Enerji Günlüğü - Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney'in, dünyada gelecek beş yıla yön verecek ana trendleri incelediği raporda korumacı sanayi politikalarının tüm dünyada ivme kazandığına dikkat çekildi.
“Küresel Trendler 2023-2028” başlıklı raporda, ulusal güvenlik açısından kritik öneme sahip demir-çelik, petrol, otomotiv gibi sektörlere yönelik geleneksel korumacı politikalar sürerken bir yandan da yapay zeka gibi yüksek teknolojiler, temiz enerji ve kritik kaynaklara ilişkin korumacı yeni sanayi politikalarının geliştirildiği vurgulandı.
EN ÇOK KORUNACAK SEKTÖRLER
Raporda korumacı sanayi politikalarından önümüzdeki beş yılda en çok yararlanacak sektörlere de yer verildi. Buna göre ağır sanayi, havacılık, yeşil enerji, madencilik, bilgi teknolojileri, çip, tarımsal sanayi ve Ar-Ge, gelecek beş yılda yeni tür korumacı politikalardan en çok yararlanılacak alanlar olarak sıralandı. Kearney uzmanları bu sektörlerde faaliyet gösteren ulusal şirketlere yönelik finansal teşvikler sağlanacağı ve küresel rekabetten korunacakları öngörüsünde bulundular.
ÜRETİM YERELLEŞECEK
Kearney uzmanları, önümüzdeki dönemde tüm dünyada üretimin giderek artan biçimde yerelleşeceği ve ulusal sanayileri korumaya yönelik yeni politika ve uygulamaların devreye gireceği öngörüsünde bulundu. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde gümrük vergilerinde artışlar yaşanacağı ve yerel tedarik zorunlulukları gibi ticareti sınırlandırıcı yeni önlemlerin alınacağı da Kearney uzmanlarının öngörüleri arasında yer alıyor.
TÜRKİYE DE DESTEKLİYOR
Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, Türkiye’de de başta yüksek teknoloji ve savunma olmak üzere stratejik sektörlerin teşvik mekanizmaları ve uygun koşullu finansman imkanlarıyla desteklendiğine dikkat çekti. Okutur, “Ar-Ge ve inovasyon ile dijital dönüşümün önümüzdeki dönemde de desteklenmesi ve buna ek olarak nitelikli işgücü yetiştirilmesine yönelik politikaların geliştirilmesi Türkiye'nin küresel ekonomideki rekabetçi konumunu koruyup geliştirmesi açısından büyük önem taşıyor” dedi.
“SANAYİ MEVZUATININ GÜNCELLENMESİ REKABET GÜCÜNÜ ARTIRIR”
Onur Okutur, sanayi mevzuatının daha rekabetçi, krizlere daha dayanıklı, daha yerel ve daha sağlam temellere oturmuş şekilde güncellenmesinin Türkiye’nin rekabet gücüne büyük katkı yapacağını da vurguladı.