Bundan 8 yıl kadar önceydi. 

Türkiye’nin en tanınmış turizm destinasyonlarından birinde, Kaş’a bağlı Patara antik kenti yakınlarındaki Gelemiş Köyü’nün çevresindeki çam ormanları yanıyordu. 

Her orman yangını insanın içini acıtır. Ama bu kez (2008 yılı) yangın kendi doğup büyüdüğüm çevredeydi. Kendimi o kadar çaresiz hissetmiştim ki… 

Geçtiğimiz ay içinde benzeri bir duyguyu tekrar yaşadım. 

Antalya’nın Kumluca ilçesi yakınlarındaki yine bir başka turizm destinasyonu olan Adrasan’da orman yangını çıkmıştı. Günlerce söndürülemedi. 

2008 yılında Patara’daki orman yangının çıkış nedeni elektrik iletim hatlarındaki kontak olarak tespit edilmişti. 

Adrasan’daki yangınla ilgili bolca dedikodu dinledik. Ama çevrede yaşayan insanlarla konuştuğumuzda maalesef aynı nedene, elektrik kontağına işaret edildiğini gördüm. 

Kurulan komisyonlar, uzman heyetler mutlaka gidip yerinde inceleme yapmıştır, yapacaktır, sonuçlarını da açıklayacaktır. 

Ama Türkiye’de orman yangınlarında elektrik nakil hattı kaynaklı olanların sayısının hiç de azımsanmayacak oranda olduğunu düşünüyorum. 

Adrasan Yangını’nı konuşurken, Kaş çevresinde yaşayan bir akramamızın yaşadıklarını hatırladım. 

Evinde ikide bir elektrik kesintisi yaşayan vatandaş, her seferinde bölgedeki EDAŞ’ı arıyor. 

Bu olay bir süre sık sık tekrarlanıyor. Nedeni ise bağlı bulunduğu trafodaki sigortanın atması. 

Peki sigorta niye atar? Büyük olasılıkla bir yerde kısa devre vardır. 

EDAŞ görevlileri hatayı vatandaşın evindeki tesisatta arıyor. Söylenen gerekçe de belli: Mahallede bir tek senin evinde elektrik kesiliyor. 

Ama o tek evin tek farkı şu. Sadece diğer evlerden farklı bir ‘faz’a bağlı. 

Vatandaş EDAŞ görevlilerine hattın üzerinden geçtiği bir ağacın kısa devreye yol açabileceğini söylüyor ama bir süre dinletemiyor. 

En sonunda yetkili bir elektrikçiden, kendi evinin tesisatını kontrol ettirip raporunu da EDAŞ’a ulaştırıyor. 

Daha sonra EDAŞ görevlileri vatandaşın işaret ettiği ağacın tellere yakın dallarını kesip gidiyorlar. O günden bu yana elektriği kesilmiyor. 

Kimseyi haksız yere zan altında bırakmak istemem. Ama iletim hatlarının büyük oranda orman içinden geçtiği yerlerde EDAŞ’ların çok daha dikkatli olması lazım. 

Tabii aynı şey, dağıtım şirketlerinin yanı sıra, iletim hatlarını kontrol eden TEİAŞ için de geçerli…