Rusya-Ukrayna krizi ve bunun enerji piyasalarına yansıması sonucu 2-3 yıldır en çok konuştuğumuz, daha doğrusu siyasi reklam amacıyla en çok şişirilen konulardan biri ülkemizin bir doğal gaz merkezi haline getirilmesi, bütün Avrupa’nın ülkemizden geçecek doğal gaz ile ısınması ve aydınlanması.
Rus gazı, Azerbaycan gazı, İran, Türkmen, Kazak gazları….. ve son olarak Karadeniz’de üretimine başladığımız kendi gazımız…Avrupa’yı beslemeye yetecek bütün gazlar bizde toplanacak, hem prestij hem güç hem de önemli bir maddi getiri sağlayarak, buradan Avrupa ülkelerine aktarılacaktı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de kendi satamadığı gazı başka şekilde Avrupa’ya sokarım düşüncesi ile desteklediği fikir siyasi amaçlarla çok kullanıldı ama gelin görün ki gerçek anlamda laftan öteye geçemedi.
Avrupa’nın nasıl bir gaz ihtiyacı varsa bütün dünya gazını versek yetmeyecek gibi…
Oysa son dört beş yıldır Avrupa’nın gaz tüketimi düşüyor. 550 milyar metre küp seviyelerine ulaşan tüketim son yıllarda 500 milyar metre küpün altına inmiş durumda.
Zaten karbon emisyon hedefleri doğrultusunda fosil yakıtlardan kaçmaya çalışan Avrupa, yenilenebilir enerji, hidrojen vb kaynaklara daha çok yönelirken, enerji yoğun bazı sanayi sektörlerinde ise enerji maliyeti daha ucuz ve yoğun enerji kullanımını dert etmeyen ülkelere yönelerek enerji tüketimini de düşürüyor.
Ukrayna krizi sonrası, boru hatlarından alamadığı gazı LNG olarak almaya başlayan Avrupa, buna yönelik liman ve depolama yatırımlarını da hızlı bir şekilde gerçekleştirmiş durumda.
Hal genel olarak böyleyken, ayrıca Katar resmi olarak, söz konusu iddiaların spekülasyon olduğunu açıklamışken, kimi değerlendirmelerde, Katar’ın uzun vadeli, fiyat cazibesi olmayan kontratlar olmadan boru hattı yatırımına sıcak bakmadığı, Avrupa pazarının daraldığı, LNG payının arttığı, kısa orta vadede Asya pazarının büyüyeceği ifade edilmişken, ülkemizde zaman zaman karşımıza en çok çıkan konulardan bir bu oluyor.
Yani kimsenin eskisi kadar Türkiye üzerinden geçecek boru hatları ile daha çok daha çok daha da çok doğal gaza ihtiyacı yok artık.
Olan gereksinimi karşılayacak yeterli kaynak, mevcut anlaşmalarla zaten bağlanmış durumda. Rusya ve Azerbaycan’dan daha çok gaz satmaya çalışırken düşen Avrupa tüketimine Katar gazını eklemeye çalışmak mevcut tedarikçileri de rahatsız etmeyecek midir? Siyasi köpük uğruna dostlarımızı fütursuzca kırmaya, üzmeye değer mi?
Tamamen piyasa gerçeklerine yönelik değerlendirmelerin dışında, boru hattının geçmesinin planlandığı ülkelerin istikrarsızlığı, siyasi belirsizlik, bizim resmi yetkililerimizin bile ister istemez ifade ettiği gerçekler.
Konuyu bir daha açmaya, değerlendirmeye gerek olmaksızın kapatalım.
Hayata geçecek böyle bir proje yok, olmayacakta…
Ucuz ve temiz enerji, tasarruf edilen enerjidir. Biliyoruz değil mi?