1. YAZARLAR

  2. Halil DAĞ

  3. Kırım`dan önce Kırım`dan sonra
Halil DAĞ

Halil DAĞ

Yazarın Tüm Yazıları >

Kırım`dan önce Kırım`dan sonra

Rusya, Batı`nın 2008 yılından beri içine düştüğü ve bir türlü çıkmayı beceremediği ekonomik krizin yarattığı konjonktürü çok iyi bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor. Kırım hamlesi bunun en son ve en somut örneği.

1990`larda ortaya çıkan jeopolitik ödül kavgası, son yıllarda biraz durulmuş vaziyetteydi.

Gerek Hazar kaynaklarının BTC ile önemli ölçüde bir statüye kavuşması, gerekse ABD`nin Ortadoğu ve diğer bir çok yerdeki yükleri, Batı kanadının kısmen de olsa durulmasını sağlamıştı.

Rusya da Gürcistan`dan bu yana sert bir çıkış yapmıyordu. Ancak Kırım`daki adeta bir anda olup bitti diyebileceğimiz gelişmeler her şeyi değiştirdi.

Epey zamandır enerji kaynakları konusunda alttan alta Rusya tekeline çözüm arayan Avrupa ve ABD, Kırım`ın ilhakıyla birlikte aslında hiç de güvende olmadıklarını daha net bir şekilde gördüler.

Görünen o ki, Rusya bu konuda Batı`nın arı kovanına çomak soktu. Elindekiyle yetinmeyip adeta dünyanın bütün kaynaklarını istiyor. Ki Kırım bunun başlangıcı. Zaten mevcut coğrafyası ve tabii kaynak imkanları bile kendisine fazla olan Rusya aç gözlülükte "fazla ileri giden" bir oyuncu profili çiziyor.

Moskova, Çin ve İran ittifaklarıyla batıyı dize getireceğini düşünüyor. Eski Sovyet ülkelerinin de zaten kendisine bağımlı olduklarını kabul ediyor. Avrupa`nın benden başka çaresi yok diye geçiriyor aklından...

İşte tüm bunlar, kaba güç kavramları. Kibar bir dille söylersek akademisyenlerin "hard power" dedikleri güç bileşiminin zihinsel alt yapısı. Haliyle bir körlüğün de dışa vurumu...

Ama Rusya bu ağır yükü uzun süre taşıyamaz, Karadeniz`e tek başına sahip olma hakkını kimse Rusya`ya bırakmaz. Enerjiyi de çok uzun süre Rusların insafına bırakmazlar.

Bir kaç defa daha dile getirmeye çalışmıştık; Dünya güç dengesi değişiyor, batıdan doğuya doğru kayıyor. Ama Rusya`ya değil. Rusya doğru yerde durursa payına düşenden fazlasını alır.

Ne yazık ki sıcak iklimlerin ince zekasından yoksun sert kuzeylilik ferasetten mahrum bırakıyor Rusları.

ABD, son yıllarda çölden çöle koşmayı azalttı. Obama`nın stratejisine dikkat etmek lazım. ABD, her ne kadar operasyon bölgelerindeki tansiyonu sıcak tutsa da, dış operasyon maliyetlerini azaltmaya çalışırken, ana maliyet kalemi olan enerji konusunda büyük hamleler yaptı.

ABD birkaç yıl öncesine kadar dünyanın en büyük enerji ithalatçısı konumundaydı. Şimdi ise shale gas (kaya gazı, kayaç gazı, shist gas) devrimi ile dünyanın en büyük enerji ihracatçısı olmaya aday.

Avrupa dört gözle bekliyor Ruslardan kurtulacağı günü. Yaşlı Kıta`nın Ruslara bağımlılığının azaldığı bir ortamda, Rusya`nın uluslararası arenada bu kadar kolay at koşturması da mümkün olmayacaktır.

Öte yandan Kazakistan ve Türkmenistan üzerinden Rusya`nın kendine ait olmayan kaynaklar üzerinde kurduğu tekel de kırılacaktır.

Rusya`nın kendi gazıyla tek başına meydan savaşına çıkması mümkün değil. Şu anki enerji tekeli gücünü de diğer ülkelerin gazını neredeyse bedavaya tekeline almış olmasına borçlu zaten...

Ancak özellikle Avrupa`nın tükettiği gaz, Atlantik Okyanusu`nun öbür tarafından gelmeye başlayınca, siz asıl o zaman seyredin oyunu. Hem de Batılıların Great Game dedikleri asıl oyunu...

Kırım artık bir dönüm noktası. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Aceleye mahal yok ama hep birlikte göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar