Devlet ve bürokrasi böyle bir şey. Ortada kocaman bir mekanizma var. Bir noktadan düğmeye basınca tıkır tıkır işlemeye başlar.

Düğmeye bir kere basmaya görün, kendiniz bile ortaya çıkacak sonuçları durduramazsınız. Ve o düğmeye dokunduğunuzda sonucun nereye gideceğini görürsünüz. Hatta bu hareketin, konuyla doğrudan ilgisi olmayan yerlere bile etkileri olacağını da...

Peki tüm bunları neden söylüyoruz? Geçen hafta enerji sektörünün gündemini meşgul eden elektrik üretim lisansı iptallerinden bahsediyoruz...

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), verilen süre içinde elektrik üretim santrali inşaatını tamamlayamayan proje sahiplerinin lisanslarını iptal etmeye başlamıştı.

Uygulamanın amacı "çantacı" tabir edilen, santral kurup işletmeyi değil, santral projesi geliştirip, lisansını da alıp, bunu hayata geçirmeden satıp para kazanmak üzere hareket edenleri devreden çıkarıp gerçek yatırımcıların önünü açmak.

Ancak lisansları iptal riskiyle karşı karşıya olan projelerden bazılarının sahipleri "çantacı" tabirine pek uymuyor. Bu yüzden, kurunun yanında yaş da yanmasın diye hazırlanan bir yasa tasarısı var.

Peki EPDK iptal yoluna girmiş lisanslarla ilgili dosyaları karara bağlamak yerine bu yasanın Meclis`ten çıkmasını bekleyemez miydi? Biz bu soruya "beklemeli" cevabını vermiştik.

Bu konudaki dosyaları ele alırken, yüzlerce çantacı yüzünden, tek bir samimi yatırımcının bile zarar görmesine müsaade edilmemesi gerektiğini söylemiştik.

Aksi halde yok kasıtlı davrandı, yok lisans seçti, yok onu korudu, buna hasmane davrandı gibi eleştirilerle karşılaşmak da mümkündü.

Ancak EPDK iptal kararları almaya devam ediyor. Bu durumda Kurul`u kesin bir dille suçlamak da anlamsız hale geldi.

Çünkü bizimki bir "yanlış yapıyorsun" uyarısı değil, meseleyi gerçek yatırımcılara zarar vermeden halletme önerisiydi.

Öyle ya, gün olur, devran döner, bu kez Kanun emri olan lisans iptallerini sonuca bağlamayı ihmal ettin diye, bugünkü bürokratlar idari ve adli soruşturmayla karşı karşıya bırakabilir.

O halde, mağdur olduğunu düşünen yatırımcıların artık EPDK ile değil, yasa koyucuyla, siyasi partilerle ve hükümetle muhatap olması en doğrusu. Yasayı zamanında çıkarsaydınız böyle olmayacaktı da diyebilirler, ben haksız yere mağdur edildim, bu düzeltilsin de...

Yani düdük öttü, maç başladı bir kere... Hakeme güvenmek lazım...