Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Hidrokarbon Kaynaklar Direktörü Sohbet Karbuz, küresel petrol ve doğalgaz piyasalarının bugünü ile geleceğe dair projeksiyonları ve değerlendirmelerini Enerji Günlüğü’ne anlattı. Özellikle jeopolitik belirsizliklerin gittikçe arttığı bir dönemden geçildiğinin altını çizen Karbuz “Geçmiş bir birkaç ay içinde yaşanan olaylara baktığımız zaman da, eskiden jeopolitik belirsizlikler yaşandığı zaman fiyatların birdenbire artıp yukarı doğru çıktığını görürdük. Fakat Suudi Arabistan’daki boru hatlarına ve kompresör istasyonlarına yapılan saldırıların petrol fiyatlarına etkisi kısmî derecede oldu” dedi.
TESİSLERE BOMBA YAĞARKEN PETROL NEDEN DÜŞER?
OPEC’in petrol üretiminin ciddi derecede gerilediğini ifade eden Sohbet Karbuz, “Günlük üretim 30 milyon varilin altına bile indi. Buna rağmen petrol fiyatlarının gerilemesi üzerine gözler tamamen makro göstergelere çevrildi” diye konuştu. Petrol fiyatlarındaki gerilemeye mantıklı açıklamalar getirmek için özellikle küresel ekonomik büyümedeki yavaşlama, resesyon tehlikesinin öne çıktığını ifade eden Karbuz, motorlu araç satışlarındaki çok ciddi düşüşe de dikkat çekti. Karbuz şöyle devam etti:
“Petrol fiyatlarının seyri üzerinde makro etkilerin daha ön plana çıkması, piyasanın talep tarafını ön plana çıkarttı. Yani talep artış hızında eskiye nazaran çok daha yavaş bir periyoda gireceğiz. Bu da arz fazlasını ortaya çıkartacak. Özellikle önümüzdeki yıl arz fazlalığı olacağı beklentisini piyasa bu sene bir şekilde fiyatlıyor. Yani normal arz talep dengelerine baktığımız zaman, bugünkü şartlara daha negatif bir şekilde etki yapabilecek bir değişim olmadığı sürece beklenti arz fazlasının önümüzdeki yıl da devam edeceği şeklinde.”
LNG FİYATLARI PETROLDEN KOPARKEN
Petrol fiyatlarındakine benzer bir arz/talep yapısının doğalgaz piyasasında da görüldüğünü ifade eden Sohbet Karbuz şöyle dedi:
“Doğalgazda da arz fazlası söz konusu. Özellikle sıvılaştırılmış doğalgaz, yani LNG piyasasında arz fazlası var. Bu da bir şekilde LNG fiyatlarıyla normal boru hattı gazı fiyatlarının bir şekilde ayrışmasına da neden oldu. Çünkü LNG fiyatları normalde petrol fiyatlarını takip ederdi. Fakat geçtiğimiz aylarda kendi LNG piyasası dinamiklerini takip eder bir duruma geldi. Petrol endeksli fiyat hafif yukarı çıkarken veya yatay seyrederken LNG fiyatlarında aşağı doğru iniş gözüküyor.”
DOĞALGAZIN GELECEĞİNDE KİLİT ASYA
Sohbet Karbuz, LNG fiyatlarındaki gevşemeye rağmen 2019 yılında bugüne kadarki en yüksek LNG tesisi kurma kararlarının alındığını vurguladı. Karbuz “2022-2023 yıllarında arz fazlasının devam edeceği bekleniyor. Ama herkes bir şekilde 2024-2025 sonrasına hazırlık yapıyor. Burada kilit nokta Asya. Asya’da da kilit Çin. Çin’de doğalgaz talebinin ne kadar büyüyüp ne kadar büyümeyeceği çok büyük bir soru konusu. Çin şimdiye kadar Shale Gas konusunda bekleneni veremedi. Ama bunu bilerek mi yapmadı, bilmeyerek mi yapmadı, bu bir şekilde soru işareti” dedi.
ÇİN SHALE GAS ÜRETİMİNE YÖNELİRSE
Çin’in yakın geçmişte rüzgârda ve güneşte yaptığı gibi shale gas (şeyl gaz, kayaç gazı) konusunda bir ivme yakalaması halinde “Piyasaların mahvolacağı” görüşünü dile getiren Sohbet Karbuz şöyle konuştu:
“Şayet Çin doğalgaz üretim yatırımlarında böyle bir ivme yakalarsa LNG fiyatlarının bugünkünden çok daha ayağıda olduğunu göreceğiz” diye konuştu.
AB KOMİSYONU’NDAN DOĞALGAZA BASKI
Avrupa piyasasında da her ne kadar üretim düşse de, gaz talebinde en azından gelecek 10-20 yıl boyunca yatay seyir beklendiğinin altını çizen Sohbet Karbuz şu değerlendirmelerde bulundu:
“Avrupa’ da doğalgazın en temiz fosil yakıt olarak dahi adının telaffuz edilmesi kabul edilebilir olmaktan çıkıyor. Çünkü bu yoğun iklim lobisi mi diyelim, Avrupa Birliği Komisyonu’nun Paris İklim Antlaşması’nda verdiği taahhütler mi diyelim artık bilemiyorum. AB Komisyonu’nda tepeye gelenlerin ve komisyondaki değişmelerin daha çok fosil yakıtları törpüleyecek bir grup olduğunu da hesaba katarsak doğalgaz talebi her halûkârda ya yatay kalacak ya aşağı inecek.”
AVRUPA GAZ TALEBİ TAHMİNLERİ DÜŞÜYOR
Eldeki verilerin, Avrupa’da doğalgaz üretimde yaşanan düşüşün yol açacağı ek ithalat talebinin, eskiden beklendiği gibi çok da yüksek olmayacağını gösterdiğini savunan Sohbet Karbuz “2030-2040 yıllarına yönelik şu an yapılan arz-talep tahminleri bir yıl öncesiyle karşılaştırıldığında durum çok farklılaşıyor. 2040 yılında ek doğalgaz ithalat talebinin yaklaşık 10-15 milyar metreküp olacağı gözüküyor. Bunun bir 10 milyar metreküpü zaten Güney Gaz Koridoru’ndan gelecek” dedi.
RUS BORU GAZI, LNG İLE REKABETTE
Avrupa’nın Norveç’ ten yaptığı gaz ithalatının ileride düşüceğini, Cezayir’deki gelişmelerin belirsizliğini koruduğunu ifade eden Sohbet Karbuz şöyle dedi:
“Burada Rusya ve Gazprom’un boru hattı gazıyla LNG bir şekilde, birbirleriyle mücadeleye girecek. Eğer Ruslar’ın amaçları, özellikle Gazprom CEO’ sunun söylediği gibi, her ne pahasına olursa olsun Avrupa pazarındaki payını korumak ise fiyatları LNG ile rekabet edilebilir bir düzeye gerileyecektir.”
DOĞALGAZ 3-5 YIL BASKI ALTINDA KALACAK
Sohbet Karbuz, geçmişten bu yana daha çok petrole endeksli uzun dönemli kontratlarla fiyat belirlemeyi tercih eden Rus doğalgaz devi Gazprom’un, yeni şartların da dayatmasıyla yavaş yavaş HUB fiyatlamasına geçmeye başladığına dikkat çekti. Karbuz, “Bugün çizilen projeksiyonlar doğalgaz fiyatlarının en azından önümüzdeki üç-beş yıl içerisinde artmayacağını, ciddi baskı altında tutulacağını gösteriyor” ifadesini de kullandı.
UCUZLAMA TÜRKİYE LEHİNE AMA...
Doğalgaz fiyatlarındaki gelişmelerin Türkiye’yi nasıl etkileyeceği sorusu üzerine “Uluslararası piyasalarda gaz fiyatlarının düşmesi tabii bizim de lehimize. Ama bizim petrole endeksli uzun vadeli kontratlarımız olduğundan dolayı HUB endeksli fiyatlarla karşılaştırıldığında, en azından şimdilik pek de cazip bir şey yok” dedi. Karbuz şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yapması gereken yeni kontrat döneminde veya mevcut kontratlarda revizyon gündeme geldiğinde Japonya ve Avrupa Birliği’nin yaptığı gibi, gazın (boru gazı) nihai teslim noktasının kontratlardan çıkartılmasını sağlamak. Bunu yapabilecek miyiz, ki yapmamız lazım, en azından yüzde 100 petrole endeksli fiyatlar yerine başka formüller bulmamız gerekir diye düşünüyorum.”
Boru gazı kontratlarından nihai teslimat noktası çıkarıldığı anda alıcının reexport, yani aldığı gazı üçüncü taraflara satma imkanı elde edeceğine dikkat çeken Sohbet Karbuz sözlerini şöyle tamamladı:
“Tabii böylesi bir durum sürekli ağızlarımızda dolaşan gaz HUB’ı olma konusunda Türkiye’yi belli bir noktaya getirir, elini güçlendirir. Gerçi mevcut şartlarda henüz etkili olmasa da Türkiye’nin bu konuda yaptığı çok önemli şeyler var. Doğalgaz depolama kapasitesi arttırılıyor. Çok sayıda LNG giriş noktamız var. Yani çoklu giriş, çoklu çıkış var ve doğalgaz depolama tesisleriyle beraber elimizdeki kartlar neredeyse flaş royal’e doğru gidiyor. Ama alıcı piyasasının hakim olduğu şu dönemde bunu doğru bir şekilde kullanmak gerekir. Herhalde bu yönde çalışmalar oluyordur da diye tahmin ediyorum.”
Mehmet KARA - Enerji Günlüğü / ANTALYA