MEHMET KARA
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) geçtğimiz haftalarda, rüzgar enerjisi alanındaki faaliyetlerle ilgili son verileri açıkladı.
2013 yılında rüzgar enerjisi kurulu gücü 35,467 MW`lık artışla toplam 318,137 MW seviyesine ulaştı.
2013 yılında yapılan yatırımlarda Çin yaklaşık 16 GW ile açık ara önde yer aldı.
Türkiye ise 2013 yılını, 646 MW`lık yeni yatırımla birlikte dünyada 16. sırada tamamladı ve toplam kurulu gücünü 2959 MW`a ulaştırdı.
91.424 MW`lık kurulu güçle birinci sırada yer alan Çin, 61.091 MW`lık kapasitesiyle ikinci sırada yer alan ABD ile aradaki farkı iyiden iyiye açtı.
Üçüncü sırada yer alan Almanya 34.250 MW`lık kapasiteye sahipken, dördüncü sırada yer alan İspanya 22.959 MW’lık ve beşinci sırada yer alan Hindistan ise 20.150 MW`lık kapasiteye sahip.
İlk beşte yer alan ülkeler toplam rüzgar piyasasının yüzde 72.2`sini oluşturuyor.
2013 verilerine bakıldığında Avrupa`daki gelişmiş ülkelerde ve ABD`de rüzgâr yatırımlarında bir yavaşlama olduğu, buna karşın Çin, Hindistan gibi ülkelerde ise pazarda ciddi anlamda bir büyüme yaşandığı dikkat çekiyor.
Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (EWEA) tarafından yayınlanan rapordan ise daha ilginç verilere ulaşmak mümkün. Buradan çıkan önemli noktaları şöyle sıralayabiliriz.
- 28 AB ülkesinde 2012 yılında yüzde 8`lik gerileme yaşanan rüzgar kurulu gücünde 2013 yılında toplam yatırım tutarı 13-18 milyar Euro seviyesinde, toplam 11.159 MW`lık yeni rüzgâr kapasitesi devreye alındı.
- 11.159 MW`lık yeni kapasitenin 9.592 MW`lık kısmı onshore yani karasal, 1.567 MW`lık kısmı ise offshore diye tabir edilen, deniz üstü rüzgâr santrallerinden oluştu.
- Karasal yatırımların yaklaşık maliyeti 8-12 milyar Euro, deniz üstü olanların ise 4.6-6.4 milyar Euro arasında olduğu tahmin ediliyor.
- 2013 yılında devreye alınan toplam elektrik kurulu kapasitesinin yüzde 32`si rüzgâr enerji santrallerinden sağlandı. İkinci sırayı ise yüzde 31 ile güneş enerjisi aldı.
- 2013 yılında rüzgârdan üretilen elektrik miktarı 257 TWh oldu. Bu da, toplam enerji tüketiminin yüzde 8`lik kısmının rüzgârdan sağlandığını gösteriyor.
- 2013`te yapılan 11.159 MW`lık yatırımın ülkelere göre dağılımında ilk üç sırayı 3.238 MW ile Almanya, 1.883 MW ile İngiltere ve 894 MW ile Polonya aldı. İspanya ise sadece 175 MW`ık rüzgar gücünü devreye alabildi.
- 2000-2012 yılları arasında dalgalı bir seyir izleyen yeni rüzgâr enerjisi yatırımları, 2012’deki 12 GW’ya karşılık, 2013`ü 11 GW ile tamamladı.
- Deniz üstü yatırımlarda geçtiğimiz senelere göre gözle görülür seviyede bir artış meydana geldi. Her sene artarak devam eden yatırımlar 2013`te 1.567 MW’a ulaştı. Hâlâ çok pahalı olsa da bu kadar yatırım yapılması geleceğe dair umutların bir göstergesi.
GWEC ve EWEA raporlarına göre rüzgar, 2013 yılında 2012`ye göre biraz yavaş esse de ülkelerin enerji tüketimini karşılamada ciddi paylara sahip olmaya başladı. (Örnek: İspanya, Almanya, Danimarka)
Türkiye`de ise 2013 yılı, mevzuattan kaynaklanan sıkıntılara ve yatırımcıların yaşadığı pek çok zorluğa rağmen diğer yıllara nazaran en fazla yatırımın yapıldığı yıl olmayı başardı.
TÜREB tarafından yayınlanan Türkiye Rüzgar Enerjisi İstatistik Raporu`na göre ülkemiz 646 MW`lık yeni yatırımla 2013 yılını 2.958 MW ile tamamladı. Rapordan çıkan bazı önemli noktalar özetle şöyle:
- Yatırımcı şirketler tarafında ilk üçte yer alanlar, 326.8 MW ile Polat Enerji, 314.6 MW ile Demirer Enerji ve 295 MW ile Bilgin Enerji.
- Türbin markalarına göre ilk üçte yer alanlar, 806.6 MW ile Enercon, 710 MW ile Nordex ve 663.25 MW ile Vestas.
- Yatırımın en fazla olduğu bölgeler, yüzde 40.9 ile Ege Bölgesi, yüzde 35.66 ile Marmara Bölgesi ve yüzd 14.7 ile Akdeniz Bölgesi.
- En fazla yatırmın bulunduğu iller yüzde 24.08 ile Balıkesir, yüzde 19.5 ile İzmir ve yüzde 12.38 ile Manisa.
- İnşa halindeki 980.9 MW`lık kapasitenin yüzde 23`ü Güriş, yüzde 12`si Fina Enerji ve yüzde 10`u ise Eksim Holding`e ait.
- İnşa halindeki santrallerde türbin markası olarak ilk tercih yüzde 28.6 ile Siemens olarak öne çıkıyor.
- İnşa halindeki santrallerin yüzde 42`si Marmara`da yer alırken yüzde 38`si Ege`de bulunuyor.
- Şu ana kadar lisans almış bulunan RES`lerin toplam kapasitesi ise 5.776 MW.
Evet, TÜREB İStatistik Raporu`ndaki detaylı verilerin ana başlıkları böyle. 2,959 MW`lık kurulu kapasite, 980 MW`lık inşa halindeki kapasite ve 5,776 MW`lık lisanslandırılmış kapasite ile Türkiye`nin şu anda itibariyle rüzgar enerjisinde ulaşabileceği maksimum kapasite 9.715 MW olarak görülüyor.
Verilerden çıkan bir başka önemli sonuç da şu: Rüzgar santrali yatırımları şayet bu hızla giderse, 2023 yılı için belirlenen 20.000 MW`lik kurulu güç hedefinden ciddi anlamda sapacak.
Önümüzdeki dönemde rüzgar ve güneş alanında her yıl lisans verileceği, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği ile duyurulmuş olmasına rağmen, yatırımcılar lisans aldıktan sonra da ciddi anlamda sıkıntı yaşıyorlar. Yaşanan bu sıkıntılardan ötürü santrallerin inşaatları ve devreye almaları gecikiyor. Bu da hedeflerden giderek daha çok uzaklaşılması anlamına geliyor.
Sözünü ettiğimiz hedeflere ulaşılabilmesi için, bürokratik zorluklar biraz daha azaltılarak önümüzdeki dönemde 2013`e göre yatırımların daha hızlı hayata geçirilmesi gerekiyor.
Bu yapılabilirse, ülkemizin rüzgar enerjisi potansiyeli en iyi bir şekilde değerlendirilerek, yerli kaynakların ağırlığı artırılıp, enerji ithalatının önüne kısmen de olsa geçilebilir.