1. HABERLER

  2. ELEKTRİK

  3. İmeryüz: Şebeke akıllıysa trafolarınız patlamaz

İmeryüz: Şebeke akıllıysa trafolarınız patlamaz

GE Dijital Enerji Ülke Müdürü Mehmet İmeryüz, trafo patlamasının doğanın kanunuymuş gibi algılanmamaması gerektiğini belirterek "Trafo patlıyorsa, onu yönetemiyorsunuz demektir" dedi.

İmeryüz: Şebeke akıllıysa trafolarınız patlamaz

Enerji Günlüğü - GE Dijital Enerji Ülke Müdürü Mehmet İmeryüz, trafo patlamasının doğanın kanunuymuş gibi algılanmamaması gerektiğini belirterek "Patlıyorsa, onu yönetemiyorsunuzdur" dedi. İmeryüz, akıllı şebekelerin üretici, dağıtıcı, satıcı ve tüketicilerin yanı sıra çevreyi de koruyacağını söyledi.

Türkiye enerji sektöründe liberalizasyon, pek çok ürün ve hizmet türünün de giderek daha çok öne çıkmasını sağladı, sağlamaya devam ediyor. Bu yeni alanlar, özel sektörün yatırım yaparken ihtiyaç duyacağı gaz, buhar, rüzgâr ve HES türbinleri, yüksek, orta ve alçak gerilim kabloları, trafolar ve ölçüm sistemlerinden ibaret değil. Liberalizasyonla varılmak istenen hedef için belki de en kritik nokta, enerjinin tüm tarafları için sağlıklı bir veri altyapısına sahip olmak. Bunun yolu da akıllı şebekeler'e sahip olmaktan geçiyor. Akıllı şebekeler nedir sorusuna en iyi cevap, bunun ne işe yaradığını anlatmaktan geçiyor. Biz de, akıllı şebekeler konusunda dünyanın önde gelen enerji oyuncularından General Electric'in ilgili biriminin Türkiye yetkilisiyle, GE Dijital Enerji Ülke Müdürü Mehmet İmeryüz ile konuştuk.

Elektrikte akıllı şebeke nasıl gündeme geldi?

Elektrik dağıtımının özelleştirilmesi akıllı şebekeler için çok önemli bir kilometre taşı oldu. Çünkü dağıtım şirketleri için hem işletme, hem de enerji verimliliklerini artırmak önemli bir unsur haline geldi. Müşterilere teknik kalitesi yüksek, kesinti sıklığı ve süresi düşük şekilde elektrik ulaştırılması yasal zorunluluk. Şirketlerin buna yönelik yatırımlarını da ikinci tarife döneminde, yani en geç 2015 yılı sonunda bitirmesi gerekiyor.

Peki şu anda durum ne? Siz neler yapıyorsunuz?

Dağıtım şirketlerinin hepsiyle de temas halindeyiz. Bilfiil proje yürütüğümüz projelerin dağıtım şirketi sayısı şimdilik iki. Biri Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ ile diğeri de Trakya Elektrik Dağıtım AŞ. Bugün olmasa da yarın bütün dağıtıcılarla da çalışabiliriz. Elektrikteki serbest tüketici limiti sıfırlandığında akıllı şebeke uygulamalarının sektördeki önemi daha da artacak. O yüzden bu iş aslında hiç bitmeyecek. Hep gelişerek daha iyiye doğru devam edecek.

Ne kadarlık bir potansiyel var?

Potansiyel yüksek. Çünkü dağıtım sektöründe nasıl olsa özelleştirilecek diye bazı temel işler yıllarca askıda kaldı. O yüzden şebekeler donanıma da muhtaç, veriye de... Yani önce sensör koyman lazım...

Bu ne demek?

Şu anda şebekelerdeki yatırımların çoğu veri toplamaya yönelik. Haberleşme altyapısını tesis ediyorsunuz ama akıllı şebeke bundan ibaret değil. Elde etmeye çalıştığınız şey, öncelikle bilgi üretmek. Bu bilgileri analiz edip verimliliği artıracak kararlar almak. Özel sektör bu şebekeleri devraldığında varlıklarla ilgili o kadar büyük eksiklikler vardı ki ortada. Sırf varlıkların dökümünü ve bunların nerede bulunduğunu, nereye bağlı olduğunu bile bilmiyorduk. Şu anda önemli bir veri elde ediyoruz.

Ne gibi veriler?

Örneğin en basiti, hangi trafodan kimlerin elektrik aldığını biliyorsunuz. O trafonun devreden çıkması halinde ne kadar müşterinin ne kadar süreyle ve hangi sıklıkta elektriksiz kaldığını biliyorsunuz demektir bu.

Bunu bilmek ne kazandıracak ki?

Şirketin performansı böyle ölçülüyor. Performansına göre devlet dağıtıcıyı ödüllendiriyor ya da cezalandırıyor. Bunları bilirseniz alacağınız ve dağıtacağınız enerji miktarını da daha iyi hesaplayıp, sistemi daha kolay ve verimli şekilde yönetebiliyorsunuz. Elektriği sadece dağıtana değil, aboneler, satıcılar, hizmet sağlayıcılar ve sosyal paydaşlar açısından da faydalar üretecek bir sistem bu. Kullanıcı daha düşük fatura ödeyecek, ülkenin genel enerji tüketimi azalacak. Hatta enerji daha verimli kullanılınca çevreye de fayda sağlanacak.

Demek ki sadece şirketleri ilgilendiren bir olay değil bu...

Evet, her paydaş açısından da değerler ve faydalar üretebileceğini görüyoruz. Sonuçta dağıtım şirketi hem verimliliğini hem de müşteri memnuniyetini artırıyor. Daha kaliteli, kesintisiz elektrik verdiği için müşterisini koruyabiliyor, müşteri memnuniyetini de yükseltiyor. Bu, serbest tüketici limitlerinin sıfırlanacağı süreçte satıcılar için çok daha önemli. Daha kaliteli hizmet alıyor tüketici. Daha kaliteli hizmet almak, daha az elektrikli cihaz arızası demek...

/

Not: Bu röportajın kısaltılmış bir bölümü 24 Temmuz 2014 tarihli DÜNYA'da yayınlanmıştır.

Akıllı ev sistemleriyle de bağlantısı var mı bunun?

Elektrik tüketen evdeki bir cihazdan başlayarak, enerji santraline kadar kesintisiz bir bağlantı kuruyorsunuz. Bunu akıllı ev sistemleriyle entegre ettiğin zaman ne sağlarsın? Tabii ki akıllı buzdolabının ne kadar tükettiğini bilirsin. Ve tüketiciye kendi yükünü yönetme imkanını verebilirsin. Hatta daha ucuza hizmet sunabilirsin.

Vatandaşın cebine katkısı çok dolaylı ve uzak görünüyor...

Aslolan nedir? Şebekeyi en akılcı şekilde yönetmek açısından arz ve talebi dengelemek çok önemli. Siz bunu ne kadar iyi ölçerseniz, şebekeyi o kadar iyi kullanıyorsunuz demektir. Talep yönetimi dediğimiz uygulama, hizmet şirketi, santral sahibi ve elektrik satıcıları için de çok önemli. Örneğin satıcılar bu verileri görerek, daha rekabetçi fiyatlar verebilecek. Yani tüketiciye daha ucuza elektrik tüketme şansı tanıyacak.

Tüketicinin inisiyatifi artacak o zaman...

Evet... Akıllı şebekeler sayesinde gereksiz elektrik kesintilerinin bedeli hesaplanabilecek. Buzdolabın bozulmayacak. Kalitesiz elektrik nedeniyle bozulursa bundan dağıtıcı sorumlu olacak. Ayrıca aboneler bugüne kadar edilgen bir tüketiciydi. http://enerjigunlugu.net Şimdi onlar da asıl, etkin, söz sahibi bir müşteriye dönüşüyor. Serbest tüketici limitlerinin sıfırlandığı bir yerde, müşteri de oyuncu haline gelecek. En azından biraz daha kıymete binecek.

Sistemde üretilen verilere kimler nasıl ulaşabilecek?

Veri paylaşımı konusunda bir düzenleme ortaya koyulması lazım. Dağıtım şirketlerinin, elde edilen bilgilerin yönetmelikte ifade edilen asgari kırılımlarını paylaşmaması serbest piyasanın doğasına aykırı olur. Tabii iş buraya gelince gizlilik ve siber güvenlik de devreye giriyor.

Yaptıklarınız ne kadarlık düzelme sağladı?

Geçmiş döneme ilişkin veriler sağlıklı tutulmadığı için bunu ölçmek de zor. Öncesini bilmediğimiz için sadece sıfırdan yeni veri üretiyoruz. İşin gerçeği bu. Şebekelerin çok iyi planlanmadığını görüyoruz.

Kötü planlamanın sonuçları?

Gerilim düşümleri fazla. Trafolara fazla yüklenilmiş. Oysa daha iyi tasarlanabilirmiş. Biz şu anda orta gerilimi düzeltebiliyoruz. Asıl bilinmezlik, curcuna, alçak gerilimde. Orada hiç bir şey belli değil. Ve zaten kayıpların çoğu da alçak gerilimde. Orta gerilimi hemen çözebilirsiniz ama alçak gerilim daha sorunlu. http://enerjigunlugu.net Akıllı uygulamalar size şebekedeki fiziki varlıkları da daha iyi yönetme imkanı sunuyor. Mesela gereğinden yüksek ya da düşük kapasiteli kurulum yapmazsınız. Bunların ikisi de zararlı. Birinde kullanmayacağınız ölçekte büyük kurulum yapıp, sonra bunu atıl tutarak boşa kaynak ayırmış oluyorsunuz. Diğerinde de aşırı yüklenip, arızaya yol açıyorsunuz.

Trafo patlaması tarihe karışır mı?

Trafo patlayınca sanki doğanın kanunu gibiymiş gibi algılanıyor. Oysa patlıyorsa, onu yönetemiyorsunuz demektir. Evet, elektrik gözle görülmez ama ölçülebilir. Arıza da geliyorum der. Önceden bilirsin. Bu yüzden şebekelerin periyodik bakımları önemli. Az kullanırsan geç, çok kullanırsan daha erken bakım yapman gerekebilir. Baktın ki zamanı gelmiş, hemen değiştir. Ama niye patlatıyorsun? Trafo patlar mı?

Akıllı şebeke uygulamaları iletim ve dağıtım dışında da var mı?

Çok daha geniş bir kullanım alanı var. Örneğin elektrik santralleri. Bu alana yönelik çözümlerimiz çok uzun süredir kullanılıyor. Yani, santraller için uzun süredir akıllı diyebiliriz. Donanım ve kumanda sistemleri var. Hepsi zaten uzun zamandır çalıştığımız müşteriler. Keza Türkiye Elektrik İletim AŞ'ta da (TEİAŞ) akıllı cihazlar var. 1997'den beri TEİAŞ'a akıllı cihaz veriyoruz.

Kendi elektriğini üretmek isteyenleri ne kadar ilgilendiriyor bu akıllı şebeke meselesi?

Kendi elektriğini üretip, tüketmek ve satmak isteyenler için de bir faydası var. Elektriği ürettin ama şebekeye nasıl bağlayacaksın? Bağlantı noktası uygun mu? Akıllı şebekeden elde edeceğin veriler yeni elektrik üretim tesisini şebekeye bağlayabileceğin en optimum noktayı sana söyleyecek. Yani akıllı şebeke bu konularda da kolaylaştırıcı, ön açıcı oluyor.

Mehmet KARA 

İlgili Haberler