1. YAZARLAR

  2. Halil DAĞ

  3. İran’ın petrol parası
Halil DAĞ

Halil DAĞ

Yazarın Tüm Yazıları >

İran’ın petrol parası

Enerji Günlüğü 08.02.2016’da bir haber geçti. Batı ambargosunun gevşemesinin ardından petrol satışları artan İran, kendisinden petrol alanların, ödemeyi dolar ile değil Euro ile yapmasını istiyor. 

Amerika’nın ipleri gevşetmesinin karşılığını İran’ın bu şekilde vermesi biraz tuhaf kaçıyor. Dahası bu o kadar kolay bir şey mi, tartışmaya açık...
Malum, Amerikan Doları dünya ekonomisinin rezerv parasıdır. Bretton Woods’tan beri dünya alem borç ister, Amerika da matbaalarında basıp basıp herkese bol bol borç verir. Tabii bu eli bolluğun karşılığını da senyoraj ile alır.

Onlarca yıldır dış ticaret açığı veren ABD ekonomisi bu senyoraj olmasa kaç gün ayakta kalırdı bir düşünün. Bu yüzden başka ülkelere de sirayet edip yayılması halinde Washington’ın senyoraj hakkını ortadan kaldırıp ABD’yi tepe taklak götürecek böylesi bir harekete ne kadar göz yumulabilir orası oldukça şüpheli.

Hatırlayın Saddam’ın Kuveyt’i ilk işgalinin ardından ABD müdahalesinin geldiği zamanı... Sıcak bir Ağustos günü olduğunu hepimiz biliyoruz.
Peki kaçımız hatırlıyor bu müdahalenin asıl sebebinin petrol parasının rengi olduğunu? Mesele petrolün parası değil paranın rengiydi, iyi bilenler hatırlar.

Saddam o zamanlar İran Savaşı dolayısıyla iyice çöküntüye uğrayan ekonomisini güçlendirmek için ucuz petrol satışını artırmış ve bu petrolü de dolarla değil Alman Markı, Fransız Frangı gibi Avrupa paraları ile satmak istemişti. Görünürdeki sebepler elbette ki başkaydı ama asıl konu buydu...

İran’ın dış ticaretinde Euro’yu ön plana çıkardığı önceden beri bilinen bir durum. Ancak tam da Batı ambargosunun kaldırıldığı bir zamanda attığı ilk adımın ABD’nin belini kıracak türden bir adım olması, yarınki olacaklar için hiç de iyiye işaret değil.

Ayrıca İran’ın bu şekilde nankörce sayılabilecek bir adımı atması, İran’ın dış politikadaki güvenilirliğini ortaya koyması bakımından da çok önemlidir.

Bu nedenle meselenin Türkiye boyutu ile ilgili fikir yürütecek olanların İran’ın bu tarihsel karakteristiğine özellikle dikkat etmesi gerekmektedir.
Yarın ne olur?

İran’ın başlatacağı böyle bir akımın Rusya ve Çin’in de desteğiyle genel bir uygulamaya dönüşmesi, vaktiyle ABD’den dolar sıfatıyla dünya turuna çıkmış olan Benjaminlerin hepsinin ülkesine beş para etmez kâğıtlar olarak dönmesi demektir. İktisaden bunun anlamı ABD’nin 1921’deki Alman hiperenflasyonundan daha büyük bir enflasyona maruz kalması olacaktır.

Böyle bir şeyle karşı karşıya kalmaktansa ABD’nin bırakın İran’ı, dünyayı bile yakmaktan çekinmeyeceğini herkesin bilmesi gerekir. Benim esas beklentim ise sıcak bir çatışma değil, orası başka.

Umalım da biz de bu kervana katılıp karambolden bir iki sopa yemeyelim. Nihayetinde Fars sarayı bu işten yırtar da bizim Ak Saray iki günde çuvallar.

Hala kazaya bırakılan Emevi Camisi’nde namaz kılma işinden daha zordur bu iş çünkü!

Önceki ve Sonraki Yazılar