Enerji Günlüğü - Petrol-İş Sendikası, TPAO’nun özelleştirilmesine tepki olarak Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlüklerinde yarım günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Petrol-İş Sendikası Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPAO) özelleştirme ile parçalanarak küçültülürken, istihdamın güvencesizleştirilmek ve taşeronlaşmanın yaygınlaştırılmak istendiği gerekçeleriyle TPAO Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlüklerinde yarım günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Petrol-İş Sendikası'ndan yapılan açıklamada, "60 yıldır ülkemizin petrol ve doğal gazını ekonomik değere dönüştüren kamu kuruluşumuz TPAO'nun (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) parçalanması için düğmeye basılmıştır. TPAO parçalanarak küçültülürken, istihdam güvencesizleştirilmek istenmektedir. Hizmet alımları yani taşeronlaşma yaygınlaştırılmak istenmektedir." denildi.
Açıklamada şöyle devam edildi:
"TPAO yönetimi tarafından, kuruluş bünyesinde sürdürülen ağır nakliyat, yol ve lokasyon yapım faaliyetlerinde çalışan işçilerin başka birimlere kaydırılması gündeme getirilmiştir. Petrol-İş üyesi TPAO işçilerine üretim birimine geçmeleri teklif edilmektedir.
Söz konusu faaliyetlerde ise taşeronlaşmaya gidilecek, bu işler ya TPAO bünyesinde yeni kurulan servis şirketine verilecek ya da dışarıdan hizmet alımı yoluyla karşılanacaktır. Bu girişim kabul edilemez!
Bu uygulama, TPAO'nun 2023 yılı hedefleri doğrultusunda yeniden yapılandırılması için hazırlandığı iddia edilen "TPAO 2023 Bütünsel Dönüşüm Programı"nın ilk adımıdır.
Petrol-İş, TPAO işçilerinin bu programa dönük tepkilerini ve TPAO'nun parçalanmasına ilişkin kaygılarını defalarca şirket yönetimine iletmiştir. Ancak TPAO yönetiminin, bu kaygı ve itirazlarımızı dikkate almadığı anlaşılmaktadır.
"Bütünsel Dönüşüm Programı"nın, geçen yıl yasalaşan Türk Petrol Kanunu sonrasında petrol sektörünün serbestleştirilmesi ile birlikte kamu kuruluşumuz TPAO'nun da bir özel şirket mantığıyla yönetilmesi için hazırlandığı açıkça görülmektedir. Programın en önemli boyutunu TPAO çatısı altında bir servis şirketi (TP Oilfield Service Company) kurulması oluşturmaktadır.
TPAO'nun arama-üretime odaklı bir şirket haline getirilmesi ve daha önce bünyesinde yapılan sondaj, kuyu tamamlama hizmetleri, sismik gemi dâhil jeofizik operasyonlar, çimentolama, log ve çamur operasyonları gibi faaliyetlerin yeni servis şirketi tarafından gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Yani bu faaliyetler TPAO'dan alınarak özel sektör mantığıyla çalışacak farklı bir şirkete devredilmek istenmektedir.
Bu girişim, dikey entegre yapısı özelleştirme politikalarıyla zaten dağıtılmış olan TPAO'nun daha da zayıflatılmasından ve parçalanmasından başka anlama gelmez.Programın hayata geçmesi ile TPAO, iddia edildiği gibi rekabet gücü kazanmak bir yana petrol tekelleri karşısında gücünü yitirecek ve yerli-yabancı sermayeye koltuk değnekliği yapmak durumunda kalacaktır.
"Bütünsel Dönüşüm Programı" ile amaçlanan TPAO'yu kamu yararı doğrultusunda faaliyet gösteren bir kamu kuruluşu olmaktan çıkarmaktır. TPAO, verimliliğe odaklı, istihdamı esnek ve güvencesizleştirilmiş bir şirket haline getirilmek istenmektedir.
İstihdam ve personel politikalarının da özel şirket mantığıyla oluşturulması hedeflenmektedir."Bütünsel Dönüşüm Programı" ile TPAO'nun petrol sektörünün en riskli alanı olan arama ve üretime odaklanması öngörülmektedir. Bu şekilde, TPAO'nun kamu elinde dikey entegre yapıya kavuşturulması vizyonundan bütünüyle uzaklaşılmaktadır.
"Bütünsel Dönüşüm Programı", TPAO'nun özelleştirilmesinin zeminini hazırlayacak bir yol haritasıdır. 1980'li yıllarda özelleştirme ve serbestleştirme politikalarıyla dikey entegre yapısı parçalanan TPAO'nun faaliyet alanı, petrol/doğal gaz arama, sondaj ve üretim ile sınırlı hale getirilmişti. Şimdi ülkemizin gözbebeği kamu kuruluşumuzun mevcut yapısı da bölünüp parçalanmak istenmektedir. Petrol sektöründe şirketleri bölüp parçalayarak rekabet gücü kazanmak mümkün değildir.
O nedenle yeni kurulan servis şirketi eliyle yapılacağı belirtilen tüm faaliyetler bugüne kadar olduğu gibi TPAO tarafından tek çatı altında sürdürülmelidir.Ayrıca TPAO'nun dikey entegre yapıya yeniden kavuşturulabilmesi yönünde bir strateji benimsenmeli, bu doğrultuda ilk olarak iki kamu kuruluşumuz TPAO ve BOTAŞ'ın birleştirilmesi gündeme getirilmelidir.
Ülkemizin en kârlı şirketlerinden birisi olan TPAO'nun özelleştirilmesi hiçbir şekilde düşünülmemeli, TPAO'yu güçsüzleştirecek her türlü düzenlemeden ise kaçınılmalıdır. Son derece stratejik bir ürün olan petrolün arama ve üretim faaliyetleri, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, devlet eliyle ve kamu şirketimiz TPAO öncülüğünde sürdürülmelidir.
Petrol-İş üyesi TPAO işçileri bu doğrultuda, TPAO Batman, Adıyaman ve Trakya Bölge Müdürlükleri'nde bugün yarım gün iş bırakarak bir uyarı eylemi gerçekleştiriyor. Ankara Genel Müdürlük dahil üç bölgede gerçekleştirdiğimiz kitlesel basın açıklamalarıyla tepkimizi ortaya koyuyoruz.
TPAO yönetimi işçinin tepkisini dikkate almadan bu uygulamalarına devam ettiği takdirde eylemlerimizi sürdüreceğimizi duyuruyoruz.
"Bütünsel Dönüşüm Programı" adı altında TPAO'nun küçültülmesine ve zayıflatılmasına asla izin vermeyeceğiz. Petrol-İş Sendikası ve TPAO işçisi, kamu kuruluşumuz TPAO'ya sahip çıkacak, parçalanmasına ve özelleştirilmesine izin vermeyecek, taşeronlaşma saldırısına dur diyecektir. "