MEHMET KARA
Son iki haftanın gündemini enerji sektöründeki gelişmeler belirledi.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde gerçekleştirilen 23. Dünya Enerji Kongresi'ne etkinliklerin ilk gününde yapılan liderler oturumu damgasını vurdu.
Türkiye ile Rusya arasında Türk Akımı konusunda imzalanan anlaşma da, etkinlikler çerçevesinde tüm dünyanın gözünü çevirdiği İstanbul'dan dünyaya en çok yansıyan oldu.
Uluslararası enerji piyasalarında petrol fiyatlarının nereye gideceği sorusuna cevap arayanların gözü de İstanbul'a çevrildi. OPEC Enerji ve Petrol Bakanları Zirvesi de WEC nedeniyle İstanbul'a alındı.
Petrol üretimini kısıtlayıp kısıtlamama kararı konusu Kasım ayında Viyana'da yapılacak toplantıya kalmış görünüyor. Yine de üretici ülkeler, İstanbul'da bir kez daha birbirlerini yoklama fırsatı bulmuş oldular.
Ancak görünen o ki, ne yapılırsa yapılsın, dünya enerji sepetinin içinde fosil yakıtların ağırlığının azalması kaçınılmaz.
Bu yüzden petrol fiyatlarının uzun vadede yükselmesinin talep artışından değil, olsa olsa arz eksiğinden kaynaklanabileceğini söylemek lazım. Çünkü petrol fiyatlarında son iki yılda yaşanan gerileme, bu alana yapılacak üretim yatırımlarının birçoğunu iptal ettirmiş durumda.
Üretici ülkeler ve şirketler, "yaşasın gelecekte fiyatlar yükselcek" diye sevinemeyecekler. Çünkü artış olsa da bu alternatif kaynaklar karşısında uzun vadede daha fazla gerilemesinden başka bir sonuç doğurmayacaktır bu durum.
Her ne yapılırsa yapılsın, dünyanın geleceği yenilenebilir kaynakların payının artmasında. Ve bu kaynakların daha fazla devreye sokulabilmesine hizmet edecek teknolojilerin geliştirilmesinde.
Bu yüzden enerjide gelecek meselesine, iklim değişikliği, küresel ısınma faktörlerini dikkate almadan bakmanın mümkün olmadığını unutmadan yaklaşmak gerektiğinin herkes tarafından içselleştirilmesinde yarar var.
Beş gündür Dünya Enerji Kongresi'ne ev sahipliği yapan Türkiye, Temmuz ayındada Dünya Petrol Kongresi'ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Dolayısıyla İstanbul ve Türkiye, küresel enerji arenasında gündemde kalmayı sürdürecek.
Peki petrol fiyatları o tarihe kadar belini doğrultmuş olur mu sizce?
100 doları kimsenin beklemediği kesin. Şu anki seviyelerinden (50-60 dolar aralığı) Aşağı düşmeyeceğini düşünenlerin sayısı da fazla.