1. HABERLER

  2. DOĞALGAZ

  3. Hidrojen Avrupa doğalgaz sektörü için oldukça umut verici

Hidrojen Avrupa doğalgaz sektörü için oldukça umut verici

Hidrojenin Avrupa doğalgaz şebekesine entegre edilmesinin altyapının büyük oranda hazır olması nedeniyle doğalgaz sektörü için oldukça umut verici olduğu kaydedildi. 

Hidrojen Avrupa doğalgaz sektörü için oldukça umut verici

Enerji Günlüğü - Hidrojenin Avrupa doğalgaz şebekesine entegre edilmesinin altyapının büyük oranda hazır olması nedeniyle doğalgaz sektörü için oldukça umut verici olduğu kaydedildi. 

GAZBİR-GAZMER Uluslararası İlişkiler Komisyonunca hazırlanan "Doğal Gaz Sistemlerinde Hidrojene Geçiş: Avrupa Örneği" Raporu’nda Avrupa’daki doğalgaz sektörü ve paydaşlarının hidrojen enerjisine ekonomik, mevzuat ve uygulama noktasındaki bakış açıları araştırıldı ve Avrupa’daki doğalgaz sistemlerindeki hidrojen teknolojisindeki son gelişmeler ve projeler incelendi. Rapora göre, hidrojen teknolojisi sağladığı avantajlardan ötürü ileriye dönük Avrupa doğalgaz sektörü için oldukça umut verici görünüyor. 

Özellikle elektriğin gaza dönüştürülmesinde kullanılmaya başlanan hidrojenin son zamanlarda doğalgaz şebekesine entegre edilmesi konusu sıkça gündeme geliyor. Hidrojenin doğalgaz ile entegrasyonu, yoğun bir karbondan arındırmaya geçişi kolaylaştıracak. Ayrıca elektrik şebekesine kıyasla doğalgaz altyapısı, daha büyük hacimleri daha uzun mesafelerde daha az maliyetlerle taşıyabiliyor. 

Avrupa’da azalan doğalgaz talebi düşünüldüğünde de hidrojenin buradan taşınması son derece mantıklı. Ancak şu anda dağıtım boru hatlarının yapısında veya tüketici cihazlarında herhangi önemli bir değişikliğe gerek kalmaksızın hidrojenin, dağıtım ağlarında doğalgazla birlikte en fazla %20 oranında (hacim olarak enerji içeriği bakımından %6 oranına eşdeğer) karıştırılabileceği düşünülüyor. Hidrojenin evde kullanımı ise özellikle sızıntı ve yanma riski açısından daha fazla güvenlik endişesi oluşturuyor. 

PAYDAŞLARIN UYUMLU ÇABA HARCAMASI GEREK

Hidrojenin doğalgaz ağlarına enjekte edilmesi, sera gazı emisyonlarını azaltmasının yanında nihai kullanıcıların enerji talebinin karşılamasında daha çevreci alternatifler sunuyor. Bu alternatifin oluşması için doğalgaz endüstrisi, politika yapıcıları ve sivil toplum kuruluşaları ile finans toplulukları gibi diğer kritik paydaşlar arasında uyumlu çaba harcanması gerekiyor. 

AVRUPA’DA 50’NİN ÜZERİNDE HİDROJEN ENJEKTE PROJESİ YÜRÜTÜLÜYOR

Avrupa’da 50’nin üzerinde tamamlanan ve yürütülmekte olan hidrojen enjekte projeleri ile, AB’nin doğalgaz ağlarında hidrojen kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik teknik ve mevzuatsal altyapılar hazırlanırken, AB ülkelerinin 2030-2050 hidrojen yol haritalarıda oluşturulmaya başlandı. 

Türkiye’de ise Gazbir-Gazmer, Aksa Doğal Gaz, Enerya Doğal Gaz ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile EPDK’nın Ar- Ge projeleri kapsamında, Konya şehrinde Türkiye’nin ilk Power to Gas projesi 2020 yılının başında başladı ve çalışmalar devam ediyor.

HİDROJEN’İN AVRUPA’DA ÜRETİM VE KULLANIMININ AVANTAJLARI

Hidrojen gazının Avrupa’da üretimi ve kullanımının azalan maliyetler, ısıtmada iyi bir karbondan arındırma seçeneği olması, mevcut doğal gaz boru hatları ile hidrojenin taşınma imkanın olması, elektriğin gaz ile taşınması ve depolanması, fosil yakıt ithalatına bağımlılığı azaltması, belli orandaki hidrojen ve doğalgaz karışımında mevcut altyapı ve evsel cihazların değiştirilmesine ihtiyaç duyulmaması ve karbon salımının azaltılmasına büyük katkı sağlaması gibi bir çok avantajı bulunuyor. Ayrıca Avrupa, hidrojen için ölçülebilir depolama kapasitelerine halihazırda sahip; Halihazırda %80 kapasiteye sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda Avrupa’nın 18 milyar m3’lük tuz mağaraları, yaklaşık 49 TWh hidrojen için depolama sağlayabilir.

HİDROJENDE YAŞANAN ZORLUKLAR

Bununla birlikte bazı önemli zorlukların ele alınması ve üstesinden gelinmesi gerekiyor. Bunlar ise şöyle sıralanıyor:

Bugün itibariyle, sadece küçük P2G santralleri (10 MW'a kadar) işletilmektedir ve bu nedenle, sentetik gaz üretimi şu anda pahalıdır.

Yüksek hidrojen üretimi için elektroliz üretim kapasitesinin geliştirilmesi gerekmektedir.

P2G ve SMR yöntemleri ile üretilen hidrojen maliyeti halen daha yüksektir.

2030 yılına kadar hidrojen maliyetinin doğal gaz fiyatından daha yüksek olacağı öngörülmekte.

Hidrojen enjeksiyonu ile ilgili mevzuatsal eksiklikler.

Hidrojen enjeksiyonuna bağlı olarak altyapı ve evsel cihazlarda değişikliğe ihtiyaç duyulması.

Şu ana kadar yürütülen projelerin çoğunun küçük ve orta ölçekli olması.

Hidrojenin yaklaşık %95’ lik kısmı kısmı fosil yakıtlardan elde edilmektedir. Yenilenebilirin payı çok düşüktür.

Hidrojen konusunda mevcut düzenlemelerin, piyasa teşviklerinin, tarifelerin vb. duruların daha fazla gelişmeye ihtiyaç vardır.

HİDROJEN DAHA ÇEVRECİ ALTERNATİFLER SUNUYOR

Hidrojenin doğalgaz ağlarına enjekte edilmesi, sera gazı emisyonlarını azaltmasının yanında nihai kullanıcıların enerji talebinin karşılamasında daha çevreci alternatifler sunuyor. Bu alternatifin oluşması için doğalgaz endüstrisi, politika yapıcıları ve sivil toplum kuruluşaları ile finans toplulukları gibi diğer kritik paydaşlar arasında uyumlu çaba harcanması gerekiyor. 

Avrupa’da 50’nin üzerinde tamamlanan ve yürütülmekte olan hidrojen enjekte projeleri ile, AB’nin doğal gaz ağlarında hidrojen kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik teknik ve mevzuatsal altyapılar hazırlanırken, AB ülkelerinin 2030-2050 hidrojen yol haritalarıda oluşturulmaya başlandı. Türkiye’de ise Gazbir-Gazmer, Aksa Doğal Gaz, Enerya Doğal Gaz ve Yıldız Teknik Üniversitesi işbirliği ile EPDK’nın Ar- Ge projeleri kapsamında, Konya şehrinde Türkiye’nin ilk Power to Gas projesi 2020 yılının başında başladı ve çalışmalar devam ediyor. 

HİDROJEN GELECEĞİN ENERJİ SİSTEMİNDE BELİRGİN BİR ROL OYNAYACAK

Büyük Patlama sonrasında oluşan ilk ve en hafif atomik element olarak evrendeki tüm kütlenin tahminen %75’ini oluşturan ve tüm gazlı ve sıvı yakıtlar arasında kütlesel olarak en yüksek kimyasal enerji içeriğine sahip olan hidrojen, geleceğin enerji sisteminde belirgin bir rol oynayacak. 

Günümüzdeki enerji tüketimimin %3 kadarı hidrojen üretiminde kullanılıyor. Bu hidrojenin ise yalnızca %0,002’si, yani yılda yaklaşık 1.000 tonu enerji taşıyıcısı olarak kullanılıyor.

Enerji Günlüğü

İlgili Haberler