Nükleer enerji santralleri soğutulma operasyonu dolayısıyla genelde deniz, okyanus ya da nehir kıyılarına yapılır. Japonya`daki Fukuşima`yı gözünüzün önüne getirin...
Buradan hareketle Türkiye`de inşa edilmesi planlanan nükleer santraller için de ülkenin kuzey ve güney kıyılarında iki yer tespit edildi. Sinop ve Mersin.
Ülkenin en güzel sahillerine sahip alanlara nükleer santral inşaatı planları sürdürülebilirlik ve çevresel uyum konusunda ciddi soru işaretleri ve reaksiyonlar yaratıyor.
Tam da bu aşamada bilimin görece yeni bir cevabı var: Nükleer santrali tıpkı petrol arama platformları gibi denizin üstünde inşa etmek.
Nükleer reaktörün konabileceği en güvenli yer neresi olabilir sorusuna cevap arayan yerlerden biri Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) olarak biliniyor. En güvenli yerin açık deniz olduğunu belirleyen MIT, denizde yüzebilen bir nükleer tesis bile tasarlamıştı. MIT’in bu tesis tasarımı, nükleer bir felaketin önüne geçebilmek adına, yaşam alanlarından uzakta açık denizde yüzebiliyor.
Açık denizde nükleer tesis kurma fikri sadece teoride kalmayacak gibi görünüyor.
Çünkü Rus kamu enerji şirketi Rosatom halihazırda yüzer bir nükleer santralin yapımı için çoktan harekete geçti bile.
Bilim insanları bu alternatifin birçok avantaj sağladığını savlıyor. Kısaca sıralayalım.
1- Sahillerin korunması: Başta da değindik, nükleer santral sıklıkla su kenarına yapılıyor. Ama o su kenarlarını insanlar kullanmak istiyor. Bu alternatif sahilleri koruyor.
2- Soğutma avantajı: Denizin ortasındaki bir nükleer santralde deniz, reaktör için "sonsuz bir soğutma" kaynağı sunuyor.
3- Fukuşima sendromuna son: Bu santraller deprem ve tsunamilere karşı da daha dirençli olarak değerlendiriliyor.
4- Kolay tasfiye: Bu tip bir nükleer santral ömrünü tamamladığında kolaylıkla sökülebilecek bir alana çekilebilir ve burada toprak üzerindeki santrallere göre daha kolay tasfiye edilebilir.
Bu alternatifin denizlere ve okyanuslara yönelik uyumu ile ilgili elbette birçok soru işareti mevcut...
YAZARLAR
Selçuk OKTAY
- Nükleerde Mersin, Sinop mu, yoksa açık deniz mi?
Önceki ve Sonraki Yazılar