1. YAZARLAR

  2. Sabiha KÖTEK

  3. Kaçak elektrik kullanımı önlenebilecek mi?
Sabiha KÖTEK

Sabiha KÖTEK

Yazarın Tüm Yazıları >

Kaçak elektrik kullanımı önlenebilecek mi?

Geçtiğimiz hafta Kayseri’de gerçekleştirilen ELDER Yönetim Kurulu Toplantısı nedeniyle yapılan basına açık bir dizi toplantıda en çok gündeme gelen konu, içinde bulunduğumuz kış mevsiminde artan elektrik tüketimi ve dolayısıyla artan kaçak elektrik kullanımı idi.

Elektrik dağıtımının tamamıyla özel şirketlere devredilmesi ile bu konunun biraz daha şeffaf ve etkin bir biçimde ele alınmaya başlandığı bir gerçek. Ama özelleşen 21 dağıtım şirketleri içinde biri var ki, kaçak elektrik konusunda en büyük iş ona düşüyor: Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. Çünkü ortalama yüzde 15 olan elektrik kayıp-kaçak oranı, Dicle Elektrik Dağıtım Bölgesi olan Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak’ta yüzde 75’lere ulaşmış durumda.

Dicle Elektrik de zaten bunun farkında ve kolları sıvamış durumda. Şirket, bölgede kayıt dışı elektrik kullanımının önüne geçebilmek için bazı cazip kampanyalar eşliğinde kontrollerini sıkılaştırdı. Örneğin,yılsonuna kadar geçerli olan faiz affı kampanyası abonelere mektup ve SMS ile bildirildi. Bir diğer kampanya olan elektrik sayaçlarının ücretsiz değiştirilmesi bu şehirlerde asılan Türkçe ve Kürtçe afişler ile duyuruldu.

Bütün bunlara rağmen, borcunu ödememekte direnen binlerce abonenin elektriği 2014 yılı itibariyle kesilecek. Ama elektriği mühürlemek pek bir çözüm olmuyor. Elektriği kesilen abonelerin çoğu, borcunu ödemeden mühürleri kırarak enerji almaya devam etmeyi alışkanlık haline getirmiş durumda. Şirket önümüzdeki süreçte bu durumlara karşı cezai yaptırımlar sürecine girip epey uğraşacağa benziyor.

Bölgede hakim olan kaçak elektrik kullanımını doğallaştıran anlayışı kırmak çok kolay değil. Zira sohbet etme olanağını bulduğum bir Dicle EDAŞ yetkilisinin anlattıkları çok çarpıcı.

Bölge genelinde kaçak algısının elektriği es geçtiği, elektriği bedelsiz kullanmanın neredeyse doğal bir hak, tarihi bir intikam olarak algılandığı ortada. Bölgede kaçak elektrik kullandığını tespit ettikleri yaşlı bir vatandaşa “Neden kaçak elektrik kullanıyorsun?” diye sorduklarında aldıkları cevap aslında her şeyi anlatır boyutta: “ Ben sadece kaçak çay kullanıyorum”.

Yine Dicle EDAŞ yetkilisinin anlattıklarına göre, kaçak elektrik kullanmanın gerçekte yoksullukla bağlantılı olmadığı ortaya çıkıyor. Zira yetkili, şu ana kadar denetimlerini sadece büyük kurum ve kuruluşlarda, işletmelerde gerçekleştirdiklerini söylüyor. Verdiği örnek yine ilgi çekici; Çok ünlü ve büyük bir otel milyonları bulan elektrik borcunu ödemesi gerektiği bildirildiğinde 50 bin lira ödemeyi teklif etmiş. Hiçbir şekilde yetkililerle oturup borcunu yapılandırmaya yanaşmayan otel yönetimi ancak elektrikleri kesilip işleri aksamaya başladıktan sonra pazarlığa oturup bir ödeme planı oluşturmuş.

Bu konuda bölgede etkili bir mahalle baskısının olduğunu da öğrendim yetkiliden. Mesela elektrik borcunu düzenli ödeyen tek tük hanelere çevreden müthiş bir baskı uygulanıyormuş. Elektrik faturası 40-50 lira gelen bu parmakla sayılacak kadar ender evler, ezici çoğunluğu 10-15 TL olan fatura sahiplerini deşifre ettiği için büyük öfke yaratıyormuş.

Çok dikkatimi çeken bir nokta da, yetkilinin bütün bunları anlatırken kullandığı bir cümle oldu; Kaçak elektrik kullandığı tespit edilip gerekli uyarılar ve işlemlerden sonra hala buna devam eden yerlerin elektriğini kesmek için kendi aralarında değerlendirme yaptıklarını ve sonunda ‘ne olursa olsun’ kesme kararı aldıklarını belirtti. Bu anlatımın altında yatan işin tehdit boyutu sanırım anlaşılıyor. Aslında bu öyle çok da bilinmeyen bir durum değil. On yıl önce kaçak elektrik ile mücadele ettiği için Urfa’da öldürülen, benim de çok yakından tanıyıp çok sevdiğim değerli insan Hasan Balıkçı’nın acısı hala içimizde…

Gelelim en çarpıcı bilgiye… Yetkiliden öğrendiğim en şaşırtıcı şey ise, bölgede kullanılan elektrik kaçırma yöntemleri. Birçoğunu duymuş olmama rağmen mesela ‘Şoklama’ yöntemini ilk defa duydum. Prize takılan özel yazıcı yüklenmiş aparat anında sayacın dönmesini durduruyormuş. ‘Temiz’ iş, tak fişi sınırsız elektrik tüketimine başla.

Akıllı sayaçların dijital olma özellikleri nedeniyle müdahaleye daha uygun olduğunu belirten yetkili farklı yöntemleri gayet doğal bir şekilde sıralarken ben de ‘Şoklanmış’ bir şekilde onu dinledim…

Sonuçta bölgedeki kaçak elektrik kullanımı sorunu sadece topu özel sektöre atarak çözülebilecek bir sorun değil. Sadece yasal düzenlemeler yapıp, cezai yaptırımlar uygulayarak da çözümlenebilecek bir sorun değil. Kültürel, siyasi etkenleri de hesaba katan bir çözüm bulmak sanırım en etkili olanı.


Önceki ve Sonraki Yazılar