk Alper, karbon, su ve biyoçeşitlilik alanındaki kredi ve finansman çözümlerinin sürdürülebilirlik hedefleri açısından son derece önemli olduğunun da altını çizdi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÇEVİKLİK
Sürdürülebilirlik hedeflerinde geri kalındığını, insanlığın daha da fazla gecikme lüksü bulunmadığını vurgulayan Cenk Alper şöyle devam etti:
“Adım adım gitmek, bu alanı geliştirerek ilerlemek; tüm adımların aynı anda atılmasını beklemekten çok daha faydalı. Bunu yaparken de teknolojik kazanımlar, sürdürülebilirlik dünyası için çok öğretici bir role sahip olabilir. Aynı teknoloji dünyasının piyasaya bir ürün çıkarıp, pazardaki talebe göre bunu sürekli geliştirmesi gibi sürdürülebilirlikte de bu çevik iş modeli kurgulanabilir.”