Doğayı gözetmeyen enerji politikalarının nasıl büyük felaketlere yol açabileceğine son yıllarda çarpıcı şekillerde tanık olduk. Doğa tahribatını acı bir deneyimle yaşayanlar ve belli bir bilinç düzeyini ve demokrasi kültürünü oturtabilmiş ülkeler acil önlemler alırken, birçok ülkenin enerji politikaları adına doğa katliamına son hız devam ettiğini biliyoruz, yaşıyoruz.
Doğa tahribatı, artan hava kirliliği ve insanoğlunun doymak bilmeyen ‘daha çok’ hırsı ile kolaycılığının çok tartışılan ve korkulan sonuçlarından biri dünyada arı nüfusunun hızla azalması. Günümüzde arı nüfusu, böcek ilacı kullanımı, GDO`lar, parazitler ve habitat kaybı nedeniyle tehdit altında. Sanayileşmiş batı ülkelerinde arı kolonileri 2006 yılından beri %50 oranında azalmış durumda.
Bu çok korkutucu bir rakam. Çünkü arılar deyim yerindeyse, ‘arı gibi çalışıyor’lar ve dünyanın dengesini sessiz ve mütevazi bir şekilde kuruyorlar. Arıların bitkileri tozlaştırması, dünya ekonomisine yılda yaklaşık 70 milyar dolarlık katkı sağlıyor. Mesela, 130 bin farklı bitki türünün tozlaşmasını yaparak çoğalmasını sağlıyorlar. Böylece arılar sayesinde bol bol, çeşit çeşit meyve sebze yiyebiliyoruz. Akıl almaz bir emek ve mucizevi ustalıkla yaptıkları balın bilinen bütün ilaçlardan daha iyileştirici bir etkisi olduğunu ise söylememe bile gerek yok.
Arıların neler yaptığını uzun uzun anlatmak mümkün, ama en güzelini arılar üzerine de ciddi araştırmalar yapan Einstein söylemiş. Büyük beyin `Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır, arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan ve insan olmaz` demiş.
Einstein’ın ardılları günümüz biliminsanları da arı popülasyonunun azalmasından endişe duyarak yeni bir icat geliştirmişler: RobotArı.
Hem de güneş enerjisi ile şarj olup uçan RobotArı.
ABD Ulusal Bilim Vakfı tarafından finanse edilen Harvard RobotArı Projesi ile bir yıl önce ilk uçuşu gerçekleştirilen RobotArıların güneş enerjisi ile uçan geliştirilmiş versiyonu oluşturulmuş. RobotArı ultra düşük güçlü bilgisayar ve elektronik sensörler ile kombine edilmiş. 90 mg’lık minyatür RobotArıtasarımı güneş enerjili kanatlar da dahil olmak üzere, çok küçük yüksek enerji kaynakları tarafından kablosuz olarak çalışıyor.Projenin esas amacı bir arının sinir sistemini elektronik biçimde oluşturarak, gerçek arı kolonilerinin davranışlarını yaratmak.
Biliminsanları RobotArının bitkileri dölleyeceğini, araştırma, kurtarma ve riskli çevre keşifleri ile askeri keşifler gibi çeşitli görevleri yerine getireceğini düşünüyorlar.
Alman yönetmen Markus Imhoof’un arıların neden topluca öldüklerini bulmak için tüm dünyayı dolaşarak çektiği ‘Baldan Fazlası’ adlı belgesel filmi geçen yıl gösterime girmişti.Ne dersiniz? Acaba RobotArılar ‘balın dışında her şey’ mi olacak, yoksa belgeselin Türkçe çevirisi gibi ‘baldan acı’ mı olacak?
YAZARLAR
Sabiha KÖTEK
- RobotArılar doğanın dengesini sağlayabilecekler mi?
Önceki ve Sonraki Yazılar