Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Direktörler Kurulu, 10 Aralık 2013 tarihli toplantısında bankanın yeni Enerji Strateji Belgesi’ni onayladı.
Belge, Avrupa kömür endüstrisine ciddi bir darbe niteliği taşımakta ve daha yayınlandığı gün sektör temsilcileri tarafından "anti-kömür stratejisi" olarak adlandırılmış durumda.
KÖMÜRDEN GAZA DÖNÜŞÜME DESTEK VAR
Strateji Belgesi’nde; Avrupa`nın düşük karbon ekonomisine geçiş sürecinin kömürden temel bir kopuşu gerektirdiği açıkça ifade edilmekte ve bankanın, istisnai durumlar dışında kömür yakıtlı enerji santral yatırımlarına bundan böyle finansman sağlamayacağı duyurulmakta.
Banka, bu kadarla da yetinmiyor. Kömür yerine yüksek verimli gaz santrallarını ve özellikle kömürden gaza yakıt dönüşüm projelerini destekleyeceğini açıklayarak Avrupa kömür endüstrisine öldürücü darbeyi de vuruyor.
KÖMÜR SANTRALİNE DESTEK İSTİSNAİ
Bankanın, kömür santralları için finansman sağlayabileceği sadece iki istisnai durum söz konusu. İlki yeni santral projeleri için. Burada, santralın kurulacağı yerde başka bir enerji kaynağının ekonomik bir seçenek olarak bulunmaması koşulu aranıyor. Diğeri ise mevcut santrallar için. Burada da, kredi talep edilen proje, sadece önemli oranda emisyon azaltım potansiyeli taşıyorsa destekleniyor.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ DE KÖMÜRE KARŞI
Buna göre, banka, kömür yakıtlı santral projelerinde üç adımlı bir eleme sistemi uygulayacak. Birinci adımda, proje, aynı ihtiyacı karşılayabilecek diğer tüm seçeneklerle karşılaştırılacak ve eğer daha ekonomik bir seçenek söz konusuysa kömür projesi desteklenmeyecek. Seçenekler arasında; diğer fosil yakıtlar ve yenilenebilir kaynakların yanında enerji verimliliği ve ithalat imkanları da dikkate alınacak.
MEVCUT EN İYİ TEKNOLOJİ ŞARTI
İlk testi geçen kömür projesi, ikinci adımda teknoloji testine girecek ve kurulacak tesisin CO2 ve diğer emisyonları en düşük değerde tutabilecek `Mevcut En İyi Teknoloji`yi kullanması istenecek.
Banka, üçüncü adımda işi daha da zorlaştırıyor. Bu adımda, kurulacak santralın, teknik ve ticari bakımdan mümkün olduğunda karbon tutma ve depolama teknolojisini tesise entegre edebilme kapasitesine sahip olması isteniyor.
Santral, söz konusu teknolojinin entegrasyonuyla tutulacak CO2`in taşınma ve depolanma imkanları bakımından değerlendirmeye alınıyor ve yatırımcı ancak bu değerlendirmenin sonuçları da olumluysa kredi almaya hak kazanabiliyor.
Dolayısıyla, kömür yakıtlı termik santral yatırımcılarının bu süzgeçten geçebilmelerinin maliyeti oldukça yüksek görünüyor.
KARBON SALIMINDA EŞİK DEĞER
Aslında, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası bu konuda ilk de değil. Bu yılın Temmuz ayında Dünya Bankası da istisnai durumlar dışında kömür yakıtlı termik santrallara finansman sağlamayacağını ilan etmiş, bundan çok kısa bir süre sonra da Avrupa Yatırım Bankası (EIB) Dünya Bankası`nı takip etmişti.
Avrupa Yatırım Bankası, tüm yeni enerji projeleri için yeni bir Emisyon Performans Standardı getireceğini ve CO2 emisyonu eşik değerini aşan enerji yatırımlarının desteklenmeyeceğini ilan etti.
Banka, CO2 eşik değerinin yeni kurulacak santrallar için ilk aşamada 550 gram/kWh olarak belirleneceğini de kamuoyuna açıkladı. Günümüzün en gelişmiş kömür santrallarında dahi söz konusu emisyon miktarının 800 kilogramın üzerinde olduğu dikkate alındığında, bu bankadan kömüre kolay kolay kredi çıkmayacağı açık.
YEŞİL STK`LARA SUÇLAMA: ZENGİNLERİN HİZMETİNDE
Avrupa kömür endüstrisinin temsilcileri ise bu bankaları kömür karşıtı güçlü lobilerin etkisinde kalmakla suçluyorlar. Endüstrinin önemli temsilcilerinden EuraCOAL, söz konusu gelişmeleri, Avrupa`daki demokratik süreçlerin doğru çalışmamasına bağlıyor.
Bu kuruluşa göre; Avrupa`daki kamu politikaları, "sokaktaki adamın görüş ve düşüncelerine göre değil, sivil toplumu temsil ettiğini iddia eden kuruluşların iyi fonlanmış kampanyalarına göre" şekillendirilmekte. Yine EuraCOAL`a göre; "yeşil" gündemleri Avrupa piyasa ekonomisini tahrip eden heyecanlı aktivistler, uygulamada varlıklı zenginlerin çıkarlarına hizmet etmekte.
OBAMA DA KÖMÜRE DARBE VURMUŞTU
Bu yıl, kömür santralları için finansman arayan yatırımcılara bir kötü haber de ABD Başkanı Obama’dan geldi. Bu yılın ortalarında Başkan Obama, ABD Export-Import Bank’ın yurtdışı kömür santrallarını bundan böyle finanse etmeyeceği sözünü vermiş ve uluslararası finans kuruluşlarını da bu yönde davranmaya çağırmıştı.
Dolayısıyla, kömür temsilcileri seslerini ne kadar yükseltirlerse yükseltsinler bu alandaki gelişmelerin devam edeceği ve gelişmelerin hızla Batı’daki diğer ticari bankaları da etkileyeceği anlaşılıyor.
TÜRKİYE`DEKİ PROJELER ZORLANIYOR
Türkiye`ye gelince, yerli kömüre dayalı santral yatırımlarının yurt dışından finansman bulabilme konusunda uzun zamandır zorlandığı zaten biliniyor.
Küresel piyasalarda bol para döneminin kapanmakta olduğu da dikkate alındığında, yukarıda aktarılan gelişmelerin, bir taraftan finansman maliyetlerini yukarıya doğru çekerken diğer taraftan kömür yakıtlı santral yatırımcılarını neredeyse sadece Çin finansman ve teknolojisiyle baş başa bırakması kaçınılmaz görünüyor.
Ankara/Ocak 2014
e-Posta: nejattamzok(at)yahoo.com
YAZARLAR
Dr. Nejat TAMZOK
- Kömür yatırımları Çinliler`e mahkum
Önceki ve Sonraki Yazılar